Öne Çıkanlar ankara chp tsk deprem diyarbakır konya cumhurbaşkanı erdoğan bodrum ırak sgk zam abd

"Bunlar Tecavüzcü Değil"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TCK’da cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeden tecavüzcülerin yararlanmayacağını ifade eden Bozdağ, “Ortada yaşanan bir sorun var. Bu 2005’te yürürlüğe giren TCK’nın uygulamasındaki geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle şu anda 16 yıl hapis cezası ile karşı karşıya olan insanlar var. Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil, tamamen ailelerin ve küçüğün de rızası ile yapılmış işler” dedi.
 
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, Türk Ceza Kanunu'nda, (TCK) cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemenin, tecavüz suçunu işleyenlere af getiren bir düzenleme olmadığını belirtti. Çocuklara cinsel istismarda bulunan cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan veya başka bir yöntemle cinsel istismar sunucunu işleyenlerin kesinlikle bu düzenlemeden yararlanamayacağını söyleyen Bozdağ, AK Parti hükümetleri olarak erken evlenmeleri önlemek için Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle hem 423. hem de 434. Maddenin yürürlükten kaldırıldığını ve cinsel istismar suçunun cezasının alt sınırının 8 yıl olarak belirlediklerini anlattı.
 
“Bunlar Tecavüzcü Değil”
 
2014 yılında TCK’da yapılan değişiklikle söz konusu suçun cezasının 16 yıla çıkarıldığını belirten Bozdağ, “Uygulamada Türkiye’nin gerçeğinde bu yeni kanuna geçişte bir farkındalık kolay kolay oluşmadı. Çünkü eski kanun var, o kanuna göre bir uygulama var, yeni uygulamayı tam anlatamadık. Bir farkındalık oluşmadı, erken yaşta evlilikler olmaya maalesef istemesek de devam etti. Şimdi aileler evlilikleri gerçekleştiriyorlar, çocuklarıyla ilgili düğünler, dernekler yapıyorlar ve evlilikler oluşuyor ama yaş tutmadığı için resmi nikah kıyamıyorlar. Doğum hadisesi olduğunda da doktorlar bunları savcılıklara bildiriyor ve evlenmiş olanlar gayri resmi olarak evlenmiş olarak koca hapse gidiyor, kadın kucağında çocukla beraber dışarıda kalıyor. İçerde bu durumda olanlar var, dışarda bir, iki çocuk olan kadınlar var” dedi. Konuyla ilgili bakanlığa çok sayıda mektup geldiğini belirten Bozdağ, Yargıtay’ın söz konusu suçlara bakmakla görevli dairenin hakimlerinin de bu konuda çözüm bulunmasına ilişkin taleplerin bulunduğunu anlattı.
 
TBMM’de kurulan Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporu anımsatan Bakan Bozdağ, “Ortada yaşanan bir sorun var. Bu 2005’te yürürlüğe giren TCK’nın uygulamasındaki geçiş döneminde yaşanan sıkıntılar nedeniyle şu anda 16 yıl hapis cezası ile karşı karşıya olan insanlar var. Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil, tamamen ailelerin ve küçüğünde rızası ile yapılmış işler” dedi.
 
“Drama Sessiz Kalmamız Doğru Değil”
 
Bozdağ, cinsel istismar suçunu düzenleyen maddede “rıza”nın da kaldırıldığını, yargılama yapılırken mahkemeler rızanın varlığına bakmadığını, sadece yaş küçükse tarafların geleneklere göre böyle bir evlilik yapıp yapmadığına bakmadan doğrudan 16 yıl ceza verdiğine dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Böyle bir uygulama var. İşte bu uygulamadan kaynaklanan hem yaş küçüklüğü ile ailesi tarafından evlendirilerek mağdur edilmiş kadınlarımız var, hem bunların doğurduğu çocuk veya çocuklar var. Onlarda ayrı bir mağdur, öte yandan erkek de aileler zorladığı için o da hapiste 16 yılla… Esasında annelerin, babaların yaptığı büyük yanlışlığın cezasını hem kadın hem erkek çekiyor. O drama bizim Türkiye’de sessiz kalmamız doğru değil. İçerde 3 bin civarında bu durumda vatandaşımız var. Bunlarla ilgili geçici bir düzenlemedir bu.”
 
“Başkalarına İbret Olsun Diye…”
 
Düzenlemenin geriye dönük olarak bir kez uygulanacağını, geleceğe dönük olarak uygulanamayacağını kaydeden Bozdağ,  evlilik yasağı bulunanlarla evlenmenin dün olduğu gibi bugün de Ceza Kanunu’nda suç olduğunu ifade etti. “Uygulamadan tecavüzcüler yararlanacak” diyenlerin konuyu çarpıttığını, yararlanmalarının mümkün olmadığını söyleyen Bozdağ, “Şu anda hükümlü bulunanlar var, cezası kesinleşmiş olanlar var, gerçekten tecavüz mü var yoksa aileler tarafından çocukların rızası alınarak veya alınmayarak yapılmış bir evlilik mi var, evlilik gayri resmi mi bunların hepsi dosyada sabit. Bundan hükümleri kesinleşmiş bulunanlardan tecavüz olanların bundan istifade etmesi kesinlikle mümkün değil. Tecavüzcüler bundan istifade edecek, şöyle olacak, böyle olacak değerlendirmeleri kesinlikle doğru değerlendirmeler değildir. Burada sadece ailelerinin kurbanı olmuş hem erkek hem kadın, küçük çocukları koruyan bir adım atıldı. Başkalarına ibret olsun diye bu küçük çocukların ailelerinin yaptığı yanlıştan dolayı birini içerde 16 yatırıp, ötekini de kucağında bir çocuk öte yandan hamile bir vaziyette onları ayrı bir sıkıntı içerisinde tutmak doğru bir yaklaşım değildir. Biz bir yandan doğru bir düzenleme ile ortaya çıkan bu aile dramına son verirken öte yandan da bu konuda farkındalığında oluşmasına bu düzenleme büyük katkı yaptı. Bu suç yine suç olmaya bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir. Burada bütün şey bu dramı ortadan kaldırmaktır” ifadelerini kullandı. 
 
