Öne Çıkanlar chp ankara tsk deprem diyarbakır konya cumhurbaşkanı erdoğan bodrum ırak sgk zam abd

Yakınlarınızda Prostat Varsa Risk Altında Olabilirsiniz

40 yaş üstü erkeklerde sık görülen prostatın kontrolsüz büyümesinin kaynağı prostatın erkeklik hormonuna fazla yanıt vermesi olabileceği gibi, ailevi yatkınlık da olabilir. Ancak kontrolsüz prostat büyümesi farklı yöntemlerle kolayca tedavi edilebilen bir hastalıktır.
 
Medical Park Fatih Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Aytan Kar, prostat hakkında bilinmeyenleri ve izlenecek tedavi yöntemlerini  anlattı. Kar, Prostat kelimesini her duyulduğunda akla sürekli hastalıklarla ilişkilendirilen bir organ gelidiğini,  oysaki prostat erkek üreme sisteminin vazgeçilmez bir ögesi olduğunu söyledi. Kar, “Özellikle 40 yaş üstü erkeklerde görülen kontrolsüz prostat büyümesi günümüzde uygulanan pek çok tedavi yöntemiyle geriletilebiliyor. Prostat büyümesinin yol açtığı ve erkeklerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen idrar şikâyetleri çoğunlukla ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. Şayet şikâyetler sona ermezse cerrahi tedavi seçeneği değerlendiriliyor ”şeklinde konuştu.
 
Prostat Neden Büyür?

Prostat erkek üreme sisteminin bir parçası olup, salgı görevi olan bez yapısında bir organ olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Kar, “Kestane büyüklüğündedir ve ters armut şeklinde mesane çıkışında bulunur. Meninin içine verdiği özel bazı maddelerle meninin sıvılaşmasını ve spermin canlanmasını sağlar. Genç erkeklerde ortalama 15-25 cm3 boyutlarında olan prostat bezi, 40 yaşlarından sonra kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlayabilir” açıklamasında bulundu.
 
50 yaşından sonra erkeklerin yüzde 30 ilâ 40’ında idrar yapmaya yönelik şikayetler arttığına işaret eden Kar, “Bu durumun ilk nedeni, erkeklik hormonuna prostatın fazla yanıt vermesidir. İkinci faktör ise ailevi yatkınlıktır. Ailede prostat büyümesi olan kişilerin normale göre 4 kat daha fazla bu hastalıkla tanışma riski vardır” dedi.
 
Kış Aylarına Dikkat Edin
 
Prostatla ilgili şikayetlerin  genelde kış aylarında arttığına dikkat çeken Üroloji Uzmanı Kar,şöyle devam etti:
 
“Prostata bağlı idrar yapmaya yönelik sıkıntıları olan hastalar soğuk havalarda daha sık ve daha az idrar yapabildikleri için kış aylarında şikâyetleri artar. Bunun nedeni ise vücut ısısının özellikle bacak ve ayaklarda düşmesini takiben mesane rahatsızlık hissi artması ve daha az idrar miktarı olmasına rağmen mesanenin boşaltılma isteğinin artmasıdır. Bu tip şikâyetleri olan hastalarımıza özellikle ayak ve bacaklarını üşütmemelerini ve kahve ya da çay tüketimlerini azaltmalarını tavsiye ediyoruz.”
 
“Prostat Büyümesinden Eşler de Şikâyetçi”
 
Büyüyen prostatın idrar yaparken zorlanma, tam idrar yapamama, gece sık idrara çıkma, idrar yapıp rahatlayamama, yeniden idrar yapma hissi, idrar yapmaya başlamada zorlanma gibi yakınmalara yol açacağını belirten Kar, “Bazen idrarda kanama, sık idrar yolu enfeksiyonu, tam tıkanma, idrar kesesinde taş oluşumu ve çok ihmal edilmesi durumunda böbrek fonksiyonunda bozulmalara yol açarak yaşamı tehdit edici durumlara yol açabilir. Prostat büyümesi ciddi şekilde hayat konforunu azaltan bir rahatsızlıktır” dedi.
 
“Prostat Kanseri İle Karıştırmayın”
 
Prostat büyümesini, prostat kanseriyle karıştırmaması gerektiğini ifade eden Kar, “Pek çok insan prostat büyümesinin kansere yol açtığını düşünür, oysa bu düşünce gerçeği yansıtmaz. Prostat büyümesinin prostat kanseriyle uzaktan yakından bir ilişki yoktur. Evet, prostat kanserinde doku kontrolsüz büyür ama iyi huylu prostat büyümesinden kaynaklanmaz. Ülkemizde 5 milyondan fazla 50 yaş üzeri erkeğin var olduğu düşünülürse, prostat büyümesi aslında oldukça yaygın bir rahatsızlıktır. Bu tip hastalarda karşılaştığımız bir diğer problem ise, hastaların yakınlarına rahatsızlık vermemek amacıyla şikayetlerini gizli tutmaya yönelmeleridir” değerlendirmesinde bulundu.
 
Prostat Büyümesi Tedavi Edilebilir?
 
Prostat büyümesi tedavisinin “İlaçlı Tedaviler ve Cerrahi Tedaviler” olmak üzere gruplandırıldığını   kaydeden Kar, şöyle devam etti:
 
“Prostat büyümesinde kullanılan ilaçlar hormon blokajına ve alfa reseptör blokajına dayalı olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılır. Hormon blokajına dayalı ilaçlar erkeklik hormona etki eder ve prostatta ortalama yüzde 30 oranında küçülme sağlayabilir. Ancak klinik çalışmalarda etkinliğinin hem geç olarak ortaya çıktığı hem de başarısının istenilen düzeyde olmadığını gösterir. Alfa reseptör blokajı ise prostatta bulunan düz kas hücreleri üzerine uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ancak klinik başarıları yüksek değildir ve kullanıldıkları süre içerisinde faydalı olur. Tansiyon ilaçları gibi tedavi edici özellikleri yoktur.
 
Cerrahi tedaviler bilinen en etkin tedavi yöntemleri olarak kabul görür. Henüz hiçbir ilaçlı tedavi ile cerrahiye eş değer sonuçlar elde edilememiştir. Açık prostat ameliyatı hastaya verdiği rahatsızlık ve sıkıntılar nedeniyle teknolojisi yeterli merkezlerde sadece isim olarak kalan bir yöntemdir. Kapalı prostat ameliyatları ise günümüzde 30-60 dakika içinde kolaylıkla tamamlanabilen,  hastanın genel anestezi bile almasına gerek duyulmaz. Kalp hastaları ve kanamaya meyilli ilaç kullanan hastalar için uygundur.”


 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.