"Mezhep, Meşrep Diye Masum Bir Şekilde Başlayan Akım, Sonradan Beka Meselesine Dönüşebiliyor"

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz’un bir gerçeği gösterdiğini belirterek, “Polis teşkilatı, asker teşkilatı gibi ülkenin iç ve dış güvenliğinden sorumlu hayati kuruluşlar, her türlü paralel yapılanmadan, her türlü gruplaşmadan uzak bir şekilde tutulması gerekiyor. Falan mezhepten, filan meşrepten diye masum bir şekilde başlayan akım, ideolojik gruplaşma daha sonradan beka meselesine dönüşebiliyor” dedi.

Başbakan Yıldırım, Konak Polisevi'nde Polis Teşkilatının 172. yılı nedeniyle düzenlenen programda konuştu. Polis teşkilatının daha da güçlenmesi ve geleceğe yönelik asayiş, güvenlik, terörle mücadele gibi alanlarda etkisini daha da artması için gereken bütün çalışmaların yapıldığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “Hem sayı olarak hem de donanım olarak, silah- teçhizat olarak da güçlenmeniz için ciddi adımlar atıyoruz. Çünkü 15 Temmuz bize bir gerçeği gösterdi. Polis teşkilatı, asker teşkilatı gibi ülkenin iç ve dış güvenliğinden sorumlu hayati kuruluşlar, her türlü paralel yapılanmadan, her türlü gruplaşmadan uzak bir şekilde tutulması gerekiyor. Falan mezhepten filan meşrepten diye masum bir şekilde başlayan akım, ideolojik gruplaşma daha sonradan beka meselesine dönüşebiliyor. Bu 15 Temmuz'da ortaya çıktı” diye konuştu.

“PARALEL YAPILANMA ESKİ TÜRKİYE’NİN KÖTÜ ALIŞKANLIĞI OLARAK TARİHİN TOZLU SAYFALARINDA YERİNİ ALACAKTIR”
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz’da devletin imkanlarıyla, devletin altyapısıyla güçlenen bir grubun, sonunda devleti ele geçirmek için milletin dişinden, tırnağından artırdığı vergilerle aldığı silahları, tankları, uçakları, helikopterleri acımasızca vatandaşların üzerinde kullandığını ve ülkeyi bir felaketin eşiğine getirmekten zerre kadar tereddüt etmediğini söyledi. Bu ve buna benzer olayların bir daha cereyan etmemesi için gereken ne tedbir varsa o tedbiri devletin bekası ve geleceği için almak zorunda olduklarını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“İstiyoruz ki bundan sonra bu asil ve güzide kuruluşumuz içerisinde bu ve buna benzer yapılar bir daha tekrar etmesin. Devlet içinde devlet olmasın, paralel yapılar olmasın ve devletimiz polisiyle ve askeriyle bir ve beraber olarak, kaynaşmış olarak, Gazi Mustafa Kemal’in gösterdiği muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için uğraşsın ve bunu başarsın.
Zor günlerden geçtik ama hepsini teker teker aşıyoruz. Bu paralel yapılanma da eski Türkiye’nin eski kötü alışkanlığı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır. İktidarımızda 15 yıldır pek çok güzelliği başlatırken pek çok çirkinliği de tarihe gömdük. Emniyet teşkilatımız da bu gelişmelerden payını aldı.”

“DEVLET ADINA HİÇ KİMSE BU ÜLKENİN HİÇBİR VATANDAŞINA TEPEDEN BAKAMAZ”
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibini bütün kamu ve kuruluşlarına yaymanın gayreti içerisinde olduklarını ifade eden Yıldırım, “Bu anlayış sayesinde ülkemizi korkularından arındırdık. Vatandaş artık adalet ve hukuk terazisini emniyetle tutan ve devletine güvenen bir konuma geldi. Bunu korkuyla değil güvenle sağladık. Devletten sadece suç işleyenler, suçu organize edenler ve caniler korkacak. Onun dışında vatandaşın korkmasını gerektiren hiçbir şey yok. Devlet adına hiç kimse bu ülkenin hiçbir vatandaşına tepeden bakamaz” dedi.

BAŞBAKAN YILDIRIM’DAN POLİSE ‘VATANDAŞI TEDİRGİN ETMEME’ UYARISI
Siyasetin işinin insanla olduğunu ve siyasilerin insana mesafeli  olma şansı olmadığını belirten Yıldırım, “İnsanlarımız arasına giren suç unsurları mutlaka olabilir. Onlara karşı tedbir almanın zorluğunu da biliyoruz. O bakımdan işinizi de zorlaştırdığımızın farkındayız. Ancak bizi bunu yapmaktan alıkoymak yerine, kısıtlamak yerine daha zekice tedbirleri geliştirmenizde fayda var. Bunu yaparken de vatandaşı tedirgin etmeden... Başbakan geliyor, herkes sağı-solu iteliyor, oradan filan... Bu iş, iş değil. Bizim vatandaşın içerisine olağanüstü bir görüntüyle değil doğal bir şekilde girebilmemiz lazım” uyarısında bulundu.

“7 HAZİRAN’DA TERÖR ÖRGÜTLERİ TEHDİTLE, ŞANTAJLA, BASKIYLA MİLLETİN TERCİHİNİ DEĞİŞTİRDİLER”
Başbakan Yıldırım, 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin ise şunları söyledi:
“O gün siz daha sıkı görev yapacaksınız. Özellikle yurdun her köşesinde sandık güvenliğinin sağlanması ve milletin oylarını özgür iradesiyle sandığa yansıtması için sizin yapacağınız çalışma çok önemli. Hatırlayın 7 Haziran’da yaşadıklarımızı… Terör örgütleri tehditle, şantajla, baskıyla milletin tercihini değiştirdiler. O yüzden de ülkemiz kısa süreli de olsa bir siyasi istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı. Onun için bu Pazar günü sandık güvenliğinin sağlanması, sandığa gelecek vatandaşlara herhangi bir şekilde yönlendirme, baskı yapılmasının önlenmesi konusunda önemli görevleriniz var. Başarılar diliyorum. Sizlere güveniyorum.”