Öne Çıkanlar türkiye galatasaray gündem özeti ihracat çin kınama bugünün gündemi Metina dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu ak parti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Adalet Bakanı Abdülhamit Gül

Bahçeli: Askeri Girişim Korkusuzca Başlatılmalıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Biz ha peşmerge ha PKK derken de abartmıyor, gerçekleri saptırmıyorduk. Kerkük’te PKK’nın ne işi vardır? Suriye’nin kuzeyindeki sözde üç kantona eklemlenmek isteyen, 25 Eylül’ü bu kapsamda ara durak gören ve PKK’nın hain hedefleriyle Kürdistan nöbetine giren Barzani tam bir düşman, tam bir rezildir. Gerekirse Barzani yakalanıp getirilmeli, gerekirse de PKK’nın Türkmeneli’nde alan hâkimiyeti kurma mücadelesine engel olunacak askeri girişim havadan ve karadan korkusuzca başlatılmalıdır” dedi.

MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine eğitim sistemi eleştirileri ile başlayan Bahçeli, “Milli eğitimdeki pürüz ve badireler, sürekli derinleşen çelişki ve çarpıklıklar sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de riske atmaktadır. Bu durum, hepimizin özen ve özgüvenle üzerinde durmamızı gerektiren bir sorunu ihsas ve ifade etmektedir” dedi.

“Davul Başkasının Omuzunda Tokmak Bir Başkasının Elinde”

Eğitim sistemindeki arayışlara geniş bir mutabakatla son verilmesi gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, “Elbette her hükümetin, her siyasi iktidarın bir eğitim politikası, bu çerçevede hedefleri vardır. Bunu herkes anlayış ve saygıyla karşılamalıdır. Ancak her bakan değişikliği yeni bir politikaya kapı aralıyor, farklı bir uygulamaya ortam açıyorsa, durup düşünmemiz de kaçınılmazdır. Milli eğitim alanında, görevdeki bakanın değil, hükümetin politikası vardır ve önemli olan da budur. Davul başkasının omuzunda, tokmak bir başkasının elinde olursa muhatap kalınan sorunların içinden çıkmak takdir edersiniz ki zorlaşacaktır. Artık milli eğitim sistemindeki ağırlaşan meseleleri istikrarlı, kalıcı, kapsayıcı bir şekilde ele alıp, uzlaşmanın imkanlarından faydalanarak gidermek asıldır, acildir, elzemdir” şeklinde konuştu.

“Tartışmalar Son Bulmuş Değildir”

Yükseköğretime giriş için YGS-LYS sisteminin kaldırılarak yerine Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın getirildiğini anımsatan Bahçeli, “Getirilen sistemin ayrıntılarına girmeden şunu söylemek isterim ki, üniversite sınav sistemindeki gelgitler, kafa karışıklıkları, yaşanan tartışmalar maalesef son bulmuş değildir. Bilakis yeni sınav sistemi ilave sorunların doğmasına neden olmuştur. Öğrencilerimiz huzursuzdur. Tabiatıyla anneler, babalar kaygılıdır. Kaldı ki mezkur yeni sistemin oturması zaman alacak, hatta kaynak ve emek israfına yol açacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“ÖSS, ÖYS, YGS, LYS Yükseköğretimin Düzlüğe Çıkmasına Yaramamıştır”

Üniversite mezunlarının yüzde 35’inin işsiz olduğunun altını çizen MHP lideri Bahçeli, “Bu ağır bir sosyal krize davetiyedir. Gençler işsiz ve mutsuzken, her söz tabansız, her teşebbüs temelsizdir. ÖSS, ÖYS, YGS, LYS yükseköğretimin düzlüğe çıkmasına yaramamıştır. Getirilen yeni sistemin birçok sakıncalı yönüyle yine fayda sağlamayacağına dair endişemiz de fazladır. Çünkü karşımızdaki mesele sınav sistemini değiştirmekle çözülecek kadar basit, hafif ve yüzeysel değildir. Ağır hastalıklar pansuman tedavilerle bitmeyecektir” dedi.

