Öne Çıkanlar türkiye galatasaray çin ihracat gündem özeti bugünün gündemi kınama dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu ak parti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Metina burgan bank

Kılıçdaroğlu: Artık Gün Bir Parti Günü Değildir Gün Türkiye Günüdür

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni asgari ücrete ilişkin, “Emin olun bu Ankara’da oturanlarda vicdan yok. Sarayına para bulursun, altına uçaklar alırsın, her türlü lüksü yaşarsın, para bol ama asgariye ücretliye gelince parayı nereden bulacaksın, kardeşim biz onlardan keseceğiz, ağalardan beylerden keseceğiz, asgari ücretliye net 2 bin lira vereceğiz, sözümüz sözdür” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adana İl Kongresine katıldı. Kongrede konuşan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

“Önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu karanlık ortamdan çekip çıkarıp aydınlığa kavuşturmak. İlk ateşi de Adana’da atacağız.

“Artık Gün Bir Parti Günü Değildir, Gün Türkiye Günüdür”

2019’da üç ayrı seçim yapılacak. Benim bütün yurttaşlardan bütün vatandaşlardan ortak dileğim şudur; eğer bu sorunlardan rahatsızsanız, bu sorunların aşılması gerektiğini düşünüyorsanız, hepimizin oturup şapkamızı önüne koyup yeniden düşünmesi gerekiyor, bu sorunlardan Türkiye’yi kim kurtarır, bu sorunlardan Türkiye’yi kim çekip çıkarır, hepimizin oturup düşünmesi lazım. Artık gün bir parti günü değildir, gün Türkiye günüdür, Türkiye’nin bekasıdır, Türkiye’nin geleceğidir.

“Bugün Geldiğimiz Nokta Bir Parti Ayrımını Çoktan Aştı”

Hepimizin oturup yeniden düşünmesi lazım. Geçmişte vatandaşlarımız A partisine oy verebilirler, B partisine oy verebilirler ama bugün geldiğimiz nokta bir parti ayrımını çoktan aştı. Geldiğimiz nokta Türkiye’nin bekası sorunudur. Bu ülkenin işçisinin düşünmesi lazım, çiftçisinin, memurunun, emeklisinin, sanayicisinin, esnafın, sanatkarın düşünmesi lazım. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bir 2002’ye baksınlar, bir 2017’ye baksınlar. O gün İstanbul’dan gelip Keçiören’de bir mütevazı evde oturanlar bugün dünyanın harcamasını yaparak saraylarda oturuyorlar. Her vatandaşımın oturup yeniden düşünmesi lazım. Bu işin sen ben kavgası yoktur. Bu iş bir Türkiye işidir.

“Seni İçinde Bulunduğu Bataktan Ben Çıkarıp Kurtaracağım”

Şu anda çiftçimiz bitmiş vaziyette. Ben size söz veriyorum, namus sözü veriyorum. Seni içinde bulunduğu bataktan ben çıkarıp kurtaracağım.

Kamyon Şoförlerine Seslendi

Kamyon şoförü kardeşim, 1 milyon 350 bin kişi. Kamyonun fiyatı 70 bin lira, kesilen ceza 50 bin lira. Bunu ben söylemiyorum, Kocaeli’nde bir kamyon şoförü söylüyor.

 “Arkası Olmayanın Çocuğu İşsiz”

Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi de işsizliktir. Üniversiteyi bitirenler işsiz geziyor. Ama Ankara’daki beylerin çocuklarının hepsinin işi var. Ama fakirin fukaranın, garibanın, arkası olmayanın çocuğu işsiz.

 “Evet Büyüme Var, Birilerinin Cebi Büyüdü, Birileri Köşeye Döndü”

Bütün işsiz kardeşlerime söz veriyorum, senin arkanda duracak olan sana iş bulacak olan biziz. Eğer yüzde 11.1 büyüme oldu diyorlar, evet büyüme var, birilerinin cebi büyüdü, birileri köşeye döndü.

