Öne Çıkanlar Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk dsp terörist suriye Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Nevruz Settar Tanrıöğen taburcu oldu mu

Davutoğlu: Rusya Zamanı Geçmiş Mühimmatını Suriye'ye Atıyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda yine Rusya’yı suçladı. Davutoğlu, Rusya’nın süresi bitmiş mühimmatını masum ve muhalif Suriyelilerin üzerine attığını belirterek, “Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyor. Azez gibi küçük bir kasabaya 200 sorti yaptılar. Bunu neden yapıyorlar? Envanterlerindeki zamanı geçmiş bombaları tüketmek istiyorlar. Hem sivilleri öldürüyorlar hem muhalifleri öldürüyorlar ve de süresi dolmuş mühimmatı kendi ülkelerinde imha etmek yerine Suriye'de imha etmiş oluyorlar. Bu kadar adice ve insanlık dışı bir plan içindeler” dedi.

Davutoğlu, Meclis’te AK Parti Grup toplantısında konuştu. Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Başbakan Davutoğlu, Dünya’nın Suriye’de yaşanan dramı görmediğini ve görmek istemediğini vurgulayarak, “Biz sadece Halep'in değil bütün mazlumların acısını yüreğimizde hissediyoruz. Dünya görmeyebilir ama biz göreceğiz. Dünya susabilir ama biz susmayacağız. Biz bu duygularla Türkiye'yi muktedir kılmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Bu davanın Türkiye'nin, insanlık onuru davası olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu davanın şu an dahi, Haleplilerin, Azezlilerin, Humusluların davası olduğunu söyledi.

-SÜRESİ BİTMİŞ MÜHİMMATI KULLANIYOR-

“Bu hak ve hakkaniyet davasıdır. Biz insanlığa, bütün mahlukata karşı sorumluyuz” diyen Başbakan, Suriye konusunda bir kez daha Rusya’yı suçladı. Rusya’nın elindeki süresi dolmuş mühimmatı masum ve muhalif Suriyelilerin üzerine attığını savunan Başbakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Artık, Suriye'deki gelişmeler ulusal güvenliğimizi tehdit eder duruma dönüşmüş durumda. Rusya muhalif gruplara ve sivillere saldırıyor. Bre insafsızlar, ne istersiniz bu topraklardan.  Bunu neden yapıyorlar, envanterlerindeki zamanı geçmiş bombaları tüketmek istiyorlar. Hem sivilleri öldürüyorlar hem muhalifleri öldürüyorlar hem de rejime destek oluyorlar. Hem de süresi dolmuş mühimmatı kendi ülkelerinde imha etmek yerine Suriye'de imha etmiş oluyorlar. Bu kadar adice ve insanlık dışı bir plan içindeler. Emin olun boş bir alan dahi yok ki bomba düşmemiş olsun. Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyorlar. Rus uçakları bombaları yüklüyor ve nereye attıkları hesap etmeden tüketiyorlar. Tel Rifat'a 200 sorti yaptılar. Her bir sortide ne kadar bomba atıldığını düşünün. Ellerindeki süresi dolmuş bombaları tüketmeye çalışıyorlar. Türkmen, Arap, Türkmenlere yoğun saldırı düzenleniyor.”

-RUSYA-ESAD-PYD İŞBİRLİĞİ-

Davutoğlu, Rusya, Esad ve PYD’nin işbirliği halinde yardım koridorunu kapatmak için yoğun bir bombardıman yaptığını anlatırken “Rusya ve Esad PYD'yi kullanarak Suriye'nin kuzeyinde etnik yapıyı değiştirmek istiyor” diye konuştu.

Rusya’nın DEAŞ’e tek bir saldırı düzenlemediğini belirten Davutoğlu şöyle dedi:

“Rusya ve Esad PYD'yi kullanarak etnik yapıyı değiştirerek binlerce insanı yerinden yurdundan koparıyor. Rusya DAEŞ'e tek bir saldırı düzenlemeden, Esad rejimini güçlendirmeyi düşünüyor. 5 yıldır Suriye halkı hiçbir orduya, silaha sahip olmadan Esad rejimine direndi, sonra Hizbullah geldi yine Halep'i, İdlib'i düşüremedi. Yetmedi İran'ı çağırdılar. O da yetmedi arkasından bütün coğrafyadaki Şii milisleri getirdiler Halep'i düşüremediler. Bu yaz büyük abilerine gittiler, Rusya'ya gittiler; ‘bu katliamı sen tamamla, sen katliamı daha iyi bilirsin’ dediler.”

