Erdoğan: Memurları Açığa Alırken Yarışa Girmeyin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilere “Sizlerden memurları açığa alma noktasında bir yarışa girmenizi istemiyorum sadece adil davranmanızı istiyorum çünkü bizim değerlerimizde zulüm yoktur, adil davranalım, zulmedenleri yerinden alalım” çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 81 ilin valisini kabul etti. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her dönemde olduğu gibi, bugün de pek çok şeyle aynı anda baş etmek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, bunların arasında terörle mücadele ve sınır güvenliğinin sağlanması konusunun öne çıktığını belirtti.

-“BELEDİYE BAŞKANLIĞIMDAN BU YANA TANIDIĞIM BU ÖRGÜT, BİZLERE İHANET ETTİ”-

“PKK ile FETÖ’nun, DEAŞ ile DHKP-C’nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur” diyen Erdoğan, bu terör örgütlerinin arka planda birbirleriyle ittifak halinde olduklarını kaydetti. Devletin, tüm terör örgütleriyle aynı dikkat ve hassasiyetle mücadele etmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz’dan sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Tek fert kalıncaya kadar, şahsım için söylüyorum, bu mücadeleyi sürdüreceğim. Bu can, bu tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim. Belediye başkanlığımdan bu yana tanıdığım bu örgüt, ne yazık ki bizlere ihanet etmiştir, vatana ihanet etmiştir. İşte 1999, ondan sonra da kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken, o da buradan malum yere gitmiştir, Pensilvanya’ya” dedi.
-“FETÖ 40 YIL BOYUNCA SİNSİCE HER TARAFA YAYILDI”-
15 Temmuz darbesinin Türkiye için 1960, 1980 darbelerinden çok daha büyük bir dönüm noktası olduğunu belirten Erdoğan, bu darbenin diğerlerinden farklı olarak, milletin inanç, eğitim, hayırseverlik gibi değerlerini istismar eden bir çetenin ürünü olduğunu ifade etti.  Diğer darbelerde ne amaçlandığının, karşıdaki gücün kim olduğunun bilindiğini söyleyen Erdoğan, FETÖ’nün ise 40 yıl boyunca yavaş yavaş milletin kanına girerek büyüdüğünü, sinsice her tarafa yayıldığını kaydetti.
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine karışan subayların kıdemlerine, rütbelerine bakıldığında 1980’li, 90’lı yıllarda TSK’ya sızdıklarının görüldüğünü belirtti, bu kişileri “askeri kılıktaki teröristler” olarak niteledi.
-“KAİNATIN İMAMI OLARAK GEÇİYOR”-
Milletin, 15 Temmuz gecesi devletten çok daha hızlı, çok daha etkili, çok daha kararlı bir şekilde bu “kanlı ihanet şebekesinin” karşısına dikildiğini ifade eden Erdoğan, “Teşkilat şeması önümüze geldiğinde, bu kişi sadece Türkiye’yi ele geçirme hesabı içinde olan bir meczup değil, bakıyorsun ki en tepe geliyor, ‘kainatın imamı’ olarak geçiyor” diye konuştu.
-“BİZİM BİLGİMİZ DIŞINDA NEREDE ‘TÜRK’, ‘TÜRKİYE’ ÜNVANI VARSA YASAKLAMAMIZ LAZIM”-
FETÖ’nün, “170 ülkede eğitim-öğretim çalışmalarını yapıyoruz” kılıfıyla, o ülkeleri ele geçirme gayreti içinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“O çocuklar, yarın o ülkede en üst düzeyde yönetici olacak, politikaya girecek. Başladılar da zaten. Türk Cumhuriyetlerinde şu anda böyle aktif görevleri var. Şimdi gittiğim her yerde belgeleriyle anlatıyorum, onlar beni anlamakta zorlanıyorlar. Haklı olarak şunu söylüyorlar, ‘Bizler bunları sokmak istemediğimiz zaman, sizler şöyle, böyle dediniz.’ Bu yönde de haklılar. Biz de bir şeyi anlamıyorduk, Türk okulu ya, başında o yazıyor ya.
Dün Bakanlar Kurulu toplantısında söyledim, hemen bir düzenleme yapalım, Bakanlar Kurulu kararı ile olursa öyle yapacağız veyahut da KHK içerisine sokup dünyadaki bizim bilgimiz dışında nerede ‘Türk’, ‘Türkiye’ ünvanı varsa bunların hepsini yasaklamamız lazım. Hemen dışişleri bakanlıklarına bunları bildirelim ve o ülkelerin yönetimlerine bunu bildirmek suretiyle bu unvanların yasaklanmasını isteyelim çünkü bunun üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar, hala bu mevcut. Kainat imamı böyle, bitmiyor, kıtaların imamları var, ülkelerin imamları var, o ülkelerde her meslek grubunun imamı var. Silahlı kuvvetlerin, yargının, polisin imamı var.”
