Öne Çıkanlar ankara tsk chp konya deprem diyarbakır sgk bodrum ırak pkk Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank cumhurbaşkanı erdoğan

Mahkeme Uzun Tutukluluk Hakkında Karar Verdi

Anayasa Mahkemesi, kuvvetli suç şüphesinin var olduğu yönündeki gerekçelerin ilk tutuklama tedbirinin uygulandığı tarihte yeterli olabileceğine, ancak tutukluluk süresi uzadıkça tutma için gerekli olan şüphenin seviyesinin de o ölçüde artması gerektiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlaline ilişkin bireysel başvurusu Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. BDP Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olan Engin Demir, silahlı terir örgütünü yönetme suçundan gözaltına alındı. Demir’in de aralarında bulunduğu 27 sanık hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılama sırasında tahliye talepleri, “isnad edilen suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, kaçma şüphesi, delillerin toplanılmamış oluşu, sanıkların üzerine atılı suçta kuvvetli şüphenin varlığının bulunması, adli kontrolün yetersiz kalacağı” gerekçesiyle reddedildi. Tutukluluğun devamına ilişkin kararlara yapılan itirazlar da reddedilince Demir, bir üst mahkemeye itiraz etti. Üst mahkemenin de reddetmesi üzerine Demir, Anayasa Mahkemesi’ne kuvvetli suç şüphesi olmadan siyasi parti faaliyetlerinde bulunması nedeniyle tutuklandığı, somut gerekçelere dayandırılmadan tutukluluğun devamına karar verildiği ve görevsizlik itirazının incelenmemesi nedeniyle kişi özgürlüğü ve güvenliği ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla başvurdu. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulan Yüksek Mahkeme,  tutukluluk süresinin makul olmadığına karar verdi.

-KAÇMA RİSKİ UZUN TUTUKLULUĞU TEK BAŞINA HAKLI GÖSTERMEZ-

Kararda, BDP’nin Parti Merkez Yönetim Kurulu kararıyla merkezi eğitim komisyonu üyesi olarak görevlendirilen başvurucunun, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan tutuklandığı, Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulan siyaset akademilerinin örgüt kadrolarının yetiştirme işlevini gördüğü, başvurucunun da buralarda örgütün ideolojisi doğrultusunda eğitim verdiği, görevlendirmeler yaptığı ve siyaset akademisinin faaliyetlerini düzenleyerek “terör örgütünü yönetme” suçunu işlediğinin iddia edildiği anımsatıldı.

Tutuklamanın başlangıcındaki nedenlerin belli bir süreye kadar tutukluluğun devamı için yeterli görülebilirse de bu süre geçtikten sonra uzatmaya ilişkin kararlarda tutuklama nedenlerinin devam ettiğinin gerekçeleriyle gösterilmesi gerektiğine dikkat çekilen kararda, başvurucunun 2 yıl 2 ay 28 gün tutuklu kaldığı anımsatıldı. Şüphelinin kaçma riskinin tek başına tutukluluğu haklı gösterecek yeterlilikle olmadığına dikkat çekilen kararda, kuvvetli suç şüphesinin var olduğu yönündeki gerekçelerin ilk tutuklama tedbirinin uygulandığı tarihte yeterli olabileceği ancak tutukluluk süresi uzadıkça tutma için gerekli olan şüphenin seviyesinin de o ölçüde artması gerektiği ifade edildi. Kararda, “Tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda birbirine benzer gerekçelerin kullanıldığı, bu gerekçelerin tutuklamanın başlangıcında yeterli olduğu söylenebilirse de başvurucunun 2 yıl 2 ay 28 gün boyunca özgürlüğünden mahrum bırakılmasını haklı kılacak nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. derece mahkemeleri, tutukluluğun devamına ilişkin kararlarında başvurucunun tutukluluk hâlinin devam ettirilmesini haklı kılan herhangi bir yeni unsura da değinmemişlerdir. Bu çerçevede başvurucunun 2 yıl 2 ay 28 gün boyunca tutuklu kalmasının siyasi faaliyette bulunma hakkı üzerindeki olası caydırıcı etkisi de dikkate alındığında tahliye talebinin reddine ilişkin gerekçelerin ilgili ve yeterli olduğu söylenemez” denildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.