Başbakan Yıldırım: 600 Milletvekili Teklifini De Önce Bunlar Getirdiler

Başbakan Binali Yıldırım, “2015’te milletvekillerinin bir tanesi kanun teklifi vermiş seçilme yaşı 18 olsun. Bu kadar unutkanlık olur mu? 600 milletvekilini de bunlar önce getirdiler biliyor musunuz? 1995 açın, bakın. 600 Milletvekili teklifini yapan bunlar, Genel Kurul’da 550’ye indirilmiş bunu da unutmuşlar. Neresinden tutacaksınız? Her tarafı dökülüyor” dedi.

Başbakan Yıldırım, Kayseri’de sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. Etkinlikte bir konuşma yapan Yıldırım, bazı ülkelerin birleşerek “Hayır” kampanyası yaptıklarını belirterek, “Bu Anayasa değişikliği Avrupalıları ne ilgilendiriyor? Avrupalılar bizim bu Anayasa değişikliğine oy mu verecekler? Bunlar neden PKK’nın yanında yer alıyor? Neden FETO’nun yanında yer alıyor? İçeride ‘Hayır’ kampanyasını yapan başta ana muhalefet partisi olmak üzere diğer partiler, gruplar, bunu iyice düşünmesi lazım. Türkiye’nin geleceğini, büyümesini, gelişmesini istemeyen bütün çevreler ‘Hayır’ kampanyasında sınır tanımıyorlar” diye konuştu.

“ORADAKİ İNSANLARIMIZA BİR DAHA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATAMAYIZ”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da insanların sokaklarda bayrak dalgalandırarak teröre lanet okuduğunu anlatan Yıldırım, “Bugün terörün güdümüne, sultasına giren parti orada sokaklarda dolaşamıyor. Türkiye’nin geldiği nokta bu. Elhamdülillah ama bunu burada bırakamayız. Oradaki insanlarımıza bir daha hayal kırıklığı yaşatamayız. Asla ve asla hiçbir vatandaşımızı terörün insafına terk edemeyiz. Hepimizin farklı özelliği, kimliği var. Kimimiz Türk, kimimiz Kürt, kimimiz Zaza, kimimiz Laz, kimimiz Avşar, kimimiz Sünni, kimimiz Alevi, kimimiz Caferi ne olursak olalım bunlar bizim tercihimiz değil ama bizi birbirimize bağlayan ay yıldızlı bayrağımız var ve gurur duyacağımız bir devletimiz var” şeklinde konuştu.

“TEK VESAYET SAHİBİ MİLLET”
Anayasa değişikliği ile bütün vesayetlerin kaldırıldığını vurgulayan Yıldırım, “Tek vesayet sahibi oluyor o da millet. Milletten başka hiçbir vesayet kalmıyor. Adına vesayet derseniz tek vesayet sahibi millet oluyor. Millet patron oluyor, her şeyin sahibi oluyor. Bu Anayasa değişikliğinden seçim yapalım, ondan sonrasına bakalım yok” açıklamasında bulundu.

“MUHALEFET PARTİSİ DİYE BİR ŞEY KALMIYOR”
Başkanlık sistemi ile milletvekillerinin etkinliğinin ve özgüveninin daha çok artacağını vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Bugünkü Meclis’te iktidar partisi olursanız, ancak iktidar partisi Meclis’te kanun çıkarır veya çıkarmaz. Onun dışında kimsenin kanun çıkarma şansı yok. Ama bu sistemde artık partiler artık böyle ana muhalefet partisi, diğer bilmem muhalefet partisi diye bir şey kalmıyor. Bütün partiler aynı. Hepsi aynı konumda ve Milletvekilleri teklif veriyor. Kendileri bizatihi teklif veriyor, Meclis’te istediği gibi kulis yapıp bunun sonucunu alabiliyor. Aynı şekilde Meclis’in denetimi hiç eksilmiyor bilakis artıyor” diye konuştu.

