Öne Çıkanlar Hakkari elazığ Hadise malatya doğalgaz Covid 19 tunceli polis Hamidi Ailesinin Mutlu Günü Hamza Hamidi Hamidi Grup Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Hamidi Haluk Kürkçü

Cumhurbaşkanı Açıkladı: Şehir Hastaneleri Önümüzdeki Ay Açılıyor

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehir hastanelerinin kurulmasının 14 yıldır hayali olduğunu söyleyerek, “Şehir hastanelerimizin açılışına önümüzdeki aydan itibaren başlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen İzmir ve Kocaeli Şehir Hastaneleri Proje Finansman Töreninde konuştu. Şehir hastanelerinin kurulmasının 14 yıldır hayali olduğunu söyleyen Erdoğan, Başbakanlık döneminden bu yana bu projeyi hayata geçirmek için çok çabaladığını ifade etti. Kolay bir süreç olmadığını belirten Erdoğan, 2005 yılından itibaren yasal ve bürokratik altyapısının kurulmaya başlandığı şehir hastaneleri için özel kanun çıkarıldığını söyledi.

2013 yılında 15 hastane ile ilgili imzaların atılarak projeye başlandığını dile getiren Erdoğan, şu anda Türkiye’nin farklı bölgelerinde 21 şehir hastanesi projesinin ihalesinin yapıldığı veya sözleşmesinin imzalandığını söyledi. Bu projelerin 9 bin metrekarenin üzerinde kapalı alana, 30 bin 691 yatak kapasitesine sahip, 22 milyar 237 milyon lira yatırım bedeli olan hastanelerin inşasını içerdiğini söyleyen Erdoğan, halen ihale süreci devam eden iki, Yüksek Planlama Kurulu onayında olan dört ve fizibilite çalışmaları süren iki projenin daha bulunduğunu ifade etti. Toplamda 41 bin yatağa, 30 milyar lira yatırıma sahip 29 projenin hayata geçirileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Şehir hastanelerimizin açılışına önümüzdeki aydan itibaren başlıyoruz. 2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz. Burada mesele şu, biz öyle hastaneler inşa edelim kuralım ki, buralarda benim vatandaşım hastaneye girdiği zaman hastanenin içinde, dışarda sedyelerin üzerinde dolaşmasın. Girdiği zaman orada her şey bitmiş olarak vatandaşım çıkmalı. İşte şimdi bu birçok hastanede başarıldı, ama bunun daha da geliştirilerek devamının mücadelesini veriyoruz. Bu projelerin altında yatan gerçek bu. Bugün burada İzmir ve Kocaeli gibi iki önemli şehrimizin şehir hastanelerinin 1,1 milyar dolarlık dış finansmanının yaklaşık 637 milyon dolarlık bölümüne ilişkin anlaşmanın imzalarına şahitlik edeceğiz. Projenin yüzde beş ortağı da olan General Electric firması yetkilileri, mart ayında ve geçtiğimiz ay Amerika’da yaptığımız görüşmelerde verdikleri sözleri tuttukları için milletim adına teşekkür ediyorum.”

İZMİR VE KOCAELİ ŞEHİR HASTANELERİ 2019’DA HİZMETE GİRİYOR

Yatırım bedeli 1,4 milyar dolar olan projenin finansmanının, 1,1 milyar dolarlık kısmının dış krediyle, kalanının öz kaynaklarla karşılandığını ifade eden Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi’nin 1180 yatağa sahip, altı ayrı hastaneden teşekkül edeceğini, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin ise 2060 yatağa sahip altı ayrı bloktan oluşacağını belirerek, bu projelerin 2019 yılı bitmeden hizmete gireceğini söyledi.

