Öne Çıkanlar galatasaray bugünün gündemi Koronavirüs gündem özeti Kuşadası Belediyesi deprem gündem başlıkları erdoğan çin Covid19 konser CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli Para Kararımız Bir Başka Ülkenin Ekonomisi Aleyhine Bir Faaliyet Asla Değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kur dalgalanmalarını değerlendirerek, dövizin artmasının arkasındaki oyunun görülmediğini belirtti. Erdoğan, “Finans sektörü denilince tabii olarak aklımıza hemen son günlerdeki kur dalgalanmaları geliyor. Bazıları döviz kurunun artmasının arkasındaki gerçekleri, oynanan oyunları, kimlerin bunu niye yaptığını görmek istemiyor. Döviz yerine milli paramızı kullanma kararımız, bir başka ülkenin ekonomisi aleyhine bir faaliyet asla değildir. Biz, kendi ülkemizle dünyanın her köşesindeki insanların da refah ve huzur içinde yaşamalarını istiyoruz” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliğine katıldı. İlk yıl 460 firmanın, geçen yıl ise 488 firmanın katıldığı inovalige, bu yıl 761 firmanın başvurmuş olmasının önemli bir gösterge olduğunu ifade eden Erdoğan. Bu proje ile Türkiye’ye çok ciddi bir fikri sermaye akışının sağlandığına inandığını belirtti. 2023 Türkiye İnovasyon Stratejisi çalışmasının eylem planını hazırlanmasını sevindirici gelişme olarak nitelendiren Erdoğan, gençlerin sahip çıkmadığı bir inovasyon hareketinin başarı şansının olmadığını vurguladı. İnovatime katılan tüm öğrencilere okul ve iş hayatlarında başarılar da dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık tarihinin yeniliğin peşinde koşmanın, daha iyiyi, güzeli aramanın tarihi olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, “İnovasyon her ne kadar kavram olarak bize dışardan gelmiş olsa da içerdiği anlam itibariyle kendi öz malımızdır, öz değerimizdir. Eskiler 'yitik kaybedildiği yerde aranır' derler. Mademki medeniyetimizin öncü rolünü bu coğrafyada kaybettik, öyleyse bulmanın arayışlarına da buradan başlayacağız. Türkiye ayağa kalkmadan, bölgemizin de medeniyetimizin de ayağa kalkmayacağını, kalkamayacağını her vesileyle bir kez daha görüyoruz, anlıyoruz. Üzerimizdeki yük, sorumluluk ağırdır ama bir o kadar da şereflidir. İnovatif, yenilikçi çalışmalar yürüten firmalarımız, TİM gibi çatı kuruluşlarımız, kamunun ilgili tüm birimleri, tempolarını ve hedeflerini bu bilinçle sürekli ileriye taşımak mecburiyetindedirler” dedi.

 

“Yeterli Değil, Hedef Yüzde 3”

 

Türkiye’nin 2023 hedeflerinin ancak yenilikçi bir anlayışın üzerine inşa edilebileceğini kaydeden Erdoğan, her alanda büyük bir dönüşüm ve değişim geçiren Türkiye’nin inovasyon konusunda da aynı performansı ortaya koyacağına inancını dile getirdi. İnovasyonunun hayatın bir parçası haline gelmemesi durumunda işin asıl kaymağının başkalarına bırakılacağını, sadece işin hamallığının üstlenileceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin asıl karşılığının ancak üretimin, tasarım ve marka ile bütünleştirildiği zaman alınacağını kaydetti. Ar-Ge insan kaynağı sayısının arttığını ifade eden Erdoğan, “2001’de 76 bin olan Ar-Ge insan kaynağı sayımız 2016 itibarıyla 224 bini geçti. Yine 2001'de yüzde 0,54 olan Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılamız içindeki payı 2016'da yıllık 20 milyar TL’yi aşarak yüzde 1,06 seviyesine yükseldi. Yeterli değil. Hedef yüzde 3. Bunu başarmamız lazım” dedi. 2002-2015 arasındaki yerli patent başvuru sayısının 37 bini geride bıraktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl itibarıyla imalat sanayindeki girişimlerin yüzde 55'inin, hizmet sektörünün ise yüzde 47'sinin yenilikçi faaliyetler yürütür hale geldiğini belirtti. Erdoğan, Küresel inovasyon endeksinde 128 ülke içinde 42'nci sıraya yükselmiş bulunuyoruz. Ama endüstriyel tasarım alt başlığında Çin, İtalya ve Kore ile ilk sırada bulunuyoruz. Biz tüm dünyada reel sektörün hasmı olarak gördüğümüz kurun da faizlerin de yükselmesine karşıyız. Çünkü biz yatırım istiyoruz. Biz istihdamın artmasını istiyoruz. Biz üretim istiyoruz. Biz ülkemizdeki yatırımcının, girişimcinin dünya ile rekabette gücünün artmasını istiyoruz” diye konuştu.

 

İnovasyonun Yolu İcat Çıkarma Diyenlerle Mücadeleden Geçiyor

İnovasyon alanında yapılacak çalışmalarda Cumhurbaşkanı olarak destek vereceğini ifade eden Erdoğan, bu kavrama çok farklı alanlardan yaklaşanların bulunduğunu da anımsattı. İnovasyonun her şeyden önce bir zihniyet değişikliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Mevcuttan memnun olmayan ya da mevcuttan daha iyisine mümkün olduğuna inanan bir zihniyet inovasyonla kendine yeni bir yol aramaya başlar. Dünyayı insanlar için daha kolay daha müreffeh ve daha huzurlu bir yapma iddiası ancak sabırla ve sebatla yürütülebilecek bir süreçtir. Garantili yaşayım, rahatıma bakayım,. Memur olayım düşüncesindeki bir zihniyetin inovasyon fataliteleri ile hiçbir ilişkisi olamaz. İnovasyonunun yolu, zihni sinir projeleri diye karikatürize edilen yeni fikir üretimine açık olmaktan icat çıkarma denilen yenilik direnişine karşı mücadele etmekten geçiyor” dedi.

