“Bundan Sonra Dalga Boyunun Makul Seviyelerde Olacağını Söyleyebiliriz”

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “FED’in sürekli bir beklenti politikası var. Bunun ortaya çıkarabileceği bir kısım dalgalanmalar olabilir ama bunlar kalıcı olmaz, tahribat yapmaz. Bundan sonra dalga boyunun makul seviyelerde olacağını söyleyebiliriz” dedi.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, NTV canlı yayınında Ahmet Ergen’in sorularını yanıtladı. Canikli ekonomideki son durumu, “ En kötüler geride kaldı” şeklinde değerlendirdi. Bundan sonra para piyasalarındaki dalgalanmanın boyu ve şiddetinin azaldığını ve azalmaya devam edeceğini söyleyen Canikli, “Üretim ve istihdamda da en olumsuz tablo geride kaldı. Çünkü öncü göstergeler hem üretimde hem de istihdamda bir iyileşmenin olduğunu gösteriyor. Hem üretim endeksleri hem de güven endeksleri bunu çok açık bir şekilde ifade ediyor. Elbette FED’in sürekli bir beklenti politikası var. Onunla yönetmeye çalışıyor hem kendi para politikalarını hem de dünyaya yön vermeye çalışıyor. Bunun ortaya çıkarabileceği bir kısım dalgalanmalar olabilir. Ama bunlar kalıcı olmaz, tahribat yapmaz. Bundan sonra dalga boyunun makul seviyelerde olacağını söyleyebiliriz” dedi.

Zaman zaman günlük süreç içerisinde ciddi yüksek oranlı volatilite ortaya çıkabildiğini belirten Canikli, “Bunlar da geçici. Son altı aydaki dalga boyuyla ve şiddetiyle kıyasladığınızda göreceli bir istikrarın ortaya çıktığını söyleyebiliriz para piyasalarında. Reel sektörde de, üretimde de,  talepte de ciddi bir yukarı yönlü hareket başladı. Bu ivme kazanacak. Güvenlik faktörlerden etkilenmek üzere hanehalkı talebi ertelenmişti. Ama şimdi o algı hızla dağılıyor. Çok ciddi tedbirler de hayata geçirildi” diye konuştu.

“Kurdaki Dalgalanmanın Boyu Azaldı”

Canikli dolardaki dalgalanmayla ilişkin, “Piyasanın hareketlerini tahmin etmek mümkün değil. Elbette piyasalarda aşağı yukarı hareketler olabilir, bu da son derece doğaldır. Dalgalanma dar bir bantta gerçekleşiyor, dalgalanmanın boyu azaldı. Yüzde 4-5'lik bir dalga boyunda dalgalanmıyor. Çok daha dar belki de yüzde 1 dalga boyunda. Bunu normal piyasa şartlarında bir dalgalanma olarak görmek lazım” dedi.

“İlk Defa 460 Bin KOBİ’ye 50 Bin Liraya Kadar Krediyi Veriyoruz”

Canikli, önümüzdeki bir ay içerisinde KOBİ’lere yaklaşık 10.8 milyar liralık faizsiz destek projesi kapsamında kaynak aktarılacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Önümüzdeki 3 hafta- bir ay içerisinde yaklaşık 10.8 milyar liralık sadece KOBİ’lere faizsiz destek projesi kapsamında bir kaynak aktarılacak. Aktarılacak olan paranın çok önemli bir bölümü talep olarak ortaya çıkacaktır. KOBİ kredisi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu kadar büyük hacimde kısa dönem içerisinde faizsiz finansman desteği olmamıştır. İlk defa 460 bin KOBİ’ye, yani talep eden şartları taşıyan herkese faizsiz üç yıl vadeli bir yıl ödemesiz 50 bin liraya kadar krediyi veriyoruz.

 “İstihdam 300 Bine Yaklaştı”

KOBİ'lere aktardığımız kaynağın bize 3 yıllık maliyeti yaklaşık 2.7 milyar lira. Bütçe dengeleri içerisinde kalıyoruz. Buradan herhangi bir taviz söz konusu değil. 250 milyar liralık Kredi Garanti Fonu destekli krediyle ilgili finansman ihtiyacımız toplam 17,5 milyar lira, üç yıl için. Sosyal harcamalar ve yatırım harcamaları dışındaki kalemlerden bir miktar kısarak buralara aktardık. Kredi Garanti Fonu destekli kredi uygulamasıyla bankalara sektörde ciddi bir rahatlama sağlanacak.

2 milyon 100 binlik bir istihdam paketimiz var. Orada da çok hızlı gidiyoruz. En son Cuma günkü rakamlar 300 bine doğru gidiyoruz. 200 bin istihdam da toplum yararına çalışma onu da ilave ettiğimiz zaman kısa süre içerisinde 500 binlik bir istihdam inanılmaz bir rakam. Fiilen ekonomi hissediyor rahatlamayı ama rakamlara yansıması üç ay gecikmeyle geliyor.”

“TMSF Bünyesindeki Zarar Eden Firmaların Tamamı Satılabilir”

TMSF’ye devredilen, konut alanında faaliyette bulunan şirketlerin bir kısmıyla ilgili ciddi mağduriyetler olduğunu kaydeden Canikli, “Şu andan itibaren 800’den fazla şirket TMSF bünyesinde, bunların toplam aktif büyüklüğü 48 milyar lira civarında, ciroları 30 milyarın üzerinde. Çok da güçlü firmalar var. Müdahale etmemiş olsaydık şu anda bunların önemli bir bölümünde çok ciddi mali bozulmalar ve iflaslar yaşanabilirdi. Normalde bunlar mahkeme sonuçlanana kadar mevzuat gereği satılmayacak. Mahkeme bunları suçlu bulursa müsadere kararı verip devlete aktaracak, suçlu olmazsa sahiplerine iade edecek. İki seçenek de masada. Yargılama sonuna kadar yönetilecek ancak mali yapısı bozulan zarar eden firmaların finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla zarar edilenlerin tamamı satılabilir” diye konuştu.