“Altın Nesil Diyorlardı Tepemizden Bomba Yağdırdılar”

“Genç bir nüfusa sahip Türkiye’nin üniversite sınav kataloğundan onu mu seçsem, bunu mu seçsem diye vakit kaybına tahammülü yoktur” diyen Bahçeli, yükseköğretime geçiş sisteminin kökünden düzenlenmesinin tam zamanı olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Hükümete bizim teklifimiz şudur; gelin üniversite sınavını tamamen kaldıralım. Gelin lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerinin önündeki bariyerleri birer birer yıkalım. Anadolu’nun mazlum çocuklarına tüm imkânları sunalım. 15 Temmuz FETÖ işgal teşebbüsü bize öğretmiştir ki; liyakat tamam, ehliyet tamam; ama hepsinden önemlisi adam gibi adam nesillerin yetişmesi ve yetiştirilmesidir. Altın nesil diyorlardı, ne oldu, tepemizden bomba yağdırdılar. Yurt dışına önüne gelen maklubeci münafık ve melaneti gönderip en parlak üniversitelerde okuttular, fırsat bu fırsat deyip Pensilvanya’yı hain çiftliğine dönüştürdüler. Okul dediler, Türkçe olimpiyatları düzenlediler, kolejler ve üniversiteler açtılar, sınav yolsuzlukları yaptılar; aynı zamanda da Türkiye’nin yıkımına şerefsizce hizmet ettiler. Kalite, önce vicdanda olacak. Eğitim önce, ahlak ve imanda yeşerecek.

“Türk Gençliğini Bir Sınavdan Çıkarıp Öbürüne Sokmaktan Vazgeçelim”

Evlatlarımızı bir güne sığdırılan testlerle değil, bir ömre sığmayan muazzam duruş ve asaletleriyle övmeli, takdir etmeli, analarının ak sütü gibi helalleri olan haklarını da vermeliyiz. Hep birlikte, milli ve manevi değerlerine sımsıkı sarılmış; vatanı için şehadete kucak açmış, bayrağı için her çileye, her külfete razı gelmiş kahraman Türk gençliğini bir sınavdan çıkarıp öbürüne sokmaktan vazgeçelim. Onlar için ne yaptık da karşılığını alamadık? Onlardan ne istedik de olumsuz cevap aldık? Türk gençliğinin nelere kadir olduğunu, hangi meziyet ve seviyede bulunduğunu sınavla ölçecek, sınavla görecek durumda değiliz. Türk gençliği akıllıdır, ahlaklıdır, çalışkandır, imanlıdır, inançlıdır; fırsat verilsin dünyayı yerinden oynatacak irfan ve iradeye sahip olduğunu gösterecektir.

“Yiğit Bir Fişek İstiyorsak Türk Gençliğine Bakmamız Kâfidir”

İhanete karşı mızrak arıyorsak, Türk gençliği yanımızdadır. Rezalete karşı yürek istiyorsak, Türk gençliği hazır beklemektedir. İşgale karşı, istilaya karşı çelik gibi bir kuvvet, yiğit bir fişek istiyorsak Türk gençliğine bakmamız kâfidir. Bizim için sadakat ve cesaret sahibi olmak, liyakat sahibi olmaktan, masaya koyulan testlere doğru cevap vermekten bin kat daha değerli, bin kat daha geçerlidir. Kimse alınmasın, kimse saptırmasın; biz önce irfana, sınavdan önce zalimlere kafa tutan, meydan okuyan tertemiz kalplere bakarız. İmkânsızlıklara direnen Türk gençliğinin önündeki engelleri kaldıralım. Gencecik yaşta girdikleri ağır baskı ve dayatma ortamından, kaygı ve korku dolu senelerden hepsini çekip alalım. Hükümete çağrıda bulunuyorum, bir el verin, bir ses verin, bir irade gösterin. Soruyorum, üniversite sınavını kaldırmaya var mısınız?”

Kerkük’te PKK’nın Ne İşi Vardır?”

Kerkük’te PKK mensuplarının bulunduğunu ifade eden MHP lideri Bahçeli, “Biz Barzani’ye Mehmetçik katili derken boş konuşmuyorduk. Biz ha peşmerge ha PKK derken de abartmıyor, gerçekleri saptırmıyorduk. Kerkük’te PKK’nın ne işi vardır? Bu neyin mesajı, hangi alçak senaryonun hazırlığıdır? PKK’nın Kerkük’e intikalinin önünü kimler açmış, buna hangi güçler çanak tutmuştur? Oynanan oyun şiddetlidir ve büyüktür. Kandil ve Sincar’dan sonra PKK’nın Kerkük’e yuvalanması yalnızca Irak, yalnızca bölge için değil, Türkiye için de milli güvenlik meselesidir. Şu andaki durum ne olursa olsun, Barzani-PKK cinayet ittifakında hedef Türkmen yurtlarıdır. 25 Eylül referandumunun gayesi daha da netleşmiş, taraf ve emelleri daha da gün yüzüne çıkmıştır” açıklamasında bulundu.

