ADD'den "Mandacı" Göndermeli Tıp Bayramı Mesajı

-Atatürkçü Düşünce Derneği, 14 Mart Tıp Bayramı geleneğinin Türk tabiplerinin emperyalizme karşı düzenledikleri bir protestoyla başladığını hatırlatarak, "Tıbbiye bazı yılgınların MANDA safsatasını gömdü..!" dedi.

ANKARA(ANKA) - Atatürkçü Düşünce Derneği 14 Mart Tıp Bayramı'nın sadece Türkiye'nin emperyalizme karşı savaşından ortaya çıkan ve Türkiye'ye özgü bir gün olduğunu belirterek, "Tıp Bayramı'nı başlatan hekimlerden Hikmet (Boran) Bey, bazı yılgınların çözüm olarak önerdikleri MANDA safsatasını tarihe gömen, Tıbbiyeli, Atatürk'ün Büyük Nutku'nu bitirirken 'Ey Türk Gençliği' diye seslendiği, Cumhuriyeti ve devrimleri emanet ettiği helal süt emmiş vatan evlatlarının ilklerinden biridir" açıklaması yaptı.

ADD Genel Merkezi, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. 

14 Mart 1919 İşgal İstanbulu'nda, Askeri Tıbbiye-i Şahane 3. sınıf öğrencileri Sırrı, Kazım, İsmail, Yusuf, Müfit ve Hikmet'in bir bilimsel toplantı alınan izni bir protestoya dönüştürdüklerini, okulun iki kulesi arasına gizlice asılan Türk Bayrağı'nı aşağı bırakarak okulun tüm cephesini kaplamasını sağladıkları hatırlatılan ADD açıklamasında eylemin öğrencilerin coşkulu alkışları ve İngilizlerin şaşkın bakışları arasında gerçekleştiği belirtildi.

-MANDACI MESAJI?

Daha sonra Sivas Kongresi'ne tıbbiyelilerden iki delege gönderilmesinin planlandığını, ancak parasızlık nedeniyle harçlıkların toplanmasıyla sadece Hikmet Bey'in gönderildiğini hatırlatan ADD şöyle devam etti:

"Hikmet, kaçak yollarla Sivas'a gitti. Bazı delegeler kurtuluşu emperyal devletlerin mandasına girmekte görmekte bu yolda konuşmalar yapmaktaydılar. Söz alan ve kürsüten Mustafa Kemal'e hitap eden Hikmet,
'Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklal davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder. Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel'in ederiz' dedi.

Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa,
'Efendiler, gençliğe bakın; Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır' dedikten sonra Hikmet'e döndü ve

'Evlat müsterih ol, gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya İstiklal Ya Ölüm!' diyerek sözlerini tamamladı.

Hikmet (Boran) Bey, bazı yılgınların çözüm olarak önerdikleri MANDA safsatasını tarihe gömen Tıbbiyeli, Atatürk'ün Büyük Nutku'nu bitirirken 'Ey Türk Gençliği' diye seslendiği, Cumhuriyeti ve devrimleri emanet ettiği helal süt emmiş vatan evlatlarının ilklerinden biridir."