Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhuriyetimizi İlelebet Yaşatacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği ile başlayan rejim tartışmalarına değinerek, “Türkiye’de her şeyden önce rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir. 1923’te ilan edilen cumhuriyetimizi ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi cumhuriyetimizden eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu gibi pek çok kurumumuz farklı isimlerle cumhuriyet öncesinde de mevcuttur. Birileri doğru ile yanlışı birbirine katarak, sapla samanı karıştırarak milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Çünkü onların kafaları da karışık, kafaları da bulaşık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ’da toplu açılış törenine katıldı. Anayasa değişikliğine değinen Erdoğan, önümüzde yeni ve önemli bir fırsatın olduğunu belirterek, “Bu fırsat cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak olan anayasa değişikliğidir. 16 Nisan’da sandık başına gidip oylayacağımız bu değişikliğe inşallah Elazığ’dan rekor bir destek bekliyorum. Anayasa değişikliğine, Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların bir kısmı bunun meselenin artısını eksisini bilmediği için karşı çıkıyor. Bir kısmı da her şeyin farkında oldukları halde bu sistem kendi çıkarlarını bozacağı, foyaları ortaya çıkacak diye karşı çıkıyor. Kendi menfaatini ülkesinin ve milletinin masla hatanın önünde tutanlara diyecek bir şeyim yok” dedi. Cumhurbaşkanlığı sistemini bilmeyenlere işin aslının anlatılmasının herkesin boynunun borcu olduğunu ifade eden Erdoğan, anayasa değişikliği ile getirilen sistemin neler olduğunu anlattı.

ONLARIN KAFALARI DA KARIŞIK
Rejim tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de rejimin değişmediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de her şeyden önce rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir. 1923’te ilan edilen cumhuriyetimizi ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi cumhuriyetimizden eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu gibi pek çok kurumumuz farklı isimlerle cumhuriyet öncesinde de mevcuttur. Birileri doğru ile yanlışı birbirine katarak, sapla samanı karıştırarak milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Çünkü onların kafaları da karışık, kafaları da bulaşık. Şu an yapılan iş yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemekten ibarettir. Dikkat ediniz, bu organların hiçbiri ortadan kalkmıyor. TBMM Parlamento ortadan kalkıyor mu? Yok. Birilerine sorsan kalkıyor, yok böyle bir şey. Parlamento yine yerinde. Sadece görev tanımları yeniden yapılıyor.”

SİSTEMİN ADINI TAM OLARAK KOYUYORUZ
Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören 2007 yılında yapılan anayasa değişikliği ile yeni sistemin ilk adımı atıldığını ifade eden Erdoğan, ikinci adımın ise 2014 yılında, cumhurbaşkanını doğrudan halkın oyuyla seçilmesi olduğunu belirtti. Erdoğan, “Şimdi de benim milletim, halkım nihai adımı atıyor ve şimdi sistemin adını tam olarak koyuyoruz. Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine şimdi nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” dedi.
Kitapçıkların fırlatıldığı dönemin geride kalacağını kaydeden Erdoğan, “Tek kişide bu gücü topluyoruz, kitapçıkları fırlat böyle bir şey olmayacak” dedi. Mevcut sistemle Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamadığını anımsatan Erdoğan, Meclise yaptığı tüm işlemlerle ilgili Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan'da yargılanmasını talep etme hakkı verildiğini kaydetti, Karşılıklı yetki aşımı diye bir meselenin olmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’yi eleştirerek, “Ne diyor ana muhalefetin başındakiler; parlamento olmuyor, yasama organı kalkıyor. İşleri güçleri sağda solda dedikodu. Şayet kararname ile düzenlenen bir konuda kanun çıkartılırsa üstünlük kanunda olduğu için kararname geçersiz hale geliyor” dedi. Bütçe kanunun meclisteki görüşmeleri çıkmaza girerse ülkede işlerin durmaması için bir önceki bütçenin yeniden değerlendirme yoluyla devreye gireceğini belirten Erdoğan, giriyor. Meclis ortadan kalkması bir yana daha da güçlendiriliyor. Daha geniş vazifeler üstleniyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi iye kazananın Türkiye olacağını belirtti.

