Yıldırım’dan ABD’ye Vize Çıkışı: Düşmanlarımızla İş Tutmak Müttefiklikle Bağdaşmaz

Başbakan Binali Yıldırım, ABD’nin uyguladığı vize ambargosunu değerlendirirken, “ABD yönetimi bir kez daha başını öne eğip 15 Temmuz ve sonrası yaşananları dikkatlice ele almalıdır. Neden Türkiye'de halkın yüzde 80'inden fazlası Amerika'ya sempati duymuyor? Bunun cevabını bulmak zorunda. Alçak darbe girişiminin arkasındaki güçleri artık orada muhafaza etmekten vazgeçmelidir. Düşmanlarımızla iş tutmak müttefiklikle bağdaşmaz” dedi.

Başbakan Yıldırım, Meclis’te AK Parti Grup toplantısında konuştu. Geçen haftanın kısa değerlendirmesini yapan Yıldırım, 10 Ekim Ankara Garı katliamını da unutmadı. Başbakan Binali Yıldırım, “Bugün menfur terör olayında, gar patlamasında yüzden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Bugün o menfur olayın yıl dönümü. Bu vesile ile hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum” dedi

Avrupa Şampiyonası final maçını kazanan ay yıldızlı takımı da tebrik eden Başbakan, “Takımımıza destek veren bütün vatandaşlarımızı da kutluyorum” diye konuştu. Yıldırım, hafta sonu gerçekleşen AK Parti 26. İstişare toplantısının ise çok verimli geçtiği hatırlatarak, şöyle dedi:

“2019 seçimlerine giderken yol haritamızı, hedeflerimizi ayrıntıları ile değerlendirdik. Ülke meseleleri hakkında da parti politikamıza katkı veren arkadaşlarımız görüşlerini ifade etme fırsatı buldular. Bakanlarımız, zatım bu konularda soruları cevaplandırma imkânı buldu. Bizim siyasetimizin özü vatandaşımıza hakkı ile canı gönülden hizmet etmektir. Ömür biter ama bizim Türkiye sevdamız asla bitmez.”

ABD’nin Vize Kararı

ABD’nin Türkiye ile ilgili aldığı vize kararını değerlendiren Yıldırım, kararın gerekçesinin çelişkilerle dolu olduğunu savundu. ABD’nin vize gerekçesini ise “esef duyuyoruz” sözleri ile değerlendiren Başbakan Yıldırım şöyle dedi:

“Hafta sonu maalesef ABD, müttefiklik ilişkimizle bağdaşmayan bir karar aldı ve ülkemize vize vermeyi askıya aldığını duyurdu. Türkiye'deki ABD misyonları ve personelinin güvenliğine yönelik taahhütlerimizin sorgulanmasından dolayı esef duyuyoruz. Geniş güvenlik tedbirleri en kuvvetli şekilde devam ediyor. Kısa süre önce İçişleri Bakanlığımıza gelen bir yazıda ABD elçiliklerinin, misyonlarının güvenliklerinin artırılması yönünde bir talep var. Bu talebi memnuniyetle karşılayıp tedbirleri artıracağımızı büyükelçiliğe bildirdik. Elçiliğin verdiği cevap ‘Bizim güvenlik sorunumuz yok, düşüncenizden dolayı teşekkür ediyoruz’. Hal böyleyken vizeleri askıya alma gerekçesi çelişkidir. Türkiye kabile devleti değildir, bize yapılanın misli ile karşılığını veririz. Verdik de. Devletler aralarındaki sorunları konuşarak çözmek zorundadır. Ülkelerin ilişkilerini belirleyen karşılıklı menfaatleridir. Sorun bir an önce çözülmelidir.”

“Gerekçe Hiç İnandırıcı Değil”

ABD’nin gerekçesine ilişkin, “Bu hiç ama hiç inandırıcı bir gerekçe değildir” diyen Yıldırım, ABD’nin gerçek niyetini çok iyi bildiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Kafalarının arkasındaki nedenin, gerçek nedenin ne olduğunu da söylemekte, ifşa etmekte gecikmediler. FETÖ soruşturması kapsamında Amerikan misyonlarında çalışan bazı kişiler hakkında hukuki süreç başlatmışız. Ne olmuş? Türkiye bir hukuk devleti. Beyefendilerden izin mi alacağız, onların icazetini mi alacağız? Resmi bankamızın genel müdür yardımcısını hapse atarken bize mi sordunuz, bizden izin mi aldınız? 15 Temmuz'un başı FETÖ’yü niye orada besliyorsunuz? Bu müttefikliğe, dostluğa sığar mı? ABD yönetimi bir kez daha başını öne eğip 15 Temmuz ve sonrası yaşananları dikkatlice ele almalıdır. Neden Türkiye'de halkın yüzde 80'inden fazlası Amerika'ya sempati duymuyor? Bunun cevabını bulmak zorunda. Alçak darbe girişiminin arkasındaki güçleri artık orada muhafaza etmekten vazgeçmelidir. Eğer müttefikliğimiz devam edecekse terör örgütü PYD/YPG'ye de kol kanat germekten bir an önce vazgeçmeliler. Düşmanlarımızla iş tutmak müttefiklikle bağdaşmaz.”