Şehir hastanelerinin aynı zamanda kamu-özel sektör işbirliğinin en seçkin örneklerini gösterdiği bir proje olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Dünyada bunların uygulaması her ülkede yok. Bu aynı zamanda istikrar ve güven projesidir. Eğer bir ülkede istikrar, güven varsa, işte orada kamu ve özel ortaklık projesi olur. Eğer bu tür bir anlayış, gelişme yoksa, kimse oraya gelip de kolay kolay bu yatırımı yapmaz. Gerçekten de Türkiye yatırımlarda kamu – özel sektör işbirliğini en başarılı şekilde uygulayan bir ülke durumundadır. Şehir hastanelerimizin bir kısmı bu şekilde, köprülerimiz bu şekilde oldu. Bunlar birçok alanda çeşitlenerek devam edecek. Aynı şekilde Avrasya Tüneli’nin açılışını yapacağız. 2015 verilerine göre, küresel düzeyde kamu-özel sektör işbirliği yatırımlarının yüzde 40’ı ülkemizde gerçekleştiriliyor. Bu, istikrar ve güven noktasında Türkiye’nin ne kadar önemli bir konumda olduğunun çok açık bir ispatıdır. Türkiye’nin diğer ülkelerden farkı, bu yatırımları büyük oranda yerli şirketleri aracılığıyla ve dış finansmanla hayata geçiriyor olmasıdır. Bu yöntem, ülkemize kazandırdığı teknik bilgi birikimi ve katma değerle de önemlidir. Kamu bankalarımızın da hakkını yemeyeyim, özellikle son dönede nazlananlar olunca devreye girdiler ve İstanbul’daki dünyanın bir numaralı havalimanının finansmanında ilk adımı onlar attı. Bu adımla piyasa hareketlendi. O da bir kamu-özel işbirliği projemizdir. Kamu-özel işbirliği projeleri, devletin kaynak sınırlılığı sebebiyle çok uzun sürede yapabileceği yatırımları, kısa sürede gerçekleştirmeye imkan sağlıyor. Geçmişte bunu görürüz, temel atılır öyle kalırdı. Ama şimdi öyle değil, bizim dönemimizde büyük oranda attığımız temelleri, temel atarken tarih vermek suretiyle temelini atarız, verdiğimiz tarihte açılışını yaparız. Şimdi bu mevcut projeler dış kaynakla finanse ediliyor. Finansman özel sektör eliyle sağlandığı için, kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasi saiklerle açıkladıkları notlardan asgari düzeyde etkileniyor. Sipariş üzere kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’ye not vermeye kalkıyor. Kusura bakmasınlar, bunlar Türkiye için geçerli değil. Piyasanın gerçek oyuncuları siyasi değerlendirmelere değil, reel duruma bakıyor. Öyle olduğu için bu tür projelerde hiçbir finansman sıkıntısı çekilmiyor. Yüksek büyüme potansiyeliyle, istikrar ve güven ortamını titizlikle korumasıyla Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu her fırsatta gösteriyor.”

“DÜNYANIN EN İLERİ 5 SAĞLIK TURİZMİ MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRMESİNİ HEDEFLİYORUZ”

Şehir hastanelerinin, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükselmesine edeceği etki ile kendisine yapılan yatırımları ziyadesiyle hak eden bir proje olduğunu belirten Erdoğan, sağlık hizmetlerinde sağlanacak ilerlemenin, sağlık endüstrisinin Türkiye’de gelişmesini de temin edeceğini, böylece geleceğin en önemli sektörlerinden biri olan sağlık alanında Türkiye’nin, bölgede ve dünyada söz sahibi ülke konumuna yükseleceğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu yatırımların ülkemizi dünyanın en ileri 5 sağlık turizmi merkezlerinden biri haline getirmesini hedefliyoruz. Bir yandan şehir hastaneleri, diğer yandan kamu ve özel sektör yatırımlarıyla gerçekten çok güçlü bir sağlık altyapısı kurma adına kararlı adımlarla ilerliyoruz. Aynı şekilde nüfus artış hızımızın üzerinde yılda yüzde 4-5 aralığında artan doktor sayımız, sağlık alanındaki atılımlarımızın yeterli insan kaynağıyla da desteklediğini gösteriyor. Halen hastanelerimizde görev yapan 141 bin doktor varken, tıp fakültelerinde eğitim alan gençlerimizin sayısı 71 bin. Bunu daha da artırmanın gayreti içerisindeyiz. Bunlar için de farklı uygulamaları getirmek suretiyle doktor yetiştirme noktasında çok daha gayretli olacağız.  Yardımcı sağlık personeli olmak için eğitim görenlerin sayısı 100 binin üzerindedir. Türkiye, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da 2023 hedeflerine ulaşmak için kararlı adımlarla yürümeye devam etmektedir."

