Öne Çıkanlar ankara tsk chp deprem diyarbakır konya cumhurbaşkanı erdoğan bodrum ırak sgk Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank pkk

"Esnaflıktan Gelme Siyasetçiyim"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “’Türkiye’de esnaf ve sanatkarla en yakın ilişkisi olan Başbakan, Cumhurbaşkanı kim’ deseler herhalde ilk sırada, şahsımın yer alması lazımdır. Çünkü esnaflıktan gelme bir siyasetçiyim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen 5. Esnaf ve Sanatkarlar Şurası’na katıldı. Erdoğan esnaf ve sanatkarla yakın olduğunu belirterek, “’Türkiye’de esnaf ve sanatkarla en yakın ilişkisi olan Başbakan, Cumhurbaşkanı kim’ deseler herhalde ilk sırada, şahsımın yer alması lazımdır. Çünkü esnaflıktan gelme bir siyasetçiyim. Evet, lise yıllarımdan itibaren hep siyasetin içinde oldum ama aynı zamanda geçimimi sağlamak için ticaret de yaptım. Çocuklarıma da hep ticaretle uğraşmaları, bilhassa memuriyetten uzak durmaları tavsiyesinde bulundum. Memur kardeşlerim gücenmesin. Kamu görevi elbette önemlidir ama bir yönüyle de insanın gerçek potansiyelini ortaya koymasına mani olur” diye konuştu.

-“MEMURİN KANUNU'NUN DEĞİŞMESİ LAZIM”-
Gençlere rızıklarını illa devlet kapısında değil, çok daha büyük bir potansiyele sahip, dışarıda birikimlerinin ve ilgilerinin olduğu alanlarda aramalarını tavsiye eden Erdoğan, “'Devlete kapağı bir atayım ondan sonra zaten benim para pul derdim olmaz.' Mantık bu. Onun için bu Memurin Kanunu'nun değişmesi lazım. Hakkını veren çalışan devam etsin ama çalışmıyorsa bu millet, bu devlet onları sırtında taşımaya mecbur kalmasın. 15 Temmuz’dakiler bunlar değil mi? Yedirdik, içirdik, bombaları onlar yağdırdı bize” dedi.

-“DEVLET MEMURİYETİ ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM”-
Başbakanlık görevine geldiği günden beri kamuda çalışma sistemini, devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için çok çalıştığını ama pek az mesafe aldığını söyleyen Erdoğan, “Niye? Anayasa değişikliği gerektiriyor. Ancak vazgeçmiş değiliz. Bu konuda yaptırdığım çalışmalar sayesinde Başbakanlıkta ve ilgili bakanlıkların elinde çok ciddi bir birikim oluştu. Hükümetimize her fırsatta bu birikimi kullanarak bürokratik oligarşiyi yıkıp yerine ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışını hakim kılacak bir kamu personel rejimini kurması tavsiyesinde bulunuyorum” diye konuştu.

-“ŞAYET BU DARBE BAŞARILI OLSAYDI FETO NE YAPACAKTI”-

“Türkiye, kendi işini yapmak yerine insanların maddi ve manevi dünyalarına hakim kılmak isteyen kifayetsiz muhterisler yüzünden çok sıkıntı çekti” diyen Erdoğan, darbelerin de darbe girişimlerinin de gerisinde bu anlayışı gördüğünü söyledi. “15 Temmuz’da da aynı tehditle karşı karşıya kalmadık mı?” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Şayet bu darbe başarılı olsaydı FETO ne yapacaktı? Sadece kendisine biat edenlere hayat hakkı veren bu örgütün karanlık yüzünü anlamak için daha ne kadar tecrübe yaşamamız gerekiyor. FETO’nun himmet adı altında esnaf ve sanatkarlarımızı adeta haraca bağlayan maddi baskı yanında manevi tehdidi de kullanan anlayışı ne ahlakidir, ne İslamidir. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde böyle bir yapılanmaya asla yer yoktur. Ahiliğin şartları arasında elini, kapını, sofranı açık tutmak vardır. Ama bu kadarla kalmaz, dilini, gözünü, belini bağlı tutacaksın. Herkesi elini, kapısını, sofrasını açık tutmaya mecbur eden ama kendisi diline, gözüne, beline hakim olmayan bir örgüt esnaf ve sanatkarlarımızın muhabbetine kesinlikle layık değildir.”

-“PKK’NIN VE SİVİL UZANTILARININ BİR TUZAK OLARAK KULLANILDIĞI APAÇIK BİR GERÇEKTİR”-

“15 Temmuz FETO’nun gerçek yüzünü göremeyenler için nihai ikazdır” diyen Erdoğan,  hala örgütün içinde kalmayı sürdürenlerin inancına, ülkesine, milletine karşı açık bir ihanet içinde olduğunu dile getirdi. Aynı durumun bölücü terör örgütü için de geçerli olduğunu ifade eden Erdoğan, “PKK’nın ve sivil uzantılarının, parlamento içindeki uzantılarının Türkiye’nin önünü kesmek için bir araç, bir tuzak olarak kullanıldığı apaçık bir gerçektir. Ülkesini ve milletini seven herkesin içinden geçtiğimiz şu kritik dönemde tüm imkanları ve gücüyle devletine sahip çıkması inanç mezhep ve köken istismarcılarına geçit vermemesi şarttır” dedi.

-“GENEL BAŞKANI OLDUĞUM PARTİM KAPATILDIĞINDA SİZ NEREDEYDİNİZ”-

Batı gazetelerinin, bakanlarıyla Türkiye’ye meydan okuduğunu söyleyen Erdoğan, “Peki, genel başkanı olduğum partim kapatıldığında siz neredeydiniz yahu? Tek başına iktidar, 350 civarında milletvekiliyle parlamentoda, böyle bir iktidar partisi kapatılıyor. Beyefendilerin sesi çıkmıyor. Ben belediye başkanıyım, İstanbul’da. Şiir okudum diye içeri alınıyorum. Bu beyefendilerin kapısını çaldım. Hiçbir tanesinin umurunda değildi. Bunların insan hakları kurumları, hiç umurlarında bile olmadı. Neredeydiniz?” diye konuştu.

-“BİZ SİZİN ATTIĞINIZ O BAŞLIKLARA ALIŞTIK”-

Gazetelerde başlıkların hepsinin Türkiye’ye yönelik olduğunu söyleyen Erdoğan, “Fakat biz sizin attığınız o başlıklara alıştık. Geçmişte bunu rahmetli Özal’a da yaptılar. Şimdi aynı şeyleri bize yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın. Şunu bilin ki bu millet artık uyanmıştır. İnşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne de çıkacaktır” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.