Prof. Dr. Mehmet İbiş: “Beslenmedeki Olumsuz Değişiklik Kolorektal Kanser Sıklığında Artmaya Neden Olmaktadır”

Kolon ve rektum kanser türlerine verilen ortak ad olan kolorektal kanserlerin tüm dünyada sık görülen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirten Medicana International Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet İbiş, genç yaş kuşağında kolorektal kanser sıklığının artmaya başladığını bildirdi. 

İbiş, sanayi ve teknolojinin getirdiği yaşam biçimi ve beslenmedeki olumsuz değişikliklerinin kolorektal kanser sıklığında artamaya neden olduğunu vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre cinsiyet ayrımı olmaksızın akciğer ve meme kanserinden sonra en sık görülen üçüncü kanser türünün kolorektal kanser olduğunu kaydeden İbiş, “Aynı verilere göre ölümcüllük bakımından ise kolorektal kanserler akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkta ölümcül olan kanser türüdür” dedi. 

ERKEN TEŞHİSTE YAŞAM ORANI YÜKSEK

Kolorektal kanserlerin erken evrede veya sınırlı hastalık evresinde teşhis edilmesi durumunda yaşam oranının oldukça yüksek olduğunun altını çizen İbiş, geç evre veya uzak organlara yayılması evresinde tanı konulması durumunda yaşam beklentisinin kısaldığını anlattı. 

Prof. Dr. İbiş, şunları söyledi:
“Özellikle sanayi ve teknolojinin getirdiği yaşam biçimi ve beslenme şeklindeki olumsuz değişiklik kolorektal kanser sıklığında artmaya neden olmaktadır. Ulusal kolorektal kanser tarama protokollerine uyum da maalesef son derece sınırlı kalmaktadır.  Bu durumun kaçınılmaz bir sonucu olarak geç kalınmış ileri evre kolorektal kanserlerle karşı karşıya kalmaktayız. Uluslararası tarama protokollerinde genel olarak belirlenen 50 yaş sınırı, bazı konsensus raporlarında 45 yaşına düşürülmüştür. Buna rağmen son dönemde kolorektal kanser tanısı alan hastaların yüzde 15’i 40 yaşının altındadır. Yani genç yaş kuşağında artan bir kolorektal kanser sıklığını gerçek yaşamda kendi hastalarımızda da maalesef görmekteyiz.”

KANSER TARAMA PROGRAMI CİDDİYE ALINMIYOR

Sağlık Bakanlığı tarafından Kolorektal Kanser Tarama Programı’nın ulusal standartlarının belirlendiğini ve programın oldukça etkin ve kolay ulaşılabilir bir içerikle hizmete sunulduğunu kaydeden İbiş, sözlerine şöyle devam etti:
“Buradaki en büyük sorun kolorektal kanser tarama hizmetinin muhatabı olan hedef kitlenin kendisini muhatap kabul etmemesidir. Maalesef bu oran sağlık çalışanları arasında da çok farklı değildir. Tarama programlarını daha aktif hale getirmek ve farkındalığı artırmak için buna özel farkındalık hafta-aylarının olması oldukça etkilidir. Bununla birlikte tarama yaptıran bireylerin kendi çevrelerinde bunu pozitif yolla paylaşmasının da tarama programına katkı sağlayacağı kanısındayım.”

TARAMA PROGRAMINA KATILSINLAR

Bağırsak alışkanlığı veya dışkılama alışkanlığında değişiklik, dışkıda aşikar veya gizli kan olması, karında sebat eden rahatsızlık hissi, ağrı, kramp olması, halsizlik ve yorgunluk, açıklanamayan kilo kaybı olması durumunda hemen doktora başvurulması gerektiğini belirten İbiş, bu belirtilen bulgulardan bağımsız olarak ailesinde kolorektal kanser hastalığı olan bireylerin normal bireylere oranla oldukça artmış bir kolorektal kanser riskine sahip olduğunu dile getirdi. 
Prof. Dr. İbiş, “Bu belirtilen nedenlerle kolorektal kanser riski taşıyan 50 yaş üstü tüm sağlıklı bireyleri ve yüksek riskli bireyleri hayatı kısaltmadan tarama programına katılmalarını önemle tavsiye etmekteyiz” diye konuştu.