"AB Yetkilileri Olumlu Yaklaşımlarını Sürdürmedikleri Takdirde Başımızın Çaresine Bakacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecine ilişkin, “Biz her türlü görüşmelerimizi yapıyoruz. Eğer bu görüşmeler karşısında AB yetkilileri bizlere hakikaten adil, olumlu yaklaşımlarını sürdürürlerse biz bu yola devam ederiz. Sürdürmedikleri takdirde biz tabii ki başımızın çaresine bakacağız. Avrupa pazarı bizim için ne kadar önemliyse biz de Avrupa için o kadar, belki çok daha fazla önemliyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu. Son birkaç yılın çok zorlu geçtiğini ifade eden Erdoğan, “Kimse bana Gezi olaylarının amacının Taksim’deki üç beş ağaç olduğunu söyleyemez. Kimse bana 17-25 Aralık operasyonunun adaleti sağlamak hukuku uygulamak için yapıldığını söyleyemez. Kimse bana bölücü terör örgütünün ve onun güdümündeki partinin başlattığı çukur eylemlerinin masum amaçlar taşıdığını söyleyemez. Kimse bana Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiselerin Türkiye’yi hedefleyen yönleri olmadığını öne süremez. Kimse bana 10 Ağustos ve 7 Haziran seçimlerinin ülkemizin tabii siyasi mecrası içerisinde gerçekleştirildiğini söyleyemez. Hele 15 Temmuz’un bu ülkeyi işgale ve milleti esir almaya yönelik bir ihanet girişimi olmadığını öne süren varsa kusura bakmasın onun aklından ve izanından şüphe ederim” dedi.

“EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI”
16 Nisan halkoylamasında işlerin şirazesinden çıkarılmaya çalışıldığını söyleyen Erdoğan, “Başka herhangi bir ülkenin sadece tekini bile kaldıramayacağı bunca yükü sırtlanan Türkiye’nin bir parça yorgunluk alameti göstermesini normal karşılamak gerekir. Ancak şundan emin olunuz, en kötüsü geride kaldı. Türkiye’nin önünde inşallah aydınlık bir gelecek vardır. 16 Nisan bitti. Hemen ardından biz kampanya yorgunluklarına rağmen yurt dışında kendimize pazarlar aramaya başladık” dedi.

“MAYIS AYI İHRACATININ YÜZDE 10’UN ÜZERİNDE OLMASINI BEKLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her yıl 1 milyon yeni istihdam oluşturmak mecburiyetinde olduğunu ve bunun için de yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 6’nın altına düşmemesi gerektiğini hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülkemizin 2004-2015 yılları arasında elde ettiği yüzde 6,2’lik ortalama büyüme oranının sürükleyicisi ihracat olmuştur. Üç yıl sonra yeniden ihracat rakamlarımız büyüme oranımıza olumlu katkı verecek seviyelere ulaşmaya başlamıştır. Mayıs ayı ihracatının yüzde 10’un üzerinde olmasını bekliyoruz. Gelişmeler 2017 yılı ihracatının ortalamasının da yüzde 10’un altına düşmeyeceğini gösteriyor.
Başlattığımız ihracat seferberliğinin meyvelerini yavaş yavaş alıyoruz Bu kapsamda ihracat desteklerini en üst seviyeye çıkardık. Rusya pazarındaki kayıplar gibi talihsizlikler bizi yeni kapıları zorlamaya ve alternatifler üretmeye yöneltmiştir. Şimdi hem bu yeni imkanları devreye alıyor hem de Rusya ile hızla iyileşen ilişkilerimizi mevcut kazancın üstüne ilave ediyoruz.”

“İSTİHDAM SÖZLERİNİN NE KADARININ YERİNE GETİRİLDİĞİNİ TEKER TEKER SORACAĞIM”
Enflasyonla mücadelenin kalıcı sonuçlar doğurmasının ancak arzı artırıcı önlemlerle mümkün olacağını söyleyen Erdoğan, “İşsizlik oranlarındaki artış, son dönemin en üzüntü verici olumsuzluğu olmuştur. TOBB’un 7 Şubat’taki ekonomi şurasında bir istihdam seferberliği başlatmıştım. Bu kapsamda pek çok kişi ve kurum istihdamı artırma yönünde sözler verdi. Bu sözlerin takibi için valilerimizi görevlendirdim. İlk fırsatta 81 ilimizin valisiyle yüz yüze ve telekonferans yöntemiyle görüşüp bu sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini teker teker soracağım” dedi.

