Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bütün Camilerin Kapılarının Açık Olması Gerek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Camilerimizin kapısı namazların dışında kapatılmalı mı kapatılmamalı mı bu soruyu kendimize sormamız lazım. Sadece Sultanahmet’in, Süleymaniye’nin, Kocatepe’nin, Millet Camii’nin kapılarının açık olması bize yetmez, bütün camilerin kapılarının açık olması gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle gerçekleştirilen din görevlileri buluşmasında konuştu. Erdoğan, Batman’da gerçekleştirilen bombalı saldırıda 7 askerin şehit olması dolayısıyla, “Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız, gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız ve bu gelişmeler, olaylar bizim hırsımızı da özellikle düşmanımıza karşı olan kinimizi de daha da fazlasıyla artırmaktadır bunu da bilmelerini tekrar hatırlatıyorum” şeklinde konuştu.

“KENDİMİZİ ÇEK ETMEMİZ LAZIM”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 140 bin kişinin çalıştığına dikkat çeken Erdoğan, “Biz inancımızı bu ülkede yaşamak ve yaşatmakta niye başarılı değiliz sorusunu kendimize sormamız lazım. Bu konuda kendimizi çek etmemiz lazım, bir yerlerde bir eksiğimiz var. 140 bin kişilik böyle bir ordunun olduğu yerde, bu tebliğler yapıldığı yerde, acaba neden biz beklediğimiz neticeyi alamıyoruz? Öyleyse daha fazla çalışmamız, gayret etmemiz lazım” diye konuştu.

“ACABA ARKAMDA NİYE CEMAAT YOK”

Çocukluk dönemlerinde halkın en çok güvendiği kişilerin imamlar ve muhtarlar olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bağların neden koptuğu sorusunu sorarak şöyle konuştu:

“Bu bağları yeniden tesis edemez miyiz? Bunun üzerinde biraz çalışmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü şu 140 bin kişilik ordu ülkemizin çehresini değiştirmelidir diye düşünüyorum. Zira bütün o olumsuzluklardan bize düşen görevler var ama siz gönüllerin fatihi olmanız gerektiği için bunu söylüyorum. Cuma hutbelerimizle, günde 5 vakit namazlarımızla bunun üzerinde düşünmemiz lazım. Acaba arkamda niye cemaat yok veya niye 3-5 kişi var da bir saf yok? Bunların üzerinde durmamız düşünmemiz lazım.

“YANLIŞ YAPARSAM DA HAKKIMDAN GELİRDİ”

Rahmetli babam her akşam beni camideki hocama gönderirdi. Okuldan çıkar akşam oraya giderdim. Takipçiydi, yanlış yaparsam da hakkımdan gelirdi, gitmem gerekirdi. Şimdi bu konularda bizim ailelerle münasebetlerimizin de sıcak ilişkiler halinde devamının sizler tarafından tesis edileceğine inanıyorum bunu yapmamız lazım. Hanım hocalarım bulundukları mahallelerin anneleriyle ilişkilerini geliştirmesi, bayanlar noktasında geliştirmeleri lazım. Sadece ben hocayım maaşımı alayım önündeki 10-20-30 kız öğrenciye ders vereyim, bunlar yeterli değil.

“MİLLETİN ER VEYA GEÇ SIĞINACAĞI YER CAMİLERİMİZDİR”

İmam efendi, müezzin efendi günde 5 vakit kapıyı aç kapa bu anlayışla değil. Bana göre daha hassas, acaba camilerimizin kapısı namazların dışında kapatılmalı mı kapatılmamalı mı bu soruyu kendimize sormamız lazım. Sadece Sultanahmet’in, Süleymaniye’nin, Kocatepe’nin, Millet Camii’nin kapılarının açık olması bize yetmez, bütün camilerin kapılarının açık olması gerekir. Hocalarımızın da aralarındaki görev dağılımıyla bir nöbetleşe bu işi götürmeleri lazım. Buna ihtiyacımız var. Hep beraber bu seferberliği bu günün mevzusuna uyun olarak sürdürmemiz lazım çünkü bu milletin er veya geç sığınacağı en önemli yer camilerimizdir. Mana ne? Cem eden, bizim toplanacağımız, cem olacağımız yer orası değil mi? Orası ama bunu sevdirmemiz, başarmamız sizin onlar da sizin göreviniz.”