BİR İNSANIN KARAKTERİNDE TARAFSIZ OLMAK DİYE BİR ŞEY OLUR MU?
Sıkıyönetimin kaldırıldığını, bunun yerine zorunlu durumlarda olağanüstü hal ilan edilerek sorunların üstesinden gelinmesi imkanı getirildiğini belirten Erdoğan, cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilmesi konusuna değinerek, “Cumhurbaşkanı adayı olacaksın kurucusu olduğun partiden ilişiğin kesiliyor. Neymiş o tarafsızlığı getirirmiş. Ya bir insanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu? Olmaz. Gerçekçi olmak lazım. Şimdi bu da düzeltiliyor” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliği ile seçilme yaşının 18’e indirildiğini de anımsatan Erdoğan, Parlamentoda 18 ile 25 yaş arası seçilmiş gençler görmek istediklerini belirterek, “İnşallah 18 ile 25 yaş arası kabinede de bakanlar görmek istiyoruz. Olur mu bu? Niye olmasın. Bugün dünyanın dev şirketlerini, bakıyorsun, 25 yaşında, 30 yaşında gençler yönetiyor ya. Ama bunların kafası basmaz bu işe. Onun için biz gençliğimizle iftihar ediyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, idam sloganları üzerine, bu konudaki düşüncesinin belli olduğunu, 16 Nisan’dan sonra anayasa değişikliğinin parlamentodan geçmesi durumunda kendisinin onaylayacağını ifade etti.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE, RAHMETLİ ÖZAL'IN GÜNDEME GETİRDİĞİ, 1990’LARDA GEÇİLSEYDİ
Cumhurbaşkanlığı sistemini şahsi hevesi olarak göstermek isteyenlerin en büyük haksızlığı gençlere yaptığını belirten Erdoğan, kendisinden sonra bayrağı gençlerin devralacağını, yurtdışı gezilerinde 25 yaşında Dışişleri Bakanları ile tanıştığını anlattı.
İşi liyakat sahibine vermenin liderin görevi olduğunu ifade eden Erdoğan, bunları şöyle sıraladı:
“Liderin 3 önemli görevi vardır. Bir tanesi istişaredir. Lider istişare ile hareket eder. İki adaletle hükmeder. Üç ehliyet ve liyakat sahiplerine devleti teslim eder. Keşke Cumhurbaşkanlığı Sistemine, rahmetli Özal’ın gündeme getirdiği, bizlerin gençliğine denk gelen 1990’larda geçseydi. O zaman Türkiye 1990’lı yıllarda yaşadığı sıkıntılara, acılara maruz kalmayacaktı. Bugün hala dağlara götürülen gençler yok mu? Kandil’e götürülen gençler yok mu? Ne diyor oradakiler? 16 Nisan oylamasında hayır diyor. O Diyarbakır Belediyesi önünde ağlayan anneler, neden ağladı? Üniversitedeki yavruları dağa kaçırıldı. Onları dağa kaçıranlar şimdi, 16 Nisan için hayır diyor! Onlarla beraber hareket edenler var. Ben inanıyorum ki benim samimi vatandaşlarım, demokrasiye inanmış vatandaşlarım, bu ülkenin sıçraması için gayret eden vatandaşlarım, terörizme, teröriste karşı çıkan kardeşlerim 16 Nisan'da evet demeye hazır mı? Kardeşlerim işte burada Fethi’miz şehit oldu değil mi? O şehit edenler ‘hayır’ diyor, onlarla beraber yürüyenler var mı? Var. Ama onların karşısında Gaggoş var.”

HDP’YE OY VEREN KARDEŞLERİM SİZE DE SESLENİYORUM
Şahsı için değil, şahsının öncülüğünde Türkiye için bu reformu yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin tabanına şu ifadelerle seslendi:
AKP ve MHP'nin dayanışması ile özellikle Yıldırım ve Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Zira parlamento sırasında oradaki mücadeleleri her türlü takdirin üstündedir. Ve liderlerine bağlı kalarak dürüst bir şekilde el ele veren oradaki milletvekillerini de ben alkışlıyorum. Çünkü bu farklı bir mücadeleydi. Bu mücadeleyi de başarılı bir şekilde verdiler işi bitirdiler. Şimdi sıra işte bu siyasi hareketlerin tabanında. AK Parti’ye, MHP'ye, CHP'ye gönül veren kardeşlerim. Hepinize sesleniyorum, hatta hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerim size de sesleniyorum, bu birlik beraberlikte gelin bütünleşelim. Kardeşlerim biz, millet olarak tek bir milletiz. Türkü, Kürdü, Lazı, Zazası, Romanı, Boşnağı ile tek milletiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ’ın 750 bin nüfus yakalaması durumunda büyükşehir olabileceğini de belirtti.