“Dış Politikada Dengeymiş Ne Dengesi”

MHP lideri Bahçeli, Irak’taki gelişmeler hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Suriye’nin kuzeyindeki sözde üç kantona eklemlenmek isteyen, 25 Eylül’ü bu kapsamda ara durak gören ve PKK’nın hain hedefleriyle Kürdistan nöbetine giren Barzani tam bir düşman, tam bir rezildir. Elinizi vicdanınıza koyup lütfen sorgulayınız; PKK’lılar peşmergeyle birlikte Türkmenelinde eğer kan döker, Türkmenleri topluca katlederse buna nasıl sessiz kalır, nasıl ilgisiz dururuz? ‘Yedi düvelle karşı karşıya gelmenin anlamı’ yok diye akıl veren devşirme ve satılık kalemler, söyleyiniz bana, sizin gibi korkakça, haysiyetsizce yaşamaya tamam mı diyelim? Dış politikada dengeymiş, ne dengesi, neyin dengesi, ortada denge mi kaldı? Kimseyi ürkütmemek, kimseyi rahatsız etmemek lazımmış. Ama Türk milletini önüne gelen rahatsız ederse, buna da aldırmamak, bunu da büyütmemek gerekiyormuş. Beyzadelerin rahatı nasıl olsa hiç kimsede yoktur. Kendilerini yalılarda, boğaz manzaralı konutlarında, işbirlikçi yabancı dostlarının dizinin dibinde emniyete almışlardır. Bu iki ayaklı Kırım Kongo kenelerine, bu zulüm beslemelerine Türk milleti mutlaka hesabı soracak, yüzsüzlüklerini, yüreksizliklerini inanıyorum ki yanlarına koymayacaktır.

“Türk Hava Sahasının Barzani’ye Kapatılmasıyla İlgili Karar Derinleştirilmelidir

Kerkük’te PKK’nın konuşlanma teşebbüsü Türkiye için alarmdır. Bu durum en üst düzeyde beka sorunudur. Muhtemel her gelişmeye karşılık, Irak Merkezi yönetimiyle ortak operasyon yapılması, mütecaviz emellere karşı keskin bir şekilde müdahale edilmesi hususunda her tedbir, her ihtimal planlanmalıdır. Türk hava sahasının Barzani’ye kapatılmasıyla ilgili karar derinleştirilmelidir. Dışişleri Bakanlığıyla MGK’nın dünkü açıklamaları isabetli, yerinde ve bizim nezdimizde olumludur. Irak ordusu, bayrak asıp Kerkük valiliğini kontrol altına almışsa da şu anda kadim Türkmen şehri her tehlikeye açıktır. Taşkın belirsizlikler had safhadadır.

“PKK’lı Canilerle Silahlı Peşmergeler İmha Edilmelidir”

Şunu hiç kimse aklından çıkarmasın ki; Kerkük, hiçbir zaman, PKK ve peşmergeye yar edilmeyecek, terörizmin tetikçilerine ucunda ölüm bile olsa asla bırakılmayacaktır. Türkiye meşru ve tarihsel haklarını, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yetkilerini sonuna kadar kullanmak için atik, çevik ve tavizsiz bir duruş sergilemelidir. Peşmerge artıklarının PKK’lı canilerle birlikte Kerkük’ten sürülüp çıkarılması, bu Türkmen kentinin Irak ordusu tarafından kontrol altına alınması memnuniyet verici olsa da, bu netice ne Türkiye’yi ne de Irak’ı rehavete sürüklememelidir. PKK’lı canilerle silahlı peşmergeler kaçtıkları yere kadar kovalanmalı yakalandıkları yerlerde de imha edilmelidir. Türkiye sınır ötesindeki düşmanca gelişmeleri, milli varlığına kast edecek hareketliliği teyakkuzla takip etmelidir. Kerkük candır, kandır, emanettir, tarihtir, elbette ve her şart altında Türk’tür, Türk kalacaktır. Gerekirse Barzani yakalanıp getirilmeli, gerekirse de PKK’nın Türkmeneli’nde alan hâkimiyeti kurma mücadelesine engel olunacak askeri girişim havadan ve karadan korkusuzca başlatılmalıdır.”