“FAİZLERİN YÜKSEK OLDUĞU YERDE GİRİŞİMCİLERİMİZİ YATIRIMA YÖNELTMEK KOLAY OLMUYOR”
Özel sektörün finansmana bol, kolay ve ucuz erişimini sağlamaya özel önem verdiğini söyleyen Erdoğan, bu konuda bankacılarla pek anlaşamadığını belirterek, “Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde girişimcilerimizi yatırıma yöneltmek, cesaretlendirmek kolay olmuyor. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz. Türkiye’yi ayağa kaldıracak olan finans sektörünün yüksek karlılığı değil; üretim, istihdam, ihracat ağırlıklı yatırımların çoğalması büyütülmesidir. Sizlerin de desteğiyle bu konuda bir ortak aklı devreye alabileceğimizi ümit ediyorum. Bununla birlikte yatırımlarımız için ilave kaynak arayışlarımızı dürdürüyoruz. Faizsiz bankacılığı yüksek faizle milletimizi canından bezdiren klasik bankacılık sistemiyle rekabet edecek önemli bir imkan olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gümrük Birliği’nin yenilenmesine ilişkin yapılan görüşmelerin, AB ile sıkıntılı giden siyasi ilişkilerden farklı olarak, olumlu bir şekilde seyrettiğini söyledi.

“TÜRKİYE SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİL, BİZ KAPI KULU DEĞİLİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında AB ile ilişkilerin ve tam üyeliğin önemine değinen TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’in sözleri üzerine AB’ye yönelik şu açıklamalarda bulundu:
“AB Türkiye’ye gönlünü kapısını her şeyini açmış da Türkiye içeriye mi girmemiş? Böyle bir şey mi var?  Dikkat edelim, sene 1963, sene 2017. 54 yıldır bu ülkeyi af edersiniz, kapısında sürüm sürüm süründüren bir Avrupa Birliği var. Bizden sonra kimler geldi, kimler geçti. Hepsini aldılar. Peki, Türkiye’nin günahı ne? Türkiye’ye referandum olayında yaptıklarını gördünüz. Türkiye sıradan bir ülke değil, biz kapı kulu değiliz. Bizim bir onurumuz var, haysiyetimiz var. Bizim bu onurumuzla, haysiyetimizle oynanmasına biz müsaade edemeyiz. Eğer bizi alacaklarsa, eyvallah girelim. Gerçekler ortada.
Ben Başbakan olduğum zaman, Türkiye’nin görüşmekte olduğu toplam fasılların sayısı 15’ti. Ben o zamanlar Başbakan olarak zirvelere katılabiliyordum. Daha sonra açık konuşacağım. Fransa’da Sarkozy geldi. Almanya’da da Merkel geldi. Bunlar geldikten sonra bir karar aldılar. Artık liderler bu zirvelere katılmayacak. Almadılar. Çok daha çirkini 15 faslı 35 fasıla çıkardılar. O zamanlar aç-kapa yapılıyordu fasıllarda. Sadece birinci fasıl, bizim kabul edilen, ona aç-kapa yaptılar. Ondan sonra ‘sadece açılış yapılabilir ama kapanış olmayacak’ dediler. Türkiye’ye karşı böyle bir kararın alınması karşısında biz ne yapacaktık? Hala bunlara yalvarıp, yakarıp, ne olur bizi içeri alın mı diyeceğiz? Geldiğimiz fasıl sayısı şu anda hala 14.”

“BEN BU MİLLETİN İZZETİNİ, ŞEREFİNİ AYAKLAR ALTINA ALDIRTMAM”
İş insanlarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arkadaşlar sizler ekonominin içinde bir güçsünüz. Herhalde sizleri kapısında bekleten bir muhatabınızla bir yere kadar pazarlık yaparsınız. Bir yerden sonra hadi arkadaş güle güle deyip yolunuza devam edersiniz. Ben bu milletin izzetini, şerefini ayaklar altına aldırtmam. Biz her türlü görüşmelerimizi yapıyoruz. Eğer bu görüşmeler karşısında AB yetkilileri bizlere hakikaten adil olumlu yaklaşımlarını sürdürürlerse biz bu yola devam ederiz. Sürdürmedikleri takdirde biz tabii ki başımızın çaresine bakacağız. Avrupa pazarı bizim için ne kadar önemliyse biz de Avrupa için o kadar, belki çok daha fazla önemliyiz” diye konuştu.