“Kimi Cezalandırıyorsun?”

Başbakan Yıldırım, ABD’ye, Türkiye’ye yönelik aldığı, “vize ambargosuyla” kimi cezalandırdığını da sordu. En kısa zamanda bu uygulamanın kalkması gerektiği çağrısında da bulunan Başbakan Yıldırım, “Ümit ederiz ki kısa sürede her iki ülke vatandaşının mağdur olmasının önüne geçilmiş olur. Kimi cezalandırıyorsun? Bu ciddiyete yakışmaz. Bu devlet idaresine yakışmaz. Duygusal kararlarla ülke yönetilmez. Kızgınlıkla tamiri imkansız olan bu tip kararlar alınmaz” ifadelerini kullandı.

“İdlib Operasyonu Angajman Kuralları Çerçevesinde Yürütecektir”

Başbakan Yıldırım, Kuzey Irak ve Suriye’de yaşananlar ve İdlib operasyonu ilgili de şunları söyledi:

“Suriye’de yaşanan gelişmelere doğru şekilde yön verebilmek için Rusya ve İran'la inisiyatif aldık. Sınırımızı güvenlik altına almak amacıyla geçen yıl, 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatmıştık. Bu harekat kapsamında güney sınırlarımızda 2 bin kilometrekarelik emniyetli alan tesis ettik. Halen bölgeye taşınan göçmenlerin normalleşme ve hayata tutunma çabaları devam ediyor. Bunun için de önemli altyapı işlerini yapıyor, onlara destek oluyoruz. ÖSO önden intikallerini yaptılar, gerekli hazırlıklar tamamlandı. 8 Ekim itibarıyla bizim silahlı kuvvetlerimize ait askerlerimiz orada keşif faaliyetlerine başlamış durumda. Bu Fırat Kalkanı’ndan sonra Suriye’de sınırlarımız ötesinde gerçekleştirilen ikinci faaliyet. Amacı çok açık ve nettir. Amacımız pek çok yerde, iç içe geçmiş sivil halk ve ılımlı muhalefet ile teröristleri birbirinden ayırmaktır. Gelecek kuvvetlere hazırlık sağlamak. Türkiye görevini, Astana sürecinde garantör ülkelerce mutabakata varılan angajman kuralları çerçevesinde yürütecektir.”

Kuzey Irak Referandumu

Kuzey Irak’ta gerçekleşen referandumla ilgili bir kez daha çağrıda bulunan Yıldırım, uygulanan yaptırımların devam edeceğini duyurdu. Gerçekleşen referandumun Irak Anayasa’sına aykırı olduğunu anımsatan Başbakan, şöyle dedi:

“Irak halkı ve hükümeti DEAŞ ile uğraşırken bunu fırsat bilip kendi boş hayallerinin peşinde koştular. Tek taraflı girişim Irak anayasasının açık ihlalidir, hukuksuzdur. Bu gidişat onları hayra götürmez, yol yakınken bu vahim yanlıştan dönmelerini tavsiye ederiz. Türkiye'nin Irak'taki tek muhatabı Irak Merkezi Yönetimidir. Yaptırımlarımız devam edecek. Bugüne kadar; Peşmerge’ye vermekte olduğumuz eğitime son verdik. Erbil ve Süleymaniye'ye uçuşları durdurduk. Ülkemizin bazı illerinin kendi haritaları içinde gösterilen televizyonları uydu yayınından çıkardık. Habur Kapısı'nın civarında askeri tatbikatlara başladık. Kuzey Irak için aldığımız tedbirler kati suretle Irak'taki Kürt, Arap, Türkmen, Asuri ve Ezidi gibi unsurları hedef almamaktadır. Bizim derdimiz sorumsuzca davranan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'dir. Tedbirlerimiz bunlarla sınırlı değil, yakın zamanda yine Irak, İran ve Türkiye olarak bir araya geleceğiz, alınacak yeni tedbirleri hep beraber kararlaştıracağız.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.