Bilgi Teknolojiler Pazarında Güvenlik Çözümleri 233 Milyon Dolarlık Hacme Ulaştı

Türkiye bilgi teknolojileri (BT ) güvenlik çözümleri pazarı, IDC nin yayınlamış olduğu son rapora göre 2017 yılı sonunda 233.2 milyon dolara ulaşacak. Global teknoloji araştırma ve danışmanlık firmasının yeni yayınlamış olduğu 'Türkiye BT Güvenlik Çözümleri Pazarı 2017-2021 Tahmini ve Trendleri' raporu 2016 yılında elde edilen 208.97 milyon dolarlık pazar büyüklüğünün 2017 yılında yüzde 11.6 oranında büyüme göstermesini öngörmekle birlikte 2017-2021 periodu için yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 11.4 seviyesinde olmasını bekliyor.

IDC’nin “Türkiye BT Güvenlik Çözümleri Pazarı 2017-2021 Tahmin ve Trendleri” raporu ülkenin BT güvenlik pazarını  güvenlik yazılımları, güvenlik donanımları ve güvenlik hizmetleri olmak üzere 3 alt segmente ayırıp inceliyor ve her segment için ayrı büyüme tahmini sunuyor.

Her yıl yayınlanan araştırmanın bu yılki sonuçlarına göre güvenlik yazılımları segmenti 108.91 milyon dolarlık büyüklük ile pazarın yüzde 52.1’ini oluşturdu. Güvenlik donanımları segmenti 54.04 milyon dolar
ve yüzde 25.9’lük pay ile 2. sırada yer alırken güvenlik hizmetleri gelirleri 46.02 milyon dolara ulasarak bu pazardan yüzde 22’lik pay aldı.

GÜVENLİK ARTIK HER YERDE

IDC Türkiye kıdemli araştırma analisti Ayşe Kaptanoğlu yaptığı değerlendirmede , artık güvenlik konusunun, tek bir ağ geçidinin veya tek bir cihaz grubunun güvence altına alınması anlamına gelmediğini ,
güvenliğin kullanıcının ve verinin olduğu her yerde olması gerektiğini belirterek şunları söyledi :

.Herhangi bir ürünü veya hizmeti kullanan organizasyonlar icin, güvenlik sadece varolan sistemin üzerine ekleme yapılan bir işleyişten öte hayati ve kaçınılmaz bir bileşen oldu. Çalışanların bilgi
sistemlerine erişimlerini bilerek veya bilmeyerek kötüye kullanmaları kurumlara zarar verip ciddi anlamda risk yaratabilir.Bu yüzden, monitoring yapan, sistem ve kullanıcı davranışını kaydeden güvenlik
ürünlerinden faydalanmak, paketleri ve şüpheli aktiviteleri analiz edip yakalayan, ve iş sürecini aksatmadan idari hakları kaldırabilen çözümleri değerlendirmek kısacası insan faktörünün ön planda olduğu
güvenlik programını benimsemek çok önemli. Reaktif olmaktansa, kurumların proaktif bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. Böylelikle daha geniş ve hiç olmadığı kadar etkin bir güvenlik
sağlanabilir”