Düzenlemeler 3 Bin Kişiyi Etkiliyor
 
Düzenlemeden kimlerin etkileneceğinin sorulması üzerine Bozdağ, “Şu anda bir oran vermek kesin olarak mümkün değil, ama bizim bakanlık olarak yaptırdığımız incelemede yaklaşık 3 bin civarında bir aileyi ilgilendirdiğini değerlendiriyoruz” dedi.
 
Düzenlemeye muhalefet partilerinin de tepki gösterdiğinin anımsatılması üzerine Bakan Bozdağ, "Onlar, buradan kendilerine göre bir maden buldular. ‘AK Parti çocuklara karşı cinsel istismarı himaye eden bir şey yaptı’ havası vermek istiyorlar. Gerçekten büyük bir çarpıtmayı burada yapıyorlar. Biz erken evlilikleri önlemek için Cumhuriyet tarihinde gerçekten en ciddi adımları atan hükümetiz” dedi. Erken yaşta ve tecavüz halinde evlenme durumunda davanın görülmesinin ertelenmesini vesile kılan düzenlemeler bulunduğunu anımsatan Bozdağ, söz konusu düzenlemeleri kaldırdıklarını ifade etti.
 
Çocukların ailelerinin rızası ile evlendirilmeleri halinde cezayı önce 8 yıla, ardından da 16 yıla çıkardıklarına vurgu yapan Bakan Bozdağ, eski Ceza Kanunu’nda ‘adabı umumiye ve nizamı aile aleyhine cürümler’ kapsamında yer alan bu suçların kadını yok saydığını, hükmün oradan çıkartılarak ‘kişilere karşı suçlar’ kısmında, ‘vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar’ bölümünde değerlendirildiğini ve kadına değer veren, önemseyen bir yaklaşım ortaya koyduklarını belirtti.
 
“Bizim Yaptığımız Şey Yaşanan Bir Soruna Çözüm Bulmaktır”
 
12 yıllık zorunlu eğitimle erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesini hedeflediklerine dikkat çeken Bozdağ, hükümet olarak büyük bir farkındalık oluşturduklarını, hem yasal caydırıcı müeyyideler getirdiklerini hem de erken evliliği engelleyen adımlar attıklarını anlattı. Tüm bu düzenlemeleri çocukları korumak için yaptıklarını belirten Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
 
“Ama bu yasalar hemen birden bir kültür oluşturmuyor, 70 yıllık, 50 yıllık, 100 yıllık toplumsal gelenekleri birden bire değiştirmiyor. Dolayısıyla yasanın yürürlüğe girdiği günden bugüne bu farkındalık oluşmadığı için, yasalar topluma yeterince anlatılamadığı için maalesef toplumsal bir gerçek olarak bu tür evlilikler bizim toplumumuzda var. Herkes bunu görüyor ve biliyor. Öyleyse biz burada bu küçük kız çocuklarına ve erkek çocuklarına hem dışarıda hem içeride mağduriyetlerine birileri alkış verecek veya karşı çıkacak veya birileri şöyle diyecek diye göz yummaya devam edersek gerçekten bu da büyük bir haksızlıktır. Bizim toplum olarak yaşadığımız bu gerçekliği görüp, bu gerçekliğe bir çözüm bulmamız lazım. Meclisin Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu Mayısta hazırladığı raporda iktidar ve muhalefet partilerinin hepsi ‘buna bir çözüm bulun’ diye öneride bulundular. Komisyon Başkanı bana da raporu getirdi, ‘Bakan olarak bu konuya bir çözüm bulun’ dedi. Bizim yaptığımız şey yaşanan bir soruna çözüm bulmaktır. Tecavüzcüleri korumak tecavüzcüleri himaye etmek değildir. Tecavüzcülere en ağır cezayı biz getirdik. Bu kanunda cinsel saldırı suçuyla alakalı AYM’nın verdiği iptal kararları üzerine cezaları biz artırıyoruz, kimse artırdığımız cezaları konuşmuyorlar. Ama öte yandan toplumda yaşanan bir sorunu çözmeye dönük attığımız bu adımları maalesef konuşuyorlar. Ben milletimizin bu meseleyi iyi değerlendireceğine inanıyorum, attığımız adım doğru bir adımdır, bir takım ekstrem örneklerle toplumu etkilemeye çalışsalar da bizim yaptığımız doğru bir düzenleme olduğuna inanıyorum.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.