Öne Çıkanlar ankara konya bodrum sgk deprem pakistan veysel eroğlu chp iata kastamonu Bala Kuğu Gölü ile İzleyenleri Büyüledi

"Bizim İçin Olmazsa Olmaz Sadece Din-İ Mübin-İ İslam’dır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm farklılıklarına rağmen her yıl Arafat’ta vakfeye duran, yönünü aynı kıbleye dönen, aynı Allah’a ve peygambere inanan insanlar Şii-Sünni denilerek birbirine karşı kışkırtılıyor. Bizim Sünnilik, Şiilik diye bir derdimiz yok. Bizim sadece Din-i Mübin-i İslam gibi bir derdimiz ve aşkımız var. Biz, islam çatısı altında toplandık. Yorumlar bizim için olmazsa olmaz değildir. Bizim için olmazsa olmaz sadece Din-i Mübin-i İslam’dır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Külliyesi’nin açılış töreninde konuştu. Başından itibaren külliyenin projesiyle bizzat ilgilendiğini belirten Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin şu anda 13-14 bin öğrencisi olmasının, üniversitenin bir çekim alanı olduğunu gösterdiğini ifade etti. Bu külliye ile üniversitenin mevcut dağınık görüntüsünden kurtulacağına inandığını kaydeden Erdoğan,  2016 yılında kurulan üniversitenin 6 yıllık sürede her açıdan ciddi mesafe kaydettiğini söyledi.

Dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitim almış, farklı ülkelerde akademik çalışmalar yapmış, yerli ve yabancı hoca kadrosuyla üniversitenin her geçen gün üniversitenin araştırma üniversitesi kimliğine büründüğünü ifade eden Erdoğan, “Şahsen üniversitemizin lisans programları yanında, yüksek lisans ve doktora programlarına önem vermesini son derece önemli buluyorum. Sınırların kaybolduğu, mesafelerin anlamını yitirdiği bir çağda üniversitelerimizin kendi sınırlarına hapsolması düşünülemez. Türk üniversitelerinin dünyadaki yükseköğretim kurumlarıyla rekabet edebilmesi, hatta onlardan üstün olması gerekir. Gerek öğrenci ve hoca değişim programları, gerekse ortak çalışmalar vasıtasıyla üniversitelerimizin dışarıya açılmalarına, diğer yükseköğretim kurumlarıyla işbirliğine gitmelerine çok önem veriyorum. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesini uluslararası kılma yönünde attığı adımlardan dolayı da tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

Bugün Anadolu’daki birçok üniversitenin yeni açılımlara gittiğini ifade eden Erdoğan, Ortadoğu, Balkanlar, Türk cumhuriyetleri ve Afrika gibi kardeş coğrafyalardaki muhataplarıyla ortak projeler gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Türkiye’nin sadece yurtdışına öğrenci göndermediğini, dünyanın 203 ülkesinden 95 bin öğrencinin lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Türkiye’de aldığını belirtti.

İki hafta önce Özbekistan seyahati sırasında Semerkant’taki İmam Buhari, İmam Maturidi türbelerini ve Gür Emir’in kabrini ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, Uluğ Bey, Şirdar ve Tillakari Medreseleri gibi ortak medeniyetin şaheserlerini yerinde görme imkanı bulduğunu söyledi. Buhara’yı Semerkant’ı ziyaret edip, bu eserlere hayran kalmamanın mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektöründen uygun bir zamanda öğrencilerden belirli gruplar halinde buralara göndermelerini rica etti. Erdoğan, “Gitsinler, buraları gezsinler görsünler. Çünkü yerinde tespit çok önemli. Onun için de, yeri gelir seyyah olmanın da çok faydası var. Hele ilmimizi zenginleştirmek için çok çok önemli” dedi.