“Ben Size 2019’dan Sonra Bu Ülkeye Umut Vaat Ediyorum”

2019’da arkası olmayanlar, 2019’da işsiz olanlar, kamyon şoförü olup geçinemeyenler, ektiği ürünün bedelini alamayanlar diyeceksiniz ki artık yeter kardeşim, bıçak kemiğe dayandı diyeceksiniz, yeter artık kimsenin sabrı kalmadı. Ben size 2019’dan sonra bu ülkeye umut vaat ediyorum, bu ülkeye barışı ve huzuru vaat ediyorum. Herkesin huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye vaat ediyorum.

Asgari Ücret

Asgari ücret yeni açıklandı. bin 603 liraya çıktı. Dedik ki asgari ücret 2 bin lira olsun. Madem yüzde 11 büyüme var, madem yüzde 13 enflasyon var, peki bu verdiğin rakam nedir? Bakın üç çocuklu evli bir insanın eline geçen para bin 709 lira. Şimdi ben bu Ankara’daki beylerin vicdanına sesleniyorum. Bin 709 lira ile siz geçinebiliyor musunuz? Arabaya para vermiyorsunuz, uçağa para vermiyorsunuz, dolmuşa binmiyorsunuz, yediğiniz yemeğe para vermiyorsunuz, her şeyi birileri karşılıyor. Siz binlerce lira para alıyorsunuz, on bin yirmi bin lira para alıyorsunuz, asgari ücretliye gelince evli üç çocuklu bir aile bin 709 lira ila geçin diyorsunuz. Nasıl kira verecek? Otobüse binerken para verecek. Emin olun bu Ankara’da oturanlarda vicdan yok. Bütün asgari ücretli kardeşlerime sesleniyorum. Sarayına para bulursun, altına uçaklar alırsın her türlü lüksü yaşarsın, para bol ama asgariye ücretliye gelince parayı nereden bulacaksın, kardeşim biz onlardan keseceğiz, ağalardan beylerden keseceğiz, asgari ücretliye net 2 bin lira vereceğiz, sözümüz sözdür. Biz rantçıya değil, üreticiye destek olacağız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir CHP’li çıkar ‘ben ne olacağım’ derse, derhal CHP’den istifa etsin, derhal. Parti içinde asla kavga istemiyorum. Birbirine sırtını dönen insanları istemiyorum. Birbirine sırtına dönenlerin hiçbirisi bu partide bir yere gelmeyecek. Delege hesabı yapanların partide işi yoktur. Zaten kurultaydan sonra bir de tüzük kurultayı yapacağız. Herkesin her telden konuştuğu değil, herkesin Türkiye’nin sorunlarını azimle ve kararlılıkla dile getirdiği bir tüzük yapacağız ve herkes aynı dili konuşacak” diye uyardı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adana İl Kongresine katıldı. Kongrede konuşan Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

“Bugün Türkiye’de Hiç Kimsenin Can Ve Mal Güvenliği Yoktur”

“Bu beylerin yakınları Türkiye’de vergi ödememek için gittiler Man Adalarında 1 sterlinlik şirketler kurdular.

15 Temmuz darbe girişimine hep beraber karşı çıktık.

20 Temmuz’da OHAL ilan edildi. Bugün geldiğimiz noktada kimsenin FETÖ ile falan mücadele ettiği yok, ben muhalifleri nasıl sustururum sürecine evrildi Türkiye. Devlet dediğimiz kurum bir kişinin tekeline teslim edilmiş durumdadır. Bugün Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Eğer bir ülkede suçluyu hakim değil de siyasi otorite belirlerse o ülkede yargı bağımsızlığı yoktur ve o ülkede hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.

“Sizin Feriştahınız Gelse Bize Bir Milim Geri Adım Attırmayacak”

