Maliye Bakanı Ağbal Ekonomi Muhabirleriyle Buluştu

Maliye Bakanı Naci Ağbal, enflasyonun düşmesi için para politikasının tek başına yeterli olmadığını, desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Tarım Bakanlığı ile koordinasyonlu çalışıyoruz, kısa sürede açıklama yaparız. Gıda kaynaklı bir katılık var, Tarım Bakanı'nın çalışması var, gıda fiyatlarını aşağı çekmemiz lazım. Üretilen ürünün son tüketiciye gelene kadar oluşan maliyeti nasıl aşağı çekeriz, bunun üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ağbal, bugün açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon verilerini değerlendiren Ağbal, “Enflasyonun düşmesi için tek başına para politikası yeterli değil, bunu bizim desteklememiz lazım. Tarım Bakanlığı ile koordinasyonlu çalışıyoruz, kısa sürede açıklama yaparız.  Gıda kaynaklı bir katılık var, Tarım Bakanı'nın çalışması var, gıda fiyatlarını aşağı çekmemiz lazım. Üretilen ürünün son tüketiciye gelene kadar oluşan maliyeti nasıl aşağı çekeriz, bunun üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Ağbal, gıda fiyatlarına yönelik düzenlemelerle enflasyonun daha aşağı yönlü bir seyir izleyeceğini de söyledi.

-“GIDADA ENFLASYONU AŞAĞIYA ÇEKEN BİR PATİKAYI OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR”-

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla gıda fiyatlarından kaynaklanan, hizmet fiyatlarındaki katılığı gidermek için çalışmaların yapıldığını söyleyen Ağbal, “Bizler de inşallah yakın bir zamanda bir araya geleceğiz. Bu çalışmalar sonucunda gıdada da enflasyonu aşağıya çeken bir patikayı oluşturmamız gerekiyor. Bu parasal önlemlerle değil de yapısal önlemlerle sağlayacağımız bir şey olacak” açıklamasında bulundu.

-“DÖVİZ KURLARI, MALİYETİ ETKİLEYEN ÖNEMLİ BİR UNSUR”-

Ağbal, Hal Yasası ile ilgili bir çalışma yürütüldüğünü de belirterek, üretilen ürünün, üretildiği noktadan tüketiciye gelirken ara aşamalarda maliyeti oluşturan kalemlerin aşağıya doğru çekilmesine dönük ne tür tedbirler alınabileceği konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığının çalışmalar yaptığını bildirerek, “Maliyeti oluşturan faktörler üzerinde özellikle döviz kurları, maliyeti etkileyen önemli bir unsurdur. Dövizde istikrar sağlandığı sürece özellikle gıdada maliyet kaynaklı bu etki aşağıya gelir. En son yem ve gübrede bir KDV indirimi yaptık. Dolayısıyla oradan yapılan düzenlemelerin de olumlu etkisi olacak ama henüz komiteye bizim ilk toplantıdan sonra verdiğimiz birtakım çalışma direktifleri oldu, onu henüz önümüze getirmediler, onu getirsinler, zaten bu konunda detaylı bir açıklama yapacağız” ifadelerini kullandı.  

Bakan Ağbal, kırmızı ette KDV ile ilgili taleplerin anımsatılması üzerine de, “Öyle bir konu gündeme geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çalışmalarını bir yapsın gelsin, bakalım. İnşallah orada kapsamlı bir çalışmayı yapacağız" dedi.

-“ARTIK RÜZGÂRDAN NEM KAPACAK BİR TÜRKİYE EKONOMİSİ YOK”-

“Maliye Bakanı olarak her sabah bugün ne çıkacak acaba diye telaşlanıyor musunuz?” şeklindeki bir soru üzerine Ağbal, “Artık rüzgârdan nem kapacak bir Türkiye ekonomisi yok. Dolayısıyla bence demokrasinin güzellikleri, özgür bir Türkiye’yi bugün konuşuyoruz. Herkes her inandığını düşündüğünü ifade ediyor” yanıtını verdi.