“YENİ SİSTEMDE HER ŞEYLE SUÇLAYABİLİRSİNİZ”
Başkanlık sistemi ile Cumhurbaşkanının yargılanabilmesinin önünün açıldığını ifade eden Yıldırım, Mevcut Cumhurbaşkanı aynı yetkilere sahip, tek bir suçtan suçlanabiliyor, vatana ihanet. Adalet Bakanımız burada vatana ihanet diye bir suç var mı mevzuatımızda? Yok. Olmayan bir suçtan suçlayabiliyorsun, onu da yargıya götürebilmek için her dört milletvekilinin üçünün kabul etmesi lazım. Yeni sistemde de her şeyle suçlayabilirsiniz, hiçbir sınırlama yok. Birinin aklına bir şey geldi, ‘Efendim şu işi yaparken suç işledi’ onunla suçlayabilir, yargıya taşımak için dört milletvekilinin üçüne ihtiyaç yok. Üç milletvekilinin ikisi olur verirse gidiyor. Yani güvenceyi biraz daha düşürüyoruz, suçlamaları olabildiğince çeşitlendiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“MEVCUT SİSTEMDE SEÇİL-KAYBET KOLTUK SAĞLAM”
Başkanlık sistemine karşı çıkmanın tek sebebini iktidar olma umuduna sahip olunmaması şeklinde tanımlayan Yıldırım, “Geleceğe yönelik iktidar umudu taşımayanlar, o heyecanı taşımayanlar buna karşı çıkar. Bunun başka izahı yok. Yeni sistemde aday olacaksınız, seçildiniz mi ülkeyi yöneteceksiniz, seçilmediniz mi ortadasınız bir şey olamıyorsunuz. Mevcut sistemde seçil-kaybet koltuk sağlam, yedi sefer, sekizincide de ben niye bırakacağım diyor bu seçim değil ki halkoylaması diyor. Ben Binali Bey için çalışıyorum diyor. CHP’de bir haller oldu kuzu oldu kuzu. Kuzu taktiği yapıyor” şeklinde konuştu.

“HDP’NİN MAYASI BELLİ”
Halkın CHP’den Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesi hedeflerinin nasıl gerçekleşeceğini anlatmasını beklediğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, “HDP’nin gölgesine girmiş, HDP’yle birlikte ‘Hayır’ kampanyası yapıyor. HDP’nin mayası belli. Gerçek kimliğini 7 Haziran’da gördük. 8 Haziran’da başladılar bizim arkamızda Kandil var dediler. Bir tükürsek sizi tükürüğümüzle boğarız dediler. Gerçek kimliklerini ortaya koydu. Kendi kimliklerini muhafaza edemediler çünkü irade kendilerine ait değil. Şimdi tutturmuş tek adam, ya kardeşim seçim olan yerde tek adam olmaz. İki tane mi Cumhurbaşkanı, belediye başkanı, muhtar seçeceğiz? Bugünlerde HDP’yle çok haşır neşir oluyor bizim Kılıçdaroğlu bir eş başkanlık merakı sardı. Başka türlü izah edemiyoruz” diye konuştu.

“DAĞ BAYIR DOLANIRKEN SİZLERİ HİÇ GÖRMEDİK”
“Sandıktan hükümetini alıp gidiyorsun veya dersini alıyorsun” diyen Yıldırım, her şeyin sahibinin millet olduğunun ve başka kimseye ekmeğin olmadığının altını çizerek, “Biz 2002’de iktidar olduk tek başımıza. Ankara’ya gittik hoşgeldiniz, her kapının arkasından bir kafa uzanıyor. Ne oldu? Hoşgeldiniz biz sizin ortaklarınızız. Yok ya? La biz meydandayken neredeydiniz? Dağ bayır dolanırken sizleri hiç görmedik, ‘Burası Ankara, siz burayı tanıyacaksınız’ işte tanıdık. 27 Nisan’da elektronik muhtıra, Balyoz, Ergenekon, Gezi olayları, 17-25 ve nihayet altın vuruşlarını 15 Temmuz’da yaptılar” açıklamasında bulundu.

“O GÜNLERDE SESİNİZ ÇIKMIYORDU”
Yargıyı tek kişinin belirleyeceği yönündeki eleştirilere yanıt veren Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“28 Şubat’ta beş tane otobüsle Anayasa Mahkemesi başkanını tut, Yargıtay Başkanını tut, Danıştay Başkanını tut, 420 tane üst düzey yargı mensubunu cübbeleriyle bir yere taşıtıp ayakta alkışlatmadılar mı? Bunları biliyoruz. O zaman neredeydiniz? O günlerde sesiniz çıkmıyordu. Onların arkasına saklanarak bize bir ekmek çıkar mı diye kenarda bekliyordunuz. Şimdi yargının tarafsızlığını, bağımsızlığını sorguluyor. Okumamış. Orada da yazıyor. Mevcuttan fark ne? Tek fark var. Yargının HSK’nın yedi üyesini yargı mensupları kendi aralarında sanki milletvekili seçimi gibi bir araya gelip seçiyorlar 12 bin kişi oy kullanıyor. Ondan sonra da birbirlerine düşüyorlar. Kaybedenlerle kazananlar birbirleriyle kanlı bıçaklı oluyor, sonra işlerini bile yapamıyor. Bu yanlış bir şeydi bunu düzelttik. Şimdi o yetkiyi aldık, Meclis’e verdik. Meclis’i seçen kim? Millet. Milletin vekillerinin seçmesini çok görüyor, bürokratların seçmesini yargı bağımsız, tarafsız görüyor. Bunların demokrasi anlayışı bu kadar. Bundan bir hayır gelmez. Kafalarında millet iradesi yok. Kafalarının bir yerinde hep vesayet var.”
-“600 MİLLETVEKİLİNİ DE BUNLAR ÖNCE GETİRDİLER”-
18 yaş ve 600 milletvekili konularına da değinen Yıldırım, “2015’te milletvekillerinin bir tanesi kanun teklifi vermiş seçilme yaşı 18 olsun. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da mührü var, imzası var. Çünkü o mühürlemeden, imzalamadan verilemiyor. Bu kadar unutkanlık olur mu? Geçmişte savunduğunuz şeyi şimdi reddediyorsunuz. 600 milletvekilini de bunlar önce getirdiler biliyor musunuz? 1995 açın, bakın. 600 Milletvekili teklifini yapan bunlar, Genel Kurul’da 550’ye indirilmiş bunu da unutmuşlar. Neresinden tutacaksınız? Her tarafı dökülüyor” şeklinde konuştu.
-“ÇİLE ÇEKMEK ZORUNDA”-
Başbakan Yıldırım, yeni sistemin ne getireceğini şöyle anlattı:
“Mala davara ne faydası var? Bu sistemde engelli koşu yok. Bu sistemde sürekli koşu, büyüme, refah var. Daha az bürokrasi var. Çünkü basitleştiriyoruz, yönetimde çekişmeyi ortadan kaldırıyoruz. Bir Cumhurbaşkanı Başbakanı atar ama görevden alamaz. Çile çekmek zorunda. Sistem çalışma üzerine değil, birbirlerini frenleme üzerine kurulmuş. Bakan için de aynı. Bürokrat için bile aynı. Ben hatırlıyorum bir daire başkanını 6 ay atatamadım. Cumhurbaşkanı geri gönderdi. O daire başkanı ondan sonra geldi bana sırıtarak, ‘Sayın Bakanım nasılsın? İyi misin? Ne haber’ demek istediği ne benim patronum Cumhurbaşkanı sen değilsin. Bununla biz nereye kadar gideceğiz? Bir yere varamayız. Yetkiyi vereceksek, sorumluluğu da vereceğiz, ikisini de vereceğiz hesabı da soracağız.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.