"Anayasa'da Eyalet Sistemine Yol Açacak Bir Madde Varsa Bütün Görevlerimi Bırakacağım"

Başbakan Yıldırım, “Milliyetçi ülkücü kardeşlerimizin üniter devlet konusunda hassasiyeti neyse en az bizimki de o kadardır. Aşağı değildir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, eyalet sistemi tartışmalarına ilişkin, “Eğer bu Anayasa’nın herhangi bir yerinde eyalet sistemine yol açacak bir madde varsa, ben bugün hem parti genel başkanlığı hem de Başbakanlık görevini anında bırakacağım” dedi.

Başbakan Yıldırım, Altındağ Kültür Sarayı’nda Sivil Toplum Kuruluşları ile bir araya geldi. Başbakan Yıldırım, 16 Nisan'da oylanacak olan Anayasa değişikliği ile getirilenin bir hükümet sistemi değişikliği olduğunu, rejim değişikliği olmadığını belirterek, “Türkiye’nin rejim meselesi 1923’te bitmiştir. Cumhuriyet kurulmuştur. Ankara başkenttir, dili Türkçedir, bayrağı ay yıldızlı al bayraktır. Türkiye milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ÜNİTER DEVLET YAPISI ANAYASA’NIN İLK ÜÇ MADDESİNDE TANIMLANMIŞTIR”
Eyalet sistemi tartışmalarına değinen Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin yanında bir de Konya’da bir yerel hükümet. Böyle bir şey var mı? Türkiye’nin Cumhuriyet ile beraber üniter devlet yapısı Anayasa’nın ilk üç maddesinde tanımlanmıştır, yerini almıştır. Bunun üzerine tartışma yapmak bu ülkeye çok büyük haksızlıktır. Biz 40 yıldır neyin mücadelesini veriyoruz. PKK’yla, FETO’yla, bütün şer odaklarıyla verdiğimiz mücadele bayrak mücadelesidir, millet mücadelesidir, üniter devlet mücadelesidir.  Bu gerçek ortadayken abuk sabuk birtakım yalanlarla, dolanlarla milletin kafasını karıştırmak doğru mu? Anayasanın ilk değiştirildiği madde 9’dur. Ondan önce hiçbir maddede değişiklik yok. 9. Maddede de ‘yargı bağımsızdır’ diyor, onun yanına biz ‘yargı bağımsız ve tarafsızdır’ ibaresini koyduk hepsi o. Bunun dışında bir değişiklik yok. Nereden çıktı bu?” diye konuştu.

“İSPAT EDİN, BEN BÜTÜN GÖREVLERİMİ BIRAKACAĞIM, SİZ AYNI ŞEYİ YAPACAK MISINIZ?”
“Eğer bu Anayasa’nın herhangi bir yerinde eyalet sistemine yol açacak bir madde varsa, ben bugün hem parti genel başkanlığı hem de Başbakanlık görevini anında bırakacağım” diyen Yıldırım, “Biz hayatımızı bu iş için verdik. Mücadelemiz bunun için. Böyle bir iftirada bulunmak şehitlerimizin ruhunu incitmektir. Gazilerimize en büyük hakarettir. Bu iftirayı yapanlar aynı şeyi yapabilecekler mi? Getirin şu Anayasa’nın neresinde eyalet varsa gösterin, ispat edin, ben bütün görevlerimi bırakacağım. Siz aynı şeyi yapacak mısınız” diye sordu.

“İFTİRA DIŞINDA BİR ŞEY DEĞİLDİR”
“Milliyetçi ülkücü kardeşlerimizin üniter devlet konusunda hassasiyeti neyse en az bizimki de o kadardır. Aşağı değildir” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bu Anayasa değişikliğini Sayın Bahçeli ile beraber, MHP ile beraber yaptık. Bu konu bizim en öncelikli maddemizdi. Bu konulardaki o titiz çalışmaları şimdi lekelemek kafa karıştırmak, muazzam bir reformu tartışılır hale getirmek bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yapılan bu anayasa değişikliğinin içinde yer almayan hususlarla ‘eyalet gelecek’, ‘eyalete kapı açılacak’ gibi laflarla itibarsızlaştırmaya çalışanlar, toplumdan gerekli desteği bulamayanların başvurduğu bir iftira dışında bir şey değildir.”
Başbakan Yıldırım, eyalet sistemi tartışmaları konusunda, esas olanın Anayasanın içinde yazılanlar, Başbakan ve Cumhurbaşkanının söyledikleri olduğunu, bunun dışındaki söylenenlerin hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını ifade etti.