“Gafillik ve Garabet”

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük’teki durum için sunduğu 10 maddelik öneri hakkında değerlendirmelerde bulunan MHP lideri Bahçeli şöyle konuştu:

“Bu şahıs Kerkük’ün asırlardır bütün etnik ve mezhebi renkleri, aidiyetleri bünyesinde barındırdığını açıklamıştır. Anlaşıldığı üzere Kerkük’ün Türkmen ruhunu inkar etmiş, Türkmen yurdu olduğunu yok saymıştır. Yani kendisinden bekleneni bir kez daha yerine getirmiştir. Stratejik derinlikte az kalsın Türkiye’yi boğmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet, şimdi kalkmış, sanki fikrin nedir diye sorulmuş gibi mesajlar verme gereği duymuştur. Türkiye Cumhuriyeti Barzani’ye referandumu iptal et diyor, Irak’ın siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne tartışmasız önem veriyor, ne var ki eski Başbakan çıkıp müzakere tavsiyesinde bulunarak referandumun dondurulmasını öneriyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Dışişleri Bakanlığı, TSK güçlü bir iradeyle ağız birliği içindeyken, bir eski Başbakan’ın durumdan vazife çıkararak devletin politikalarına aykırı beyanat vermesi, Türkmenlerin haklarına kara çalması gafillik ve garabettir. Ve de hükümetin politikalarını sabote etmektir. Sorarım sana, durdun durdun da şimdi niye ortaya çıktın? Sıfır sorun enkazı daha kaldırılmamışken, sana ne oluyor, sen hangi yüzle konuşuyorsun? Barzani lobisinin değirmenine deyim yerindeyse su taşıyor.”

“Türkiye Terör Koridorunun Açılmasına İzin Vermeyecek”

İdlib’in baştan ayağa temizlenmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, “Çatışmasızlık genele hâkim kılınmalıdır. Bu yapılıyorken, İdlib sınırındaki Bereket Dağı’ndan Afrin’deki terörist yapılanmayı her gelişmeye hazırlıklı olacak şekilde izlememiz kaçınılmaz bir zarurettir. Türkiye terör koridorunun açılmasına izin vermeyecektir. Türkiye Kürdistan fitnesinin kurulmasına fırsat vermeyecektir” dedi.

“FETÖ’nün İmam Kılıklı Hain Başı Ne Geziyor Sizin Ülkenizde?”

ABD Büyükelçisi John Bass’in, “9,5 aydır Türkiye’de terör saldırısı yaşanmıyor. Bu IŞİD’in vazgeçtiği için değil, işbirliğimizin sonucudur” şeklindeki açıklamasını eleştiren Bahçeli şöyle konuştu:

“Bu ifadeler özür değil, tam bir hezeyan ve itirafnamedir. ABD’li büyükelçi ne demeye çalışmaktadır? Bize ne anlatmaktadır? Bu nasıl bir suçüstü halidir? IŞİD’e dur, PKK’ya vur diyen; YPG’ye bombala, Barzani’ye harekete geç talimatı veren bizim nazarımızda bellidir. ABD, suçlu görmek istiyorsa kendisini yoklamalı, aynadaki akislerine dikkat kesilmelidir. ABD’ye soruyorum, hele bir söyleyin, FETÖ’nün imam kılıklı hain başı ne geziyor sizin ülkenizde? Hele bir deyin bana, Pensilvanya’da kurulan ihanet ve işgal üssü varlığını nasıl idame ve idare ediyor sizin memlekette? Hâlâ mı tepkisizsiniz? Hâlâ mı ceset gibi duracaksınız? Türkiye düşmanlarıyla görüşe görüşe, terör örgütleriyle düşe kalka nereye varacağınızı, neyi yapacağınızı sanıyorsunuz? Dileğim gerilen ve soğuyan ilişkilerin eski havasına kavuşması, eski tavına gelmesidir. Türkiye üstüne düşeni zaten yapmaktadır. Gereğini yapma sırası ABD’dedir. Karşılıklı heyetler arası görüşme trafiğinin aklıselime hizmet etmesi, sabır ve akılla sorunların çözümü umut ve temennimizdir.”

OHAL’e Destek

MHP lideri Bahçeli, konuşmasına Olağanüstü Hal’in uzatılmasını destekleyeceklerini duyurarak son verdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.