 “Oynanan Oyunları, Görmek İstemiyorlar”

 

Ticarileşmeyen bir çabanın "40 yılda öğrenilmiş 40 adım öteden bir ipliği iğne deliğinden geçirme" becerisi gibi israf olduğunu belirten Erdoğan, inovasyon sadece dar bir kesimin değil, tüm insanların faydasını gözeten bir anlayışla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

Konuşmasında kur dalgalanmalarına değinen Erdoğan, “Finans sektörü denilince tabii olarak aklımıza hemen son günlerdeki kur dalgalanmaları geliyor. Bazıları döviz kurunun artmasının arkasındaki gerçekleri, oynanan oyunları, kimlerin bunu niye yaptığını görmek istemiyor. Döviz yerine milli paramızı kullanma kararımız, bir başka ülkenin ekonomisi aleyhine bir faaliyet asla değildir. Biz, kendi ülkemizle dünyanın her köşesindeki insanların da refah ve huzur içinde yaşamalarını istiyoruz” dedi.

 

 Finansmanda İnovasyon Budur

 

Reel sektörün hasmı olarak görülen dolarla faizin yükselmesine karşı olduklarını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Biz ülkemizdeki girişimcinin dünya ile rekabet gücünün artmasını istiyoruz. Bunun için milli paramızı dış ticarette muhataplarımızın kendi paralarını kullanma kararı aldık. Rusya'ya dedik ki ‘biz sizden ne alıyorsak Rus Rublesi alalım.’ İran’la konuştuk. Çin aynı şekilde. Mutabık kaldık ve Merkez Bankalarımıza da talimatı verdik. Çünkü paradan para kazanan bunu insanların kahir ekseriyetinin işini, aşanı kaybetmesi pahasına yapan anlayışı biz doğru bulmuyoruz. İnovasyonu mümkün kılan zihniyetle de işte burada buluşuyoruz. Açıklanan ekonomik tedbirlerde KOBİ'lere düşük faizli kredi verecekler. İşte finansmanda inovasyon budur. Yani reel sektörün desteklenmesidir. Biliyorsunuz lazerin keşfedilmesi önemli bir buluştu ama bunun hangi alanlarda insanlığın hayatını değiştirebileceğinin fark edilmesi zaman aldı. Şimdi lazer kanser ve göz bozukluklarının fark edilmesinden, marketlerde barkot okuyan cihazlara kadar çok geniş bir alanda kullanılıyor. Dolayısıyla bugün kıymeti anlaşılamasa da hangi fikrin geçekte insanlığın ayrılmaz bir parçası haline geleceğini şimdiden bilemeyiz. Çevremize görerek bakmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Denemekten ve yanılmaktan ta ki muvaffak olana kadar pes etmemeliyiz gençler.”

 

“Oyunla Elimizi Kolumuzu Bağlamaya, Bize Diz Çöktürmeye Çalıştılar”

 

Türkiye’nin Gezi olaylarını, FETÖ'nün 17-25 Aralık emniyet-yargı ve 15 Temmuz silahlı darbe girişimlerini, PKK ve DEAŞ örgütlerinin kanlı eylemlerini yaşamamış olması halinde, bugün çok başka bir noktada bulunacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “800 milyar doları aşan milli gelirimiz, trilyon dolara dayanmış olacaktı. 410 milyar doları bulan dış ticaretimiz 600 milyar dolarlara yaklaşacaktı. Düşen petrol fiyatlarının etkisiyle dış yatırım açığımız azalacak, yatırım imkanlarımız artacaktı. Büyüme oranımız yüzde 6-7’lerden aşağı düşmeyecekti. Faiz oranları biliyorsunuz 4,6’ya kadar düşmüştü, yüzde 3’lere gerileyecekti. Enflasyon bu rakamın da altına inecekti. Bu verilerin sağladığı güç ve imkanla Suriye ve Irak’ta çok daha etkin bir politika izleme imkanına sahip olacaktık. Fakat çok açık, çok kirli, çok sinsi bir dizi oyunla elimizi kolumuzu bağlamaya, bize diz çöktürmeye çalıştılar.”

 

“Türkiye Artık Ayakları Üzerinde Duran Bir Ülkedir”

 

2013 yılında IMF’ye olan borcun sıfırlandığını anımsatan Erdoğan, “Göreve geldiğimizde bizim IMF’ye borcumuz 22,5 milyar dolardı, Merkez Bankasının döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. IMF sıfırlandı, hamdolsun Merkez Bankamız da artık çok daha güçlü bir şekilde ayakları üzerinde rahat rahat duruyor. Aradan 3,5 yıldan fazla zaman geçmiş, birileri hala, ‘IMF ile anlaşma yapın, borç alın, ekonomik ve siyasi bakımdan yeniden bu kurumun kontrolüne girin’ diye bas bas bağırabiliyor. Bunlar vatana ihanet ediyorlar. Niye biz IMF’den borç alacağız ki? Bizim böyle bir derdimiz yok. Türkiye artık ayakları üzerinde duran bir ülkedir” ifadelerini kullandı.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.