MGK Toplantısında Hükümete OHAL'in Uzatılması Tavsiye Edildi

MGK Bildirisi’nde, “Fırat Kalkanı Harekatı’nın öncelikli iki amacından ilkinin, sınır güvenliğimizin sağlanması ve bölgede yaşayanların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi; ikincisinin ise, buradaki DEAŞ ile PYD-YPG terör unsurlarının bütünüyle temizlenmesi ve ülkelerinin bütünlüğü için Özgür Suriye Ordusunun desteklenmesi olduğu bir kez daha kaydedilmiştir” denildi.

MGK Bildirisi’nde, “Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla, olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır” denildi.
Eylül ayı olağan MGK toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de gerçekleştirildi. Yaklaşık altı saat süren toplantıya, Süleyman Soylu İçişleri Bakanı, Yaşar Güler ise Jandarma Genel Komutanı sıfatıyla ilk kez katıldı. Basına kapalı olarak düzenlenen toplantı, “Fırat Kalkanı” operasyonunun ardından yapılan ilk MGK olma özelliği taşıyor.

Toplantının bitiminden yaklaşık bir buçuk saat sonra yayımlanan MGK Bildirisi’nde, terörle mücadele vurgulanarak şunlar kaydedildi:
“Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetler; milli güvenliğimizi tehdit eden, terör örgütleriyle iş birliği yapan, ülkesine ihanet eden Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY), bölücü terör örgütleri PKK ve PYD-YPG ile DEAŞ terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında yürütülen operasyonlar ve alınan tedbirler kapsamlı şekilde görüşülmüş; terörle ve teröristle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceği vurgulanmıştır.”

“TERÖRE ALET OLAN BELEDİYELER HAKKINDA YAPILAN HUKUKİ İŞLEMLERİN YERİNDE OLDUĞUNUN ALTI ÇİZİLMİŞTİR”
Bildiride 28 belediyeye kayyum atanması hakkında yapılan değerlendirme, “Devletin ve milletin öz kaynaklarını, asli görevleri yerine, bölücü terör örgütüne destek için kullanan ve bu suretle teröre alet olan belediyeler hakkında yapılan idari ve hukuki işlemlerin yerinde olduğunun, bu konudaki çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizilmiştir” ifadeleriyle yer aldı.

“AP KORİDORLARINA TERÖR ÖRGÜTÜ SİMGELERİNİN ASILMASI”
Terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın uluslararası işbirliğiyle yok edilmesinin “dünya barışı” için elzem olduğunun belirtildiği açıklamada, “Avrupa parlamentosu koridorlarına terör örgütü simgelerinin asılması ve bölücü terör örgütlerinin (PKK/PYD-YPG) sergi ve toplantıları gibi faaliyetlerde, dost ve müttefik Avrupa Birliğinin bazı ülkelerinin sergilediği duyarsız tutum kaygıyla karşılanmış; terörün uluslararası siyasetin bir aracı haline getirildiği, hatta teşvik edildiği değerlendirilmiştir. Terörün uluslararası ortak tanımının mutlaka yapılması gerektiğinin; farklı uygulamaların önlenmesi için de işbirliğinin önemine vurgu yapılmıştır” denildi.

“DEAŞ İLE PYD-YPG TERÖR UNSURLARININ BÜTÜNÜYLE TEMİZLENMESİ”
MGK toplantısında bölgedeki siyasi ve askeri gelişmelerin “Ayrıntılı bir şekilde” değerlendirildiğinin vurgulandığı bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu kapsamda; hudutlarımızda bir terör koridorunun oluşmaması için başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nın öncelikli iki amacından ilkinin, sınır güvenliğimizin sağlanması ve bölgede yaşayanların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi; ikincisinin ise, buradaki DEAŞ ile PYD-YPG terör unsurlarının bütünüyle temizlenmesi ve ülkelerinin bütünlüğü için Özgür Suriye Ordusunun desteklenmesi olduğu bir kez daha kaydedilmiştir.

“ULUSLARARASI HUKUKTAN KAYNAKLANAN MEŞRU MÜDAFAA HAKKI”
Fırat Kalkanı Harekatı’nın, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğü esas alınarak icra edildiği; sivillerin zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterildiği ifade edilmiştir. Bu harekat, kısa sürede çok ciddi bir darbe vurulan DEAŞ'la mücadelenin, başka terör örgütlerine alan açmadan ve sivillere zarar vermeden etkin şekilde yürütülebileceğinin bir örneği olarak değerlendirilmiştir.”

“'TERÖRDEN ARINDIRILMIŞ GÜVENLİ BÖLGE’ TESİSİ İLE 'UÇUŞA YASAK BÖLGE' UYGULAMASININ GEREKLİLİĞİ”
“Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye'nin kuzeyinde 'Terörden arındırılmış güvenli bölge’ tesisi ile 'Uçuşa yasak bölge' uygulamasının gerekliliği üzerinde durulmuştur” ifadelerini kullanıldığı açıklamada, Suriye’de yaşanan iç savaşın durumuna ilişkin değerlendirmeler şöyle yapıldı:
“Suriye'nin yeniden özgür, huzurlu ve müreffeh bir ülke haline gelmesi için, Suriye halkını bir arada tutma ve yaşatma kabiliyeti kalmayan mevcut rejim yerine; geçiş süreci sonrasında, Suriye halkının tek devlet ve adil temsil beklentileri ile hassasiyetlerini karşılayacak yeni bir yönetimin bütün paydaş unsurlarca oluşturulma mecburiyeti dile getirilmiştir. Suriye krizi başladığından beri, sınırın her iki tarafında da mağdurlara ve mazlumlara her türlü insanı yardımı yapan Türkiye'nin, uluslararası toplumdan yeterli desteği alamaması dahi, bu tavrını önümüzdeki dönemde de sürdüreceğinin altı çizilmiştir.”

“'DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER GÜNÜ’”
Toplantıda kurula “Birleşmiş Miletler 71'inci genel kurulu ve G-20 zirvesi başta olmak üzere” Türkiye’nin uluslararası kuruluşlar ve devletlerle ilişkilerindeki gelişmeleri hakkında bilgi sunulduğu belirtilirken, alınan tavsiye kararları şöyle açıklandı:
“FETÖ/PDY terör örgütünün 15 Temmuz Darbe Girişimi tarihinin, her yıl, 'Demokrasi ve Özgürlükler Günü' olarak anılması tavsiye edilmiştir.

OHAL’İN UZATILMASI
Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla, olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır.”