Öne Çıkanlar galatasaray bugünün gündemi gündem özeti deprem erdoğan gündem başlıkları çin türkiye Covid19 pkk recep tayyip erdoğan türk telekom

"Türkiye’yi Bilgi Üreten Ülke Haline Getirmemiz Şart"

Başbakan Binali Yıldırım, “Geride kalan çağda en büyük güç paraydı, şimdi para değil, bilgi. Bilgiye sahipseniz güce de sahipsiniz. Bilgiyi kullanan ülkeler bir adım öne geçiyor. Türkiye’yi geleceğin dünyasında en saygın noktalardan birinde görmek istiyorsak, bilgiyi satın alan değil, üreten bir ülke haline getirmemiz şart” ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Bilişim Zirvesi’nde konuştu. Bilişim alanında gelinen noktayı yeterli görmediklerini ifade eden Yıldırım, “Bilişim demek, internet demek, iletişim demek, sürekli gelişim demektir” dedi.

Son 14 yılda altyapı çalışmalarında önemli yollar kat edildiği gibi, sektörün önünü açacak yasal düzenlemelerin de bu dönemde gerçekleştirildiğini belirten Yıldırım, ses tekeli kaldırıldığını, telekomünikasyon sektöründe serbestleşme sağlandığını, vergilerde düzenlemeler yapıldığını ifade etti. İnternetten başlayarak vergilerde indirime gidildiğini kaydeden Yıldırım, “Bütün vatandaşlarımızın internete erişimini kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak için internet üzerindeki özel iletişim vergisini 20 puan düşürerek yüzde 5’e indirdik. Sektörde kayıt dışılığın önüne geçen düzenlemeler de yaptık. Mevcut vergi sistemimiz bugün iletişim sektörünün gelişmesine ayak uyduran bir sistem değil. Önümüzdeki bu dönem içinde, çok basit, anlaşılabilir, sektörün büyüme hızını yavaşlatan değil, daha da hızlandıran ve oluşan ciroya göre çok daha vergi geliri sağlayacak basit, yeni bir model hayata geçireceğiz. Vergi sisteminin bilişim sektörünün ayak bağı olmasının önüne geçeceğiz. Bunu da burada sektörle paylaşmak istiyorum” şeklinde konuştu.

-“BİLGİYİ KULLANAN ÜLKELER BİR ADIM ÖNE GEÇİYOR”-

Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bu çalışmalar neticesinde ülkemiz internet kullanımında dünyaya göre çok hızlı büyüdü. İnternet Tahsisli Sayılar Ve İsimler Kurumu (ICANN), dünyadaki internetin yönetildiği merkezdir, bir ofisini Singapur’a, bir ofisini de İstanbul’a açtı. Bu şu anlama geliyor, gelecekte internetin yönetişimi sadece Amerika’dan değil, dünyadan yükselen itirazlar da dikkate alınarak dünyanın değişik coğrafi bölgelerine yaygınlaştırılacak. Dolayısıyla internetin üç yönetim merkezlerinden bir bölgesel merkez de İstanbul’da açıldı. Geride kalan çağda en büyük güç paraydı, şimdi para değil, bilgi. Bilgiye sahipseniz güce de sahipsiniz. Bilgiyi kullanan ülkeler bir adım öne geçiyor. Türkiye’yi geleceğin dünyasında en saygın noktalardan birinde görmek istiyorsak, bilgiyi satın alan değil, üreten bir ülke haline getirmemiz şart. İşte bu sebeple Ar-Ge’ye yatırımlara ilişkin desteklere ara vermeden devam edeceğiz. Şu anda 289 Ar-Ge merkezimiz, 28 binin üzerinde çalışanımız var. Ar-Ge kanununa ilave olarak sektöre kaynak aktarmaya bilim, sanayi, Teknoloji Bakanlığımız başladı. Kurumlar vergisinde gerekli kolaylık sağlandı. Şu anda 4.5G’nin de yetkilendirilmesi kapsamında Ar-Ge yerli ürün kullanımına ilişkin özel destekler veriyoruz. Bu konuda biraz daha hızlanmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.”

