MHP'li Vural: 32 Gün Boyunca Geyik Muhabbeti Yaptınız

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İran Devrim Mahkemesi’nin Babek Zencani'ye idam cezası vermesi kararından bir gün önce Başbakan Davutoğlu’nun İran’da olmasının manidar olduğunu belirterek, “İran mahkemelerinde 237 sayfalık iddianame, 40 bin sayfadan müteşekkil 209 klasör. Bu klasörlerin içinde neler var? Bu klasörde Türk devlet yetkilileriyle ilgili bir şey var mı? Neden bu dosya gelmez? Neden bu dosya istenmez? Zencari ile Rıza Zerrab arasında şirket arasında bir ilişkin olduğu Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilmesine rağmen, neden bu konuda bir atım atılmaz?” dedi.

MHP’li Vural TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı, Saray’ın kullandığını belirten Vural, “Erken seçim kararının alınmasının önünü açtı. AKP’ye can simidi oldu diyen sensin ya” ifadelerini kullandı.

32 gün boyunca AK Parti ile CHP’nin istikşafi görüşmeler yaptığını belirten Vural, “Türkiye’deki parlamenter sistemin çalışmasını engellediniz. Geyik muhabbeti yaptınız 32 gün boyunca. Ondan sonra ne oldu? Konuşmanızdan sonra Türkiye erken seçime gidiyor Sayın Davutoğlu. 3 ay içinde seçim vardı. 32 gün boyunca konuştunuz, siz yabancı ülkelerin partileri misiniz? Yeni mi tanıyorsunuz?” dedi.

-“PARLAMENTER SİSTEMİ SONUNA KADAR SAVUNACAĞIM”-

MHP’nin bu süreçte suçlandığını belirten Vural, “Kimin eli kimin cebinde, al birini vur ötekine. CHP ile AKP burada parlamentoda parlamenter sistemi çalıştırmadılar. Şimdi de AKP ve CHP parlamenter sistemi çalıştırmayıp Türkiye’yi bir kutuplaşamaya götürüyor. Bunun kime ne faydası var. Anayasa’da her şeyi konuştunuz, yeni anaysa konusunda hem fikir olduğunuzu söylediniz. Madem hem fikirsiniz gelin hadi. MHP’nin tavrı çok açık ve net, kafamız karışık değil. Kalkıp seçim beyannamende, ‘Türkiye’de bir Kürt sorunu vardır’ demek cüreti ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün reddettiği Kürt meselesini kabul edeceksin, biz her partinin bu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda bu devletle, bu milletle, bu milli kimlikle ne dertleri varsa açığa çıkmasını istiyoruz, hodri meydan, ben parlamenter sistemi sonuna kadar savunacağım” diye konuştu.

-“AKP’NİN TAKTİKLERİNİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN FIRSAT VERMEKTE”-

AK Parti’nin otoriter bir rejim ve milli kimlikle ilgili görüşlerinin Anaysa Uzlaşma Komisyonu’nda dile getirmesi ile ayıklamasına CHP’nin engel olduğunu savunan Vural, “Yani CHP, AKP’nin imdat freni olmuş. MHP’ye dil uzatanlara sesleniyorum, MHP Türkiye’nin üniter yapısını savunan bir partidir. Cumhuriyeti kuran parti olarak CHP kendisine baksın da nöbetçi HDP olmaktan çıksın. Onun için eğer cumhuriyeti savunacaksak her yerde bunu yüreklice savunalım buyurun, kimden kaçacağız, kimden korkacağız. MHP her fırsatta bunu savunmaya devam edecektir. Madem Cumhuriyet diyorsunuz, millet iradesinin tecelligahı olan Meclis’te cumhuriyeti savunun. Nerede savunacaksınız? Ben savunmazsan, onlar savunmazsa kim savunacak? Bu ifadeler AKP’nin taktiklerinin önünü açmak için fırsat vermektir” değerlendirmesinde bulundu.

-“DEDİ Mİ DEMEDİ Mİ?”-

İran Devrim Mahkemesi’nin Babek Zencani'ye idam cezası vermesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Vural, “Kara para aklamak suçlarından dolayı idam cezası aldı. İran ambargosunu delmek için kara para aklayan operasyon vardı, onlar idam cezası veriyorlar bizim bakanlar ödül veriyorlar. İran mahkemelerinde 237 sayfalık iddianame, 40 bin sayfadan müteşekkil 209 klasör. Bu klasörlerin içinde neler var? Bu klasörde Türk devlet yetkilileriyle ilgili bir şey var mı? Neden bu dosya gelmez? Neden bu dosya istenmez? Zencari ile Rıza Zerrab arasında şirket arasında bir ilişkin olduğu Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilmesine rağmen, neden bu konuda bir atım atılmaz? Acaba Sayın Başbakan’ın İran’a gitmesi ile bu konu arasında bir illiyet bağı var mıdır? Sayın Başbakan bu konuyla ilgili başka bilgilere ulaşmak için mi gitmiştir? Çok tesadüf, ilginç, manidar geldi bana. Ya da Sayın Başbakan İran’a gittiği zaman, ‘bu dosyayı bize verin ben de yolsuzluklara karşıyım, bu kara fara aklamayla ilgili husus beni derinden etkiledi. Herkes hesap vermeli dedim ama maalesef bu hesabın sorulması engellendi bana bu dosyayı verin’ dedi mi demedi mi? Hadi şeffaflık diyordun, temiz bir sayfa başlat, İran’daki bilgi ve belgeleri isteyip istemediğini, bu sürecin neden takip edilemediğini açıklayın” dedi.

Yüksek yargıda yeni bir düzenlemeye gidildiğine yönelik haberleri de değerlendiren Vural, “Bunun amacı hayır değil bir kere. Anlaşılan o ki asıl amaç ve hedef yargıyı siyasi iradenin nasıl ele geçireceği üzerinde durulmuş. Niyet hayır değil ki akıbet hayır olsun. Bunların amaç ve hedefi yargıyı saraya taşımak” ifadelerini kullandı.