-“TERÖR KORİDORU’NA ‘EVET’ DİYEMEYİZ”-
Erdoğan, Suriye’deki Cerablus operasyonuna değinirken, “Biz, darbenin üzerinden 40 gün geçmeden Suriye’de uzun süredir planladığımız Cerablus operasyonu başlattık. Bununla kalmadık, PKK terör örgütüne sınır içinde, sınır dışında tarihinin en büyük operasyonlarını yürütüyoruz” dedi. “Şu anda Cerablus’ta artık DEAŞ diye bir şey kalmadı” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Rai’de aynı şekilde. Orada da adımlarımızı attık, orada da yürüyoruz. Devam edeceğiz. Nereye kadar? Onu da açıklamaya gerek yok, bizim de kendimize göre bir planımız var. Bu plan nedir? Bu plan, Türkiye’nin sınırlarını güvence altına alma planıdır. Biz bir terör koridorunun oluşturulma gayretlerine ‘evet’ diyemeyiz. Hem burada diplomatik görüşmelerimizi yaptık, yapacağız ama bir diğer taraftan da biz bu sınırlarımızı terör koridoru olmaktan çıkartıp bir barış koridoru haline getireceğiz. Bizim Suriye’nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Biz tokluğu gördük ama herkes de haddini bilmeli.
-“BÖLGEDE TÜRKİYE’NİN İÇİNDE OLMADIĞI HİÇBİR SENARYO ARTIK DEVREYE SOKULAMAZ”-
Neymiş, ‘efendim uluslararası hukukta o ülkenin hükümeti sizi çağırmazsa oraya giremezsiniz.’ Kusura bakmasınlar. Biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz. Zaten o ülkenin yönetimi zalim. 600 bin insanı öldüren bir katilden mi izin alacağız?
Cerablus operasyonun başarısı Suriye’deki tüm dengeleri alt, üst etti. Başarı beraberinde yeni imkanları, yeni fırsatları da getiriyor. Türkiye’nin Suriye operasyonlarının hiç unutulmayan ve hesap edilmeyen bir şekilde hızlı ve başarılı yürümesi, dünya kamuoyunun bölgeye bakışını da değiştirdi. Bundan sonra bölgede Türkiye’nin içinde olmadığı, Türkiye’nin rızasının alınmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir.”
-“MEMURLARI AÇIĞA ALIRKEN YARIŞA GİRMEYİN”-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek FETÖ gerekse PKK terör örgütüyle mücadelenin önemli bir boyutunun da, bunların kamu görevlileri içindeki uzantılarının tasfiyesi olduğunu ifade ederken, valilere çağrıda bulunu. Erdoğan, şöyle dedi:
“FETÖ konusunda ilan ettiğimiz olağanüstü hal çerçevesinde süratle birtakım adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Aynı süreci PKK terör örgütünün kamu kuruluşları içindeki destekçileriyle ilgili de yürütmeye başladık. Sizlerden ricam, bulunduğunuz illerde bu konuda kararlı ve dikkatli çalışmalar yapmanızdır. Benim şu tavsiyem, sizlerden memurları açığa alma noktasında bir yarışa girmenizi istemiyorum sadece adil davranmanızı istiyorum çünkü bizim değerlerimizde zulüm yoktur, adil davranalım, zulmedenleri yerinden alalım. Ne tek bir terör örgütü mensubunun devlet içinde kalmasına ne de tek bir mazlumun zarar görmesine izin vermeyecek bir hassasiyetle çalışmalarınızı yürütmek mecburiyetindesiniz.
-“24 SAAT TELEFONUM AÇIK”-
‘Efendim, şu milletvekili, şu bakan şöyle diyor’, eğer bu tür sıkıştırmalar varsa İçişleri Bakanımız burada görüşün, Başbakanımız keza. Ben, 24 saat telefonlarım açıktır, görüşürsünüz ve ya atlar gelirsiniz. Benim telefonumun saati yoktur, 24 saat açıktır. Aynı şeyi de sizden istiyorum, ben bir valiyi aradığım zaman, gece 1’de, 2’de, 3’te ararım. Valinin görevi 24 saattir. Bu anlayışla çalıştığımız zaman devlet devlet olur aksi halde biz bir kabile olarak yaşamaya devam ederiz.”