Öne Çıkanlar ankara tsk chp konya diyarbakır deprem sgk Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank bodrum ırak pkk cumhurbaşkanı erdoğan

"Öğrencilerin Ulaşım Hakkı Bir Rant Aracı Durumuna Getirilmiştir"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2007 yılında düzenlediği Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nin hala uygulandığını hatırlatan Tüketici Hakları Derneği Genel Başkan Turhan Çakar, “Yönetmelik bir toplumsal ve kamu yararı, sosyal devlet ve tüketici hakları anlayışından uzaktır. Çünkü, ne yazık ki, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat ile öğrencilerin ulaşım hakkı bir rant aracı durumuna getirilmiştir” dedi.
 
Turhan Çakar, yeni öğretim yılına girilirken okul servis araçlarında öğrenci taşımasında daha önce yaşanan sorunların tekrarlanmaması için tüm önlemlerin alınmasıyla ilgili açıklamada bulundu.
 
Okul servisleriyle ilgili çok sayıda kurumun sorumlu olmasına rağmen öğrenci taşımacılığında sorun yaşandığını belirten Çakar, “Var olan ve yaşanan sorunların giderilmesi için Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği yeniden düzenlenerek var olan yasal eksiklikler ve belirsizlikler giderilmelidir” açıklamasında bulundu.
 
Çakar yönetmeliğe eklenmesi gereken konulara ilişkin hükümleri şu şekilde açıkladı:
 
Yönetmelikteki “Taşıtlarda Aranacak Sartlar” maddesine; okul servis araçlarında öğrencilerin havasız kalmamaları ve yeterli temiz hava-oksijen alabilmeleri için araçlarda uygun bir teknik düzenlenmenin yapılması ve öğrencilerin havasız bırakılmaması,

Yönetmelikte “Taşımacının Yükümlülüğü” maddesine; taşımacı özel ya da tüzel kişilerin yükümlülüklerinin daha detaylı ve her boyutu ile eklenmesi,
Yönetmelikte “Şikâyetlerin Değerlendirilmesi” maddesine; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un eklenmesi,

Yönetmelikte “Taşıma İşlerinde Çalışanlar” maddesine şoförde ve rehber personelde aranacak şartlar daha detaylı bir şekilde konulmalıdır. Bu şartlar arasına şoförün ve rehber personelin “psikoteknik ve pedagojik” eğitim ya da kurs aldıklarına ilişkin bir belgeye sahip olduklarının eklenmesi,

Öğrencinin güvenli bir şekilde okula teslim edildiğine ilişkin rehber personel ve okul yönetimi tarafından öğrenci velisine bilgi verilmesi,

Sorumlu ve görevli kuruluşlar ve tarafların koordinasyonu ve işbirliği ile ortak bir ihale sözleşmesi hazırlanıp, bu sözleşmeye göre okul aile birliği başkanlığında oluşturulacak komisyon ile servis hizmetini veren gerçek ve tüzel kişiler arasında sözleşme yapılması,

Denetim maddesine, denetim ile ilgili görevli ve sorumlu kuruluşların yapacakları denetimlerin detaylı ve açık bir şekilde eklenmesi,

Sorumlu ve görevli kurum ve kuruluşlar arasında nasıl bir koordinasyon, işbirliği ve uyum sağlanacağının Yönetmeliğe eklenmesi,

Servis ücreti tarifesinin tavan olduğu ve bu tavanın aşılamayacağı, ancak, tavan ücretinin  altında bir ücretle sözleşme yapılabileceği.
 
“Yönetmelik Tüketici Hakları Anlayışından Uzaktır”

Çakar söylediklerinin dışında, yönetmeliğin toplumsal ve kamu yararı, sosyal devlet ve tüketici hakları anlayışından uzak olduğunu belirterek, “Ne yazık ki, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat ile öğrencilerin ulaşım hakkı bir rant aracı durumuna getirilmiştir. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun 2017 – 2018 eğitim öğretim döneminde uygulanacak olan servis aracı fiyat tarifesindeki en düşük ücret 0-3 km arası, rehber personele de ödenecek ücreti de eklediğimizde 9 aylık dönemde iki bin TL’yi geçmektedir. Okullarda etüt programlarına kalan öğrencilerin bu ücretlerine ayrıca, mevcut ücretin bir bölü dördü oranında da ek bir ücret eklenecektir” ifadelerini kullandı.
 
“Özel Okulları Destekleyeceğinize, Bu Çocukları Destekleyin”
 
Asgari ücretli kişilerin ya da açlık sınırı olan aylık bin 500 TL dolayında bir ücretin altındaki gelir ile yaşayan 4 kişilik bir ailenin bu ücreti ödemesinin mümkün olmadığını belirten Çakar açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
 
“Nüfusun %20’den fazlasının açlık sınırının altında yaşadığı Türkiye’de çocukların ulaşım hakkı özel firmaların insafına terk edilemez. Öğrenciler ve onların velileri bir rant aracı durumuna getirilemez. Önerimiz şudur: öğrencilerin taşınmasında evrensel tüketici hakları ve sosyal devlet anlayışı ile toplumcu ve kamu yararı anlayışı yasal hale getirilsin ve uygulamaya konulsun. Bu anlayışa göre, uygulamayı devlet ve belediyeler üstlensin. Özellikle, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan ailelerin çocukları olan öğrenciler belediyelerin ya da kamunun toplu taşıma araçları ile ücretsiz taşınsın.
 
Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz:  Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan çocukların okula gidebilmesini istiyorsanız, özel okulları destekleyeceğinize, bu çocukları destekleyin. Kamu okullarını destekleyin, kamu okullarına ağırlık verin. Çünkü, bütçenin yüzde 70’ini oluşturan dolaylı vergiler ile bütçenin yüzde15-20’sini oluşturan ve bordro mahkûmlarının ödediği gelir vergisini ödeyenler bu çocukların velileridir. Bu nedenle, özel okulları ve zenginleri destekleyeceğinize açlığı, yoksulluğu ve işsizliği önleyecek toplumcu-halkçı ekonomik ve sosyal politikaları uygulayın ki, bu kesimlerin çocukları rahatça okula gidebilsinler ve eğitim düzeyleri yükselsin.”  
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.