20 Temmuz sonrası artık Türkiye’de kimin suçlu olup olmadığına hakimler değil, önce birileri karar veriyor. Bu suçludur diyor.  Ben bunları söylediğim zaman bizi suçluyorlar. Sanıyorlar ki onlar bizi suçlayacak, Kılıçdaroğlu geri atım atacak. Size söz veriyorum, namus sözü veriyorum, bir milim bile geri adım atmayacağız. Sizin feriştahınız gelse bize bir milim geri adım attırmayacak. Bir milim bile geri adım atmayacağız. Çünkü bir davanın insanlarıyız. Bizim mücadelemiz şahsi bir mücadele değildir, bizim mücadelemiz ailemizin mücadelesi değildir, bizim mücadelemiz bir parti mücadelesi değildir, bizim mücadelemiz Türkiye’nin bekası mücadelesidir. Bu ülkenin bütün insanlarına sesleniyorum. Kim kendisini nasıl tanımlıyorsa ister Ülkücü ister muhafazakar ister İslamcı ister demokrat ister sosyal demokrat ister liberal nasıl tanımlıyorsa, nasıl bayrağımız birse nasıl vatanımız birse demokrasimiz de bir olmalıdır. Demokrasimizi büyütmeliyiz. Bu ülkede lider sultasına son vermeliyiz.

“Siz Kim Oluyorsunuz Da Beni Korkutmaya Cesaret Ediyorsunuz”

Gece yarısı hakim değiştiriyorlar. Neymiş, benimle ilgili açılan tazminat davalarına, gece yarısı değiştiriyorlar, başka bir hakim atıyorlar, sanıyorlar ki oraya bir hakim atadık, Kılıçdaroğlu’nu mahkum edecek, Kılıçdaroğlu da çekinecek, bir daha laflar etmeyecek, siz kim oluyorsunuz da beni korkutmaya cesaret ediyorsunuz. Ben sonuna kadar mücadele ederim. Sen kim oluyorsun, ister hakimini değiştir, ister savcını değiştir, ben hakime, savcıya değil, bu ülkenin insanına güveniyorum. Sen hakiminle savcınla bizi korkutacağını mı sanıyorsun, hakim savcı gece yarısı değiştirdin diye bizi korkutacağını mı sanıyorsun. Hakiminle gel, savcınla gel, kiminle gelirsen gel, çekinmeyiz ve korkmayız. Medeni cesaretin varsa çıkarsın karşıma. Çıkamaz, cesareti yok. 

Biz haktan, hukuktan ve adaletten yanayız. Biz insandan yanayız. Biz siyasi görüşü ne olursa olsun her insana saygı gösteririz. Biz her evde tencere kaynasın ondan yanayız. Biz asgari ücret net 2 bin lira olsun ondan yanayız.
İcra daireleri tıka basa dolu.

“Biz Siyasette Gerginlikten De Yana Değiliz”

Biz kavgadan yana değiliz, biz siyasette gerginlikten de yana değiliz. Eğer siz bu ülkeye huzuru ve barışı getirecekseniz güçlü bir sosyal devlet olması lazım.

15 yılda Türkiye’yi nereye getirdiler. Komşumuzun kimliğini sorgulamaya başladık. Peki bizim derdimiz ne olmalıdır, siyasetin derdi şu olmalıdır; milyonlarca işsiz varsa onlara iş bulacak. Başka yerde düşman aramaya gerek yok. Bütün dünyayı kendimize düşman ettik. Suriye’de akan kanın sorumlusu kim?

“Ankara’yı, İstanbul’u Alacağız”

2019 önce yerel, nereleri alacağız. Adana’yı alacağız, Mersin’i alacağız, Balıkesir’i alacağız, Bursa’yı alacağız, Antalya’yı alacağız, Ankara’yı alacağız, İstanbul’u alacağız. Buraları alacağız.

“2019’da Demokraside Birleşmek Zorundayız”

2019’da önümüzde iki seçenek var. Bir demokrasiden yana olanlar, iki otoriter rejimden yana olanlar, üçüncü bir seçenek yoktur. Demokrasiden yana olan bütün güçleri hangi partiden olursa olsun demokrasiden yana olan bütün güçler bir arada olmak zorundadır. Demokrasiden yana olanlar birleşecekler. Otoriter rejimden  yana olanlar Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyenler benim can ve mal güvenliğim olmasın çocuğum da işsiz olsun varsın diyenler başka bir yerde olabilirler. Ama bu ülkenin bütün demokratlarına sesleniyorum, kendisini nasıl tanımlarsa tanımlasın 2019’da demokraside birleşmek zorundayız. Demokrasi mücadelesi bir hak mücadelesidir.