“BEN FAİZE DÜŞMANIM”

Türkiye’nin tüm zorluklara rağmen gündemindeki projeleri hayata geçirebilecek ve ekonomi programlarını uygulayabilecek güce sahip bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, dört bir yanda savaş olmasına rağmen Türkiye’nin kendi hedeflerimize odaklanmış vaziyette yoluna devam edeceğini söyledi. Son 14 yıldır sahip çıkılan güven ve istikrar ortamı sayesinde iç ve dış kaynaklı her türlü sarsıntıya karşı güçlü savunma refleksleri geliştirildiğini belirten Erdoğan, bazı ekonomik verilere değindi. Erdoğan, şu açıklamada bulundu:

“2015 yılında ekonomimiz orta vadeli program beklentimize paralel olarak yüzde 4 büyüdü. Geçtiğimiz yıl Çin ve Hindistan hariç gelişen ekonomilerin iki katından fazla bir büyüme performansı gösterdik. Bu yılın ilk yarısında büyüme oranımız 3,9 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam oranımız 2015 yılında yüzde 46’ya yükseldi. Küresel finans krizi başladığı 2007 yılından bu yana 6,7 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. Bu yılın temmuzu itibariyle işgücüne katılım oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 0,3 puan artarak yüzde 52,7 seviyesine yükseldi. İşsizlik oranının temmuz ayında yüzde 10,7’ye yükselmesindeki sebep, istihdamdaki daralma değil, işgücündeki artıştır. Kadınlarla gençlerden kaynaklanan işgücündeki artış oranı önümüzdeki yıllarda da süreceği için, işsizliği kısa sürede çok düşük oranlara indiremeyecek olsak da, bu üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorun değildir. Geçtiğimiz yıl cari işlemler açığının milli gelire oranı 0,9 puan azalarak, 4,5 seviyesine indi. 2016’nın ocak-ağustos döneminde ihracatımız reel olarak yüzde 4,3 seviyesinde artış göstererek gerileme trendinden kurtuldu. İthalatımızdaki daralma eğilimi ise düşük enerji fiyatlarının etkisi ile sürüyor. Böylece dış ticaret açığımız 2010 yılından bu yana en düşük düzeyi görmüştür. Ülkemizin kamu kesimi borçlanma gereği 2015 yılında başarılı bir dengeye ulaştı. AB tanımlı hükümet borç stokunun milli gelire oranı, göreve geldiğimizde yüzde 74 seviyesindeyken, 2016’nın ikinci çeyreği itibariyle bu oran yüzde 32,4 seviyesine gerilemiştir. Ben faize düşmanım, çünkü onu bir sömürü aracı olarak görüyorum. Göreve geldiğimizde faiz harcamalarını vergi gelirine oranı 85,7 seviyesinden yüzde 13’e düştü. Bu bile bize yeterli değil. Bu yılın ilk dokuz aylık dönemi itibariyle merkezi yönetim bütçe açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,5 milyar lira iyileşerek 12 milyar lira olarak gerçekleşti. TÜFE enflasyonu 2015 yılında döviz kuru gelişmeleri ve yüksek seyreden gıda fiyatlarının etkisiyle yüzde 8,8 düzeyine ulaştı. Eylül itibariyle bu oran yüzde 7,3 seviyesine geriledi. Bankacılık sektörü sağlıklı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16 ile yasal ve hedef oranın üzerinde bulunuyor. Bankalarımızın döviz açık pozisyonu sorunu da yoktur.”

“YATIRIM DESTEK VE TANITIM AJANSIMIZ ULUSLARARASI YATIRIMCILARA YARDIMCI OLMAYA HAZIRDIR”

Türkiye’nin, çevresindeki tüm krizlere ve çatışma ortamlarına rağmen kendi yolunda kararlılıkla, güvenle ve istikrarla yürümeyi sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bu ülke kendisine itimat eden hiç kimseyi mahcup etmemiştir. Türkiye ekonomisinin gerçeklerini yansıtmayan değerlendirmelerin ülkemizde de küresel piyasalarda da dikkate alınmadığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Uluslararası yatırımcıların işlerini kolaylaştırmak, kendilerine her türlü desteği sağlamak bizim çok önem verdiğimiz husustur. Bunun için Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nı başbakanlığım döneminde kurduk, bu direkt olarak başbakana bağlıdır ki güvenini bizzat oradan alsın ve takip edilecek bütün uluslararası kuruluşlara da güven versin. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız başta olmak üzere tüm kurumlarımız uluslararası yatırımcılara yardımcı olmaya hazırdır ve onların her zaman yanındadır. Önümüzdeki ay Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız, Türkiye’deki Amerikalı şirketlerin CEO’larını Amerikan medyası ile bir araya getirerek, ülkemiz gerçeklerini paylaşmalarını sağlayacaktır. Türkiye’nin potansiyelini gören, bu ülkeye inanan, bu millete güvenen herkese kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açıktır.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.