Siyasi partilerin olduğu yerde, siyasi partilerin seçime girdiği yerde, patronun millet olduğu yerde tek adam olmayacağını söyleyen Yıldırım, “5+5 iki dönem ancak görev yapılacak bir yerde diktatörlük olur mu tek adamlık olur mu? Tek adamın olduğu ülkelere bakın, demokrasi, seçim yok, halkın iradesi yok, belirli güçlerle diktatörler ayakta kalıyor, sonunda da yaptıkları zulüm sebebiyle millet isyan ediyor, alaşağı ediyor hatta hayatını da sona erdiriyorlar” dedi.

“ŞU ANDA MECLİS İKTİDAR PARTİSİNİN BASKISI ALTINDADIR”
Meclis’in etkisiz hale getirildiği eleştirilerine değinen Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Yeni sistemde kanun teklif etme münhasıran sadece milletvekillerine veriliyor. Aslında milletvekilleri yeni sistemde güçlenmiş oluyor. Şimdi nasıl oluyor? Kanunlar iktidar partisi hükümet tasarısı olarak verebiliyor veya teklif olarak verebiliyor ama iktidar partisinin istemediği hiçbir kanun Meclis’ten çıkmaz. Asıl şu anda Meclis iktidar partisinin baskısı altındadır. Bu kalkıyor çünkü icrayla Meclis’i birbirinden ayırıyoruz. Mevcut Meclis’te güvenoyu var, bunda yok. Çünkü güvenoyunu sandıkta millet veriyor. İşi sağlama alıyorsunuz, sandıkta garantili hükümet sistemi kuruyorsunuz.”

“50 MİLLETVEKİLİNİN 5 SENEDE ALACAĞI PARA 45 MİLYON, ÇIKARDI 187.5 MİLYONA”
Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, milletvekili sayısının 600’e çıkarılması sonucu 187 milyon lira fazladan para ödeneceği eleştirilerine şöyle yanıt verdi:
“Biz bu adamı hesap uzmanı biliyorduk, orada da çaktı. Bilmediğini biliyorduk da kendisi söyledi. 50 milletvekilinin 5 senede alacağı para 45 milyon, çıkardı 187.5 milyona. Bildiği hesap da bu. Anayasayı da böyle okuduysa vay halimize. Vay haline bu milletin. Sen onu soracağına bir tane milletvekilin 1 yıllık 2 trilyon nasıl fatura yaptı, önce onun hesabını sor.”

“O ALÇAKLAR VATANDAŞA ATEŞ AÇARKEN KILIÇDAROĞLU'NA DA YOL AÇTILAR YOL”
Kılıçdaroğlu’nun bu darbe girişimi için “Kontrollü darbe” sözlerine değinen Yıldırım, “Kontrollü bir darbe ise kontrol edeni de biliyor herhalde. O gece, bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na vatandaşına o alçaklar ateş açarken Kılıçdaroğlu'na da yol açtılar yol. Öyle konuşma sen, darbenin karşısında dimdik duran bir millet var. Size kalsaydı bu memleketin halini hayal bile edemiyorum” diye konuştu.

“BİRDENBİRE BANA KARA SEVDALI OLDULAR”
Başbakan Yıldırım, “CHP'liler tutturmuş 'Binali Beyi çok seviyoruz onun için ‘Hayır’ diyoruz' diye kampanya yapıyorlar. Birdenbire bana kara sevdalı oldular. Sen beni sevmeyi bırak da memleket için çalış. Biraz daha çalış da iktidar olmak için çabala. Bırak, ne yapacaksın beni? Ben koltuk meraklısı değilim, memleket sevdalısıyım” dedi