“Sen Niye Götürüyorsun, Önce Sen Getir Bakalım, Şu Dışarıda Dolarları Getir Bakalım”

İşverenlerine de sesleniyorum. Konuşamıyorsunuz, konuşturtmuyorlar sizi. Arada bir, bir dernek hukuktan söz ediyor. Ona da en şiddetli baskıları uygulamaya çalışıyorlar. İş adamları yurt dışına gidiyor. Bağırıyorlar, 'dolarları götürmeyin' sen niye götürüyorsun, önce sen getir bakalım, şu dışarıda dolarları getir bakalım, niye getirmiyorsun.

“12 Eylül Darbesiyle 20 Temmuz Sivil Darbesi Arasında Sadece Bir Fark Var”

20 Temmuz sivil darbe sürecini yaşıyoruz. 12 Eylül darbesiyle 20 Temmuz sivil darbesi arasında sadece bir fark var. 12 Eylül darbesini yapanların apoletleri vardır, 20 Temmuz darbesini yapanların apoletleri yok. Hiçbir fark yok. O dönem sıkıyönetim bildirileri yayımlanırdı. Şimdi kanun hükmünde kararnameler yayımlanıyor.

Bedel ödenmekten kaçınmayacağız ve çekinmeyeceğiz. Bu ülkenin insanı baskıdan bıktı. Birisinin buna dur demesi lazım. Birisinin konuşması lazım.

Bir CHP’li Çıkar ‘Ben Ne Olacağım’ Derse, Derhal CHP’den İstifa Etsin, Derhal

Bir CHP’li çıkar ‘ben ne olacağım’ derse, derhal CHP’den istifa etsin, derhal. Ne demek, ben ne olacağım? Memleket hangi halde ben olacağım arayışı içinde, bunlara asla ve asla izin vermeyeceğim, bizim kapımız bunlara kapalı. 'Ben ne olacağım' diyenler varsa gitsinler öbür partiye orada zaten kimin ne olacağını onlar tayin ediyor, oraya gitsinler. Biz ne olacağız, biz ne mücadelesi yapacağız, biz hak mücadelesi yapacağız. Bizim mücadelemiz işçinin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz çiftçinin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz gazetecilerin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz hapisteki milletvekillerinin mücadelesidir. Öyle ben ne olacağım, hangi listeye gireceğim, delege hesabı yapanların partide işi yoktur.

“Siyasi Partiler Yasasındaki Delege Sisteminin Kaldırılmasıyla İlgili Kanun Teklifini Verin”

Ayrıca Adana milletvekillerimiz burada onlara söylüyorum, önümüzdeki günlerde TBMM’ye şu Siyasi Partiler Yasasındaki delege sisteminin kaldırılmasıyla ilgili kanun teklifini verin.

“Parti İçinde Asla Kavga İstemiyorum”

Parti içinde asla kavga istemiyorum. Birbirine sırtını dönen insanları istemiyorum. Birbirine sırtına dönenlerin hiçbirisi bu partide bir yere gelmeyecek.

“Kurultaydan Sonra Bir De Tüzük Kurultayı Yapacağız”

Zaten kurultaydan sonra bir de tüzük kurultayı yapacağız. Bir günlük bir kurultay yapacağız. Herkesin her telden konuştuğu değil, herkesin Türkiye’nin sorunlarını azimle ve kararlılıkla dile getirdiği bir tüzük yapacağız ve herkes aynı dili konuşacak. Bir kişi bu partide bir kişi eğer bir davanın adamı değilse, Türkiye’yi biz nasıl çağdaş uygarlığa ulaştırırız diye Gazi Mustafa Kemal’in bize emrettiği hedefe yönelmiyorsa bu partide işi yoktur.

Biz avukat bürolarında kurulan bir parti değiliz. Dolayısıyla hedefimiz bellidir, demokrasi, çağdaş uygarlık, yargı bağımsızlığı, medyanın özgürlüğü, güçlü bir sosyal devlet.

“Biz 4 Yılda Yoksulluğu Bitireceğiz”

Biz 4 yılda yoksulluğu bitireceğiz. Biz bu ülkede 4 yılda terörü bitireceğiz. Bu umudu söndürenler bizim aramızda olamazlar. Biz boşuna mı yürüdük.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.