Öne Çıkanlar Covid19 cumhurbaşkanı erdoğan Entübe Sayısı Kovid19 ANTALYA istanbul İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Ağır hasta sayısı Entube hasta sayısı Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel Sağlık Bakanı Fahrettin Koca COVID19 aşısı

Hakimleri Savcıları "Çav Bellacılar" Mı Atayacak?

-6'lı ittifakın 28 Şubat mutabakat muhtırasının en tepki çeken bölümlerinden biri de Hakimler ve Savcılar Kurulu konusundaki mutabakat oldu. Buna göre HSK, "Hakimler" ve "Savcılar" olarak iki kurula bölünecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı, demokratik rejimlerdeki uygulamanın aksi yapılarak kurullardan çıkarılacak, yerine Türkiye Barolar Birliği'nin seçtikleri gelecek.

ANKARA (ANKA) -  6'lı ittifakın 28 Şubat mutabakat muhtırasına tepkiler dinmiyor. 6'lı ittifakın "Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim" mutabakat muhtırasında Hakimler ve Savcılar Kurulu için öngörülen yeni sistem tepki çekti.

CHP Genel Merkezi ve İYİ Parti ağırlıklı 6'lı ittifakın 28 Şubat mutabakat muhtırasına göre 6'lar iktidara gelirse Hakimler ve Savcılar Kurulu'nu kaldıracak. . Hakimlik ve savcılık mesleği birbirinden ayrılacak, "Hakimler Kurulu" ve "Savcılar Kurulu" şeklinde iki farklı kurul oluşturulacak.

Yüksek kurullarda üyelerin yarısını TBMM seçecek. Nitelikli çoğunluk sağlanamazsa HK/SK üyeleri piyango usulü belirlenecek.

-ÇAV BELLA ÇAV BELLA ÇAV ÇAV ÇAV !!!  

Üyelerin diğer yarısını ise Yargıtay, Danıştay, Türkiye Barolar Birliği, adli ve idari yargı birinci sınıf hakim ve savcılar tarafından, kendi mensupları arasından doğrudan seçilecek.

6'lar Hakimler Kurulu'ndan Adalet Bakanı ve Müsteşarı çıkarıyor. Yüksek yargı kurullarının disiplin kararları da yargı denetimine açık hale getirilecek.

28 Şubat mutabakat muhtırasındaki kurullar önerildiği gibi oluşursa örneğin seçimleri kazanmalarını "devrimci marşlar söyleyerek" kutlayan bir barolar birliği yapısı ülkedeki hakim savcı seçimlerinde yetki sahibi olabilecek.

ANKA'ya görüşlerini açıklayan hukukçular yargının bir devletin tek parça halinde varolabilmesinin temel unsurlarından olduğunu belirttiler. Yargı sektörünün bir sivil toplum faaliyeti veya siyasi ideolojik faaliyet olmadığını savunan hukukçular, belli ideolojik grupların yüksek yargı kuruluşlarını etkilemesine izin verilmesinin devletin varlığı ile çelişebilecek sonuçlar doğurabileceğine dikkat çektiler.

 Geçmişte fetö ve SHP döneminde meydana gelen kadrolaşma deneyiminin Türk yargısının başına açtığı sorunlara değinen hukukçular "Ya yaşananlardan ders alınmamış, ya da bilinçli olarak bu kez farklı bir kadrolaşma isteniyor" iddiasında bulundular. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.