-“MÜSLÜMANLARIN AYAĞA KALKMAMASI İÇİN SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞİYOR”-

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugün İslam alemi ve Türk dünyası, siyasi, ilmi, kültürel, diplomatik açıdan büyük bir fetret dönemi yaşıyor. Bu fetretin ilki bizatihi Müslümanların kendisinden, ikincisi rakiplerimizden kaynaklanan sebepleri bulunduğunu düşünüyorum. Medeniyet içi çatışmalar, kardeş ülkeler arasındaki gerilimler, Müslümanların enerjilerinin tamamen tükenmesine neden oluyor. Sürekli kriz üreten, işbirliği yerine kavgayı, yapma yerine yıkmayı, engel olmayı amaçlayan sığ bir anlayış, coğrafyamızı esir almış durumda. Müslümanlar yıllardır kapı komşularına adeta düşman nazarıyla bakıyor. Müslüman ülkelerin birbiriyle kurdukları ortaklar, inanın birbirlerine karşı kurduklarından daha zayıf. Bu durumdan en büyük faydayı ise İslam dünyasının hasımları sağlıyor. Müslümanların kaynaklarını, petrolünü, altınını, madenini hatta alın terini sömüren ülkeler, kazanç sağladıkları bu tabolunun devamı için her türlü senaryoyu devreye alıyor. İşte Irak, işte Libya. Müslümanların ayağa kalkmaması için Irak ve Suriye’de olduğu gibi sorunlar daha da derinleşiyor. Yıllarca bize Arapların bize ihanet ettiği söylendi. Aynı şekilde Arap kardeşlerimize de Osmanlının onları senelerce sömürdüğü öğretildi. Yapay sınırlarla bir gecede iki farklı ülkenin vatandaşları haline gelen ailelerin evlatları, gittikleri okullarda birbirlerine tamamen zıt, adeta düşman bir tarih okudular. Gerçek hadiseler yerine ikame edilen safsatalarla insanlar birbirine hasım kılındı. Türkiye’nin doğu ve güneydoğudaki akrabalarıyla bağı kopartılmaya, araya korku duvarları örülmeye çalışıldı. Tüm Müslümanlar, büyük güçlere mahkum ve mecbur edilmeye çalışıldı.

İkinci Dünya Savaşı sonrası perçinlenen bu kardeşi kardeşe kırdırma politikası sürekli güncelleniyor. DEAŞ, Boko Haram ve Eş Şebap gibi islam dışı örgütler, Müslümanların başına musallat ediliyor. Aynı şekilde DHKP-C, PKK, YPG gibi etnik ve mezhebi farklılıkları istismar eden katil sürülerinin sırtı sıvazlanıyor. Tüm farklılıklarına rağmen her yıl Arafat’ta vakfeye duran, yönünü aynı kıbleye dönen, aynı Allah’a ve peygambere inanan insanlar Şii-Sünni denilerek birbirine karşı kışkırtılıyor. Bizim Sünnilik, Şiilik diye bir derdimiz yok. Bizim sadece Din-i Mübin-i İslam gibi bir derdimiz ve aşkımız var. Biz, islam çatısı altında toplandık. Yorumlar bizim için olmazsa olmaz değildir. Bizim için olmazsa olmaz sadece Din-i Mübin-i İslam’dır. İşte bunu parçalamak istiyorlar, biz buna prim vermeyeceğiz. Müslümanları karamsar tabloya mahkum etmek isteyenler, bilesiniz ki yeni bir fetret dönemini tahrik edenlerdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda okula ulaşım konusundaki sıkıntının giderilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e talimat vererek, bununla ilgili bilgi notunun Cumhurbaşkanlığına gönderilmesini istedi. “Keçiören metrosu burayla bağlandığı andan itibaren bu sıkıntı da aşılmış olacak, üniversite şehir içine çekilmiş olacak. Biz sizden ne istiyoruz? Devlet olarak biz bunları yapacağız, sizden de ilim istiyoruz. Türk genci bu konuda da örnek olacak” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını sık sık bölen “Başkan Erdoğan” sloganlarına, “Hayırlısıyla milletin iradesi ne istiyorsa o olacaktır diye düşünüyorum” cevabını verdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.