Halep'e giden yardım koridorunun kapanmasının ve Halep’in açlığa mahkum kalmasının amaçlandığına dikkat çeken Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“En son Rusya'nın hava desteğiyle PYD Minnağ Havaalanını ele geçirerek Türkiye sınırına çok yakın Azez'e saldırıya başladı. Türkiye'ye yeni bir mülteci akınına karşı Cumartesi gününden itibaren YPG ve PYD'ye hedeflerine mukabelede bulunuyoruz ve bulunmaya devam edeceğiz. Bu son saldırıların Türkiye'yi hedef aldığı açıktır. Yoğun bir mülteci akınına neden olan olayların Avrupa'yı da tehdit ettiği açıktır. Türkiye gerekli gördüğü şekilde gerekli zaman mukabele etmeye devam edecektir. Türkiye Azez'e yönelik saldırılara kesinlikle engel olacak ve mukabelede bulunacaktır. Yeni bir mülteci akını oluşturulmasına ve katliama asla izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin sınır güvenliğini tehdit eden kim olursa olsun aynı tavrı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Rusya ve Esed rejimini terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz. Terör örgütünün uluslar arası işbirlikçileri; 'Türkiye Kürt birliklerini bombalıyor’ diye haber yapıyor, bizim Kürtlerin bütününe karşı bir harekitimiz olmamıştır.”

-KÜRTLERİN BİR DEVLETİ VAR O DA TÜRKİYE-

“Buradan Suriye ötesine, Irak ötesine ve her yere sesleniyorum; Kürtlerin bir devleti vardır. O da Türkiye’dir” diyen Başbakan, “Kürtler bizim asli vatandaşımızdır. Kürtleri kimse istismar etmeye kalkmasın. Kürtlerin hamisi de koruyucusu da Türkiye Cumhuriyetidir” dedi.

Türkiye'nin tutumunun ilkesel bir tutum olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Türkiye sadece kendi ulusal güvenliğini değil, insanlık değerini de koruyor” diye konuştu.

Türkiye’nin, bölgenin güvenliğini  korumak zorunda olduğunu bir kez daha dile getiren Başbakan şunları kaydetti:

“Terör örgütlerinin cirit attığı bir bölge haline getirilmek istenen Suriye acılar içindedir. Bölgenin güvenliğini korumak zorundayız. Bu terör örgütleri gayrimeşrudur. Suriye'deki temel problem Esad rejiminin ömrünün uzatılmasıdır. YPG, PYD ve Rusya Esad'la mücadele etmiyor. Ilımlı muhalefetle mücadele ediyor, arkadan bıçaklıyor. YPG-PYD kesinlikle Kürtlerin temsilcisi değil, Rusya'nın paralı askerleridir. Burada bir tek DAEŞ mensubu yok. Biz burada oynanan oyunu görüyoruz. Buna karşı Suriye halkının yanında olacağız. DAEŞ bahane edilerek bütün Suriyelilerin, Suriye'den çıkarılması için etnik kıyım gerçekleştiriliyor. Bu Rusya'nın Çeçenistan'da yaptığının aynısı. Bu kirli hesap görülmezse, ileride çok büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Demografik dengenin değişmesi için uluslararası toplumu uyarıyoruz. Sırf Türkiye ve Avrupa'yı rahatsız etmek için yüzbinlerce insanın bombardımana karşı ses vermesi gerekiyor.”

-3. DÜNYA SAVAŞI İDDİALARI-

3. Dünya savaşı söylentilerini ise “algı operasyonu” olarak değerlendiren Başbakan, “Türkiye savaşa giriyor diye hayali senaryolar yazıyorlar. Milletimiz müsterih olsun, Suriye'de savaş tehlikesi varsa bunu oluşturan Türkiye olmayacaktır” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.