-“EN EKONOMİK TAŞIT ARACINI KULLANMAMIZ LAZIM”-

Maliye Bakanı Ağbal, taşıt ve sosyal hizmet binalarıyla ilgili bir soru üzerine de, şu ifadeleri kullandı:

“Taşıt konusunda hassasım. İsraf olmasın. Taşıtlar ihtiyaçlar doğrultusunda taşıt araçları doğru yerde kullanılsın. Fakat sayıların artmasının ben detaylarına bakıyorum acaba bu sayılar niye artıyor diye baktığımda işin şöyle bir tarafı var. Tabii ki taşıt sayısı artmasın azalsın. Biz vatandaşın ayağına daha fazla kamu hizmeti götüreceğiz diyorsak bu taşıta olan talebi artırıyor. Eskiden hastanın evine gidilip hasta bakımı yapılıyor muydu? Yürüyerek gidecek hali yok. Gezici sağlık hizmetleri kuruyorsanız o zaman gidiyorsunuz araç kiralıyorsunuz. Ya da eskiden yatırım ortamının olmadığı yerlerde denetim amaçlı araç ihtiyacımız yoktu şimdi Türkiye’nin her bir tarafında araç ihtiyacı var. Mesela ambulans sayımızı sürekli artırıyoruz. Önceden ambulans göremezdik sokaklarda ama şimdi her yerde görebiliyoruz. Çağırdığımız zaman hemen geliyorlar. Detaylarına baktığımızda kamu kurumlarımız birçok alanda yeni hizmet üretiyorlar. Bu hizmetin üretiminde de ya araç kiralıyorlar ya da araç ediniyorlar. Sayıların gelişiminin arkasında ben bunu görüyorum. Maliye bakanlığı olarak bir kurum bizden araç kiralamak istediğinde kılı kırk yarıyoruz. Maliyeciler zor insanlardır. Eski sayıda üniversitemiz yok ki. Her üniversitede ister istemez öğrenciler için otobüs istiyor, otobüs alıyor. Bütün bunları masum ve makul göstermek için anlatmıyorum. Sadece şunu söylüyorum. Taşıt sayısının artışında kamu hizmetlerinin bir doğallığı var. En ekonomik taşıt aracını kullanmamız lazım. Biz bu taşıt kiralamasıyla ilgili baktığımızda muhasebat genel müdürlüğünün verilerine bazen bakıyorsunuz taşıt kira fiyatı yüksek geliyor gözünüze. Biz bir sınır getirelim dedik. Kasko bedelinin yüzde ‘si geçemez diye üst sınır koyduk. Şu anda da bu uygulama çok güzel bir şekilde devam ediyor. Artık biliyoruz ki biz bir taşıt kiralanacaksa, o kiralama bedeli o tutarı geçemez. Bir aracı ya satın alacaksınız ya da kiralayacaksınız. İkisinin bir ekonomik ömrü var.

Binalar konusunda da biz Ankara’da yeni yeni bakıyoruz böyle kamu hizmet binaları tabelalar kiralanmış kamu hizmeti gelişiyor. Yeni kurumlar kuruyoruz. Mevcut kurumlar büyüyor. Buna rağmen kiralamayı mümkün olduğunca azaltalı, mümkün olduğu kadar kamuya kendimiz hizmet binası yapalım diyoruz. Arsa maliyetinin düşük olduğu yerde yapalım diyoruz. Bu yapılırken de israfa kaçmadan yapılmalı. İlerde bir stil belirleyeceğiz, oda büyüklükleri ne olmalı, ortak alan büyüklükleri ne olmalı gibi bunlara bakacağız. Her gereksiz metrekare su gideri demek. Aydınlatma gideri demek. Bu sorunları giderince bunu bir Maliye Bakanlığı tebliği haline getireceğiz.  Ben kendi bakanlığımdan örnek vereyim. Vergi Denetim Kurulu diye bir yer var mıydı? Yoktu, yeni kuruldu. Sayısı 5 binden 10 bine çıktı. Nerede ihtiyaç varsa karşılamak gerekiyorsa karşılayacağız.”