-FACEBOOK, TWİTTER VERİLERİ TÜRKİYE’DE SAKLANACAK-

Bilginin üretilmesi kadar, bilginin Türkiye’de yer alması hususunun ayrıca önemli olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, bu kapsamda yakın zamanda sayıları artan veri merkezlerinin Türkiye için önemli bir husus olduğunu ifade etti. Bugün çıkarılan KHK ile çağrı merkezleri ile birlikte veri merkezlerinin kurulmasına yönelik teşvik ve desteklerin açıklandığını belirten Yıldırım, bina tahsisinden vergi kolaylığına, ilk yatırım maliyetine, enerji desteğine varıncaya kadar her türlü desteğin, veri merkezi kurulması için çalışma yapacaklara yönelik cazip bir teşvik paketinin yürürlüğe konduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle konuştu:

“Firmalardan beklediğimiz, artık bu veri merkezlerinin zaman kaybetmeden kurulması. Bunu bir ticari iş olarak görmüyoruz. Veri merkezleri beraberinde başka ekosistemleri de geliştirecek, aynı zamanda da bilgi güvenliğine ve ülkemizin stratejik bilişim hedeflerine de hizmet edecektir. Böylece ülkemiz sadece bilgiyi üreten, kullanan değil, bilgiye de sahip olan, bünyesinde barındıran ülke konumuna gelecektir. Bu tür merkezler şüphesiz ülkemizin hem bölgenin bütün verilerinin ülkemiz üzerinden sağlanmasına da katkı sağlayacak, ülkemizde üretilen ve ülkemiz üzerinden taşınan verilerin de Türkiye’de kalmasına vesile olacak. Bununla birlikte büyük internet veya platformlar, Google, Twitter, Facebook gibi içerik sağlayıcılarının verilerinin de burada muhafaza edilmesine de bir imkan sağlayacak fırsat oluşturacak. Bu konuda da bazı yasal iyileştirmelere ihtiyaç var.  Yani yer sağlayanlar ve içerik sağlayanların sorumlulukları açısından bazı farklı yorumlar davalarda olduğunu görüyoruz.  Yer sağlayıcının sorumluluğunu içerik sağlayıcıya yüklemek caydırıcı bir unsur oluyor. Bununla ilgili iyileştirmeleri de yapıyoruz.

-“KAMU-NET, GÜVENLİ İNTERNETİN KAMUDA BAŞLATILAN BİR ADIMIDIR”-

Yapılan çalışmalar, atılan adımlar bilişim sektörünün büyümesine verdiğimiz önemi açıkça ortaya koymaktadır. İnternet vasıtasıyla yaşanan güvenlik tehditlerini de aynı şekilde önemsiyoruz. Siber güvenlikle ilgili yasal düzenlemeler yapıldı ve Ulaştırma Bakanlığı siber güvenlik konusunda koordinasyondan sorumlu bakanlık haline geldi. Siber güvenliğin sağlanması için önemli çalışmalar devam ediyor. Kurumsal ve sektörel siber olaylara müdahale ekipleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun sorumluluğunda oluştu. Siber güvenliğe ilişkin üniversitelerde yüksek lisans, doktora programları hızlandırıldı. Tatbikatlar düzenlendi, eğitimler veriliyor, siber saldırılara yönelik dayanıklılık testleri yapılıyor. Ancak bununla yetinmiyoruz, önümüzdeki süreçte sadece siber savunma değil, siber caydırıcılık konusunda adımları atmış olacağız. Amacımız bir yandan siber saldırıları önlemek, ülkemizin, vatandaşımızın ve kritik alt yapılarımızın korunmasını sağlamak, diğer yandan da kötü niyetli faaliyetlere karşılık verecek caydırıcılık kabiliyetimizi de geliştirmek.

Bu noktada yarından itibaren Kamu-Net Projesi Tanıtım Etkinliği 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi Eylem Planı Çalıştayı da başlıyor. Kamu-özel sektör, üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarının katılacağı toplantıda da sektörün yakından takip etmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kamu-Net, aslında siber güvenliğin, güvenli internetin kamuda başlatılan bir adımıdır. Bakanlığım döneminde başladığımız bir projedir. Kamudaki iletişimin bir özel ağ üzerinden yapılması, böylece kamu iletişiminin güvenli bir ortamda gerçekleşmesi. Artık Kamu-Net verileri, Kamu-Net ağı üzerinden daha güvenli bir şekilde gerçekleşecek. Ulusal siber güvenlik stratejisi eylem planına göre, yenilikçi stratejik adımları daha da güçlendireceğiz. Bütün paydaşlara sorumluluklar vererek, yeni bir ekosisteminin oluşumu sağlanacak. Yeni eylem planımız, siber tehditlere karşı mücadelemizde yeni bir dönemi de beraberinde getirecek.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.