Başbakan: Anayasa Mutabakatla Gerçekleşecekse Her Konu Masada Olabilmeli

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Eğer anayasa, bütün toplumu kuşatan bir mutabakatla gerçekleşecekse her konu masada olabilmelidir. Hiç kimse, bir diğerine ‘Şu konu masada olsun ya da olmasın’ diye bir husus dikte etmemelidir. Bir kez daha bütün siyasi partilere bu çalışmanın devamı için çağrıda bulunuyorum ve ön şart olmaksızın, her konunun konuşulabileceği çerçeveyi masada tutmamız gerektiğini ifade ediyorum” dedi.

Davutoğlu, Vilayetler Evi’nde düzenlenen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı’nda konuştu. Toplantıda, hem siyasi bakımdan geleