CHP’den YSK Teklifine Muhalefet Şerhi

CHP'nin YSK Teklifine ilişkin hazırladığı muhalefet şerhinde, “Bizzat seçimlerin güvenli biçimde yapılmasını sağlayacak kurumun, siyasi iradenin düzenlemeleriyle, milli iradenin gerçekleşmesinin önüne geçmesi kabul edilemez” uyarısı yapıldı.

CHP’nin Meclis Anayasa Komisyonu üyeleri Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifine muhalefet şerhi hazırladı.

“KİMSENİN GÖRÜŞÜ ALINMADAN HAZIRLANMIŞ VE KAMUOYUYLA PAYLAŞILMIŞTIR”

CHP’nin muhalefet şerhinde şu görüşlere yer verildi:

“Yasa teklifinin hazırlanması süreci, YSK’nın öneminin tam tersi hareket edilmesi biçiminde olmuştur. Siyasi partileri, sivil toplumu ve tüm yurttaşlarımızı bu denli yakından ilgilendiren yasa teklifi tek imzayla, kimsenin görüşü alınmadan hazırlanmış ve kamuoyuyla paylaşılmıştır. Kaldı ki teklif sahibi milletvekili Anayasa Komisyonu ve yasa teklifiyle ilgili ayrıntıların konuşulduğu alt komisyon toplantısına bir kez dahi katılmamış; YSK’dan katılan bürokratlar ise yasayı kendileri hazırladıklarını ima eden açıklamalarda bulunmuşlardır.

Rapora ekleme talebimizi iletmemize rağmen ‘yapılacak düzenlemelerin seçim güvenliğini riske edeceği’ ifademiz ‘sansüre’ uğratılmış ve alt komisyon raporuna eklenmemiştir.

“MİLLİ İRADENİN GERÇEKLEŞMESİNİN ÖNÜNE GEÇMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Yasa teklifinin tümü düşünüldüğünde, CHP olarak başından beri YSK’nın başlı başına müstakil bir teşkilat yasası olması gerektiğini savunmaktayız. Ama bu yasa, öncelikle seçimlerin serbest, eşit, yargı denetiminde yapılmasının güvencesini sağlayacak, seçim güvenliğini garanti altına alacak kurumsal bir yapıyı kurmayı amaçlamalıdır. YSK’ya ilişkin çeşitli yasalarda düzenlenmiş hükümleri derleyip toplamalı, seçim güvenliğini riske atmamalı, kadrolaşma amaç ve tehlikesinden uzak olmalı, mevcut personelin haklarını yok saymamalı ve kurumsal hafızayı korumalıdır. Bizzat seçimlerin güvenli biçimde yapılmasını sağlayacak kurumun, siyasi iradenin düzenlemeleriyle, milli iradenin gerçekleşmesinin önüne geçmesi kabul edilemez. Her şeye karşın, teklifte yapılan değişiklikler, olumlu gelişmeler olmakla birlikte, bunlar yetersizdir.

“KURULUN KULLANDIĞI BU YETKİNİN KURULDAN ALINARAK SADECE BAŞKANA VERİLMİŞ OLMASI YANLIŞTIR”

Kurul Başkanına tek başına verilen üst düzey personelin atanma yetkisinin, Kurul kararı olarak ortak akılla belirlenmesi talep edilmiştir. Çünkü, YSK Başkanı’nın bu yetkiyi tek başına kullanması ölçüsüzlük doğuracağı gibi, personel üzerinde baskı aracı olarak kullanılabilecek ve keyfiliğe yol açacak bir durumdur. Bu nedenle, genel müdür, genel müdür yardımcısı ve daire başkanlarının Kurul tarafından atanması uygun olacaktır. Halen Kurulun kullandığı bu yetkinin kuruldan alınarak sadece Başkana verilmiş olması yanlıştır. 

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Seçim güvenliğinin sağlanması ve mükerrer oy kullanımının önüne geçilmesi için kullanılan yöntemler, mutlaka yönetmelikte ayrıntıyla düzenlenmelidir.

Uygulamalı sınav kavramı büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Sözlü sınav yerine yazılı sınav getirilmesi, uygulamalı sınavın da metinden çıkarılması gerekmektedir.

Maddenin 11’nci fıkrasında, seçim iş ve işlemlerinde işçi ve hizmetliler dâhil bütün kamu görevlilerinin Kurul Başkanı ile il ve ilçe seçim kurulu başkanları tarafından seçim işlerinde görevlendirilmesi yetkisi verilmişken, metnin sonuna '… bunlar dışında da gerekli gördüğü kimseleri çalıştırabilir.' gibi belirsiz bir hüküm eklenmiştir. Oysa fıkrada seçim işlerinde kullanılabilecek kişiler sayılmıştır. Böylesine belirsiz bir ifade, büyük bir kuşku doğurmaktadır. Örneğin; bir siyasi partinin üyelerinin burada kullanılmasının önündeki engeller, bu hükümle kaldırılmakta, seçim güvenliğinin riske atılması söz konusu olmaktadır. İlgili cümlenin metinden çıkarılması kesinlikle şarttır.

“GÖRÜLECEĞİ ÜZERE, KURUM HAFIZASI DA BU BİÇİMDE TASFİYE EDİLECEKTİR”

Unutulmasın ki teşkilat yasası yapma amacıyla teşkilatta bir değişim ve tasfiye düzenlemesi yapmak ayrı şeylerdir. Mevcut durumda seçim müdürlüklerinden yaklaşık 165 kadronun 10 yıldan fazla süredir boş olduğu bilinmektedir. Başka bir ifadeyle kurum içinde bu süreçte hiçbir sınav açılmamış, hiçbir atama yapılmamıştır. Yani mevcut seçim müdürlerinin çoğu da altı yılın üzerinde görevde demektir. Eğer bu altı yıllık sınır, teklifin öngördüğü biçimde yasalaşırsa yaklaşık 450 seçim müdürü rotasyona tabi tutulacaktır. Bu kişilerin önemli bir kısmı ise istemeden de olsa mecburen emekliliğini talep edecek ve böylelikle sistemli bir tasfiye süreci başlayacaktır. Görüleceği üzere, kurum hafızası da bu biçimde tasfiye edilecektir. Seçimlerin yazılı olmayan ve uygulamada olgunlaşmış kuralları vardır. Bu tasfiye ile yazılı olmayan kurallar konusunda bilgisi az, deneyimsiz kişilerin seçim müdürü olması olasılığı doğmuş olacaktır ki seçimlere şaibe bulaşma riski, hatalı sonuçlar çıkma endişesi artacaktır.   

Bu bağlamda; yasa teklifinde kimi iyileştirici değişiklikler yapılsa ve özellikle vurguladığımız seçim güvenliğini riske edici hükümler çıkarılsa da ciddi eksiklikler bulunmaktadır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.