Yıldırım 15 Temmuz'da Yazılı İzin İsteyeni Anlattı: Şimdi İzin Orada, Bol Bol Hatırasını Yazsın

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlatarak, “O gün diyorum ki, ‘arkadaş insanların üzerine bomba yağdırıyor, uçakları kaldırın bunları buradan uzaklaştırın.’ Ne dese beğenirsiniz? ‘Efendim yazılı izin gerekiyor’ dedi. ‘Ben sana sabaha yazılı izni gösteririm’ dedim. Şimdi yazılı izin orada, bol bol hatırasını yazsın. Bu da bize bir şey gösteriyor. Bu sistemin arızası var. Ben torunuma cevap veremedim. Bana diyor ki ‘dede bunlar bizim askerimiz değil mi’, evet. ‘Niye bizim insanların üzerine bomba atıyorlar.’, 11 yaşındaki çocuk söylüyor bunu. Ne diyeceksiniz söyleyin bana. Bunun cevabı pazar günü verilecek” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir’de sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. İzmir’in Türkiye’nin batısında Avrupa’ya açılan kapısı ve Anadolu’nun bir özeti olduğunu ifade eden Yıldırım, terörle mücadeleye değindi. Herkesin barışa, çözüme bir fırsat verilmesini istediğini, bu fırsatın da verildiğini ancak bunun terörü azdırmak için kullanıldığını belirten Yıldırım, “HDP diye bir parti ‘Ben Türkiye partisiyim, etnikçilik yapmayacağım, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini savunacağım diye güzel bir çıkış yaptı. İnsan ona inandı, Kürtler de inandı Türkler de inandı ve destek verdi. Yeni bir ses erkesi heyecanlandırdı. Ama ne oldu? 8 Haziran olunca bu partinin, bu partiyi yönetenlerin iradesinin olmadığını gördük. Açıklamalarının hemen ardından Kandil düzeltme yaptı. Çıktılar ‘bizim arkamızda Kandil var’ dediler. ‘Kandil işte sizi tükürükle boğar’ dediler. Bu ülkenin onuruna gururuna büyük zarar verdiler. Kürtlerinde de Türklerin de sorunu PKK terör örgütüdür” dedi.
Bölgeye sık sık ziyarette bulunduğunu, büyük bir değişimin yaşandığını, insanların üzerinden terör örgütü tehdidinin kalktığını söyleyen Başbakan Yıldırım, “Sokaklarda bölücü terör örgütüne elinde ay yıldızlı Türk bayrakla lanet okunuyor. İşte gerçek Türkiye bu” dedi.

CEVABI PAZAR GÜNÜ VERİLECEK
15 Temmuz darbe girişiminde İzmir’in çok büyük bir sağduyu gösterdiğini anlatan Yıldırım, sorunların olduğunu, bunların torunlara bırakılmayacağını, sorunların üzerine gidileceğini belirtti. Boş tartışmalarla zamanın tüketilmemesini isteyen Başbakan Yıldırım, ayrılıkların hoşgörü ile karşılanması gerektiğini ifade etti. Birlik ve beraberlik günü olduğunu söyleyen Yıldırım, halkoylamasının bir seçim olmadığını, partilere oy verilmeyeceğini, kimsenin seçilmeyeceğini ifade etti. Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu belirten Yıldırım, 15 Temmuz’da çok büyük bir darbe ile karşı karşıya gelindiğini, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gördüğünü söyledi. Demokrasiye son verilmek ve Türkiye’yi 30 yıl geriye götürmek istendiğini anlatan Başbakan Yıldırım, “Ne uğruna? Kafalarını kiraya verdikleri orada oturan, Pennsylvania’da oturan adama, FETO’ya. Kimin yönettiği, kime hizmet ettiği bilinmeyen bir adama. Bilinen veya bilinmeyen. O gün diyorum ki, ‘arkadaş insanların üzerine bomba yağdırıyor, uçakları kaldırın bunları buradan uzaklaştırın.’ Ne dese beğenirsiniz? ‘Efendim yazılı izin gerekiyor’ dedi. ‘Ben sana sabaha yazılı izni gösteririm’ dedim. Şimdi yazılı izin orada, bol bol hatırasını yazsın. Bu da bize bir şey gösteriyor. Bu sistemin arızası var. Ben torunuma cevap veremedim. Bana diyor ki ‘dede bunlar bizim askerimiz değil mi’, evet. ‘Niye bizim insanların üzerine bomba atıyorlar.’, 11 yaşındaki çocuk söylüyor bunu. Ne diyeceksiniz söyleyin bana. Bunun cevabı pazar günü verilecek” diye konuştu.  

BU YAPILAN DÜZENLEMELER BÜTÜN PARTİLER İÇİN GEÇERLİDİR
Anayasa değişikliğine anlatan Yıldırım, koalisyon hükümetleri dönemlerine değinerek, sistemin garantili hükümet sistemi olduğunu belirtti. Sürekli hükümet değişikliğinin projelerin tamamlanamaması anlamına geldiğini belirten Yıldırım, “Bu yapılan düzenlemeler bütün partiler için geçerlidir, ‘AK Parti’ye yarar’ diye yazmıyor parantez içinde. Eminim ki çalışan, çabalayan, milletin gönlüne giren herkes için iktidar yolu açılıyor. Türkiye’yi kucaklayan herkes için iktidar yolu açılıyor ama ‘ben bölücüyüm, bölge partisi olacağım, ben filanca etnik grubun, filanca dini grubun iktidarı için çalışıyorum’ diyene iktidarın yolu kapanıyor. Bölücülüğün, ayrımcılığın yolu kapanıyor, birliğin, beraberliğin yolu açılıyor, sistem bu. Bunun memleket için ne zararı var?” sorusunu yöneltti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini eleştiren Yıldırım, “Verdiğiniz kararın başımız gözümüz üstünde yeri var, ister olumlu ister olumsuz. Bizden şunu beklemeyin; ‘Efendim hayır çıkarsa İzmir’den düşmanı denize döktüğümüz gibi sevineceğiz.’ Bu laflar bize yakışmaz. Bunu biz söylemeyiz, söyleyeni de şiddetle kınıyoruz. Bunu söyleyenler daha da ileri gittiler. ‘Evet çıkarsa nasıl Yunan’ı denize döktük, sizi de dökeceğiz.’ Biz evet çıkarsa onları da çağıracağız yanaklarından öpeceğiz. Bizim işimiz sevgi, nefret değil, bize nefret yakışmaz. İnancımıza, bu millete nefret duyguları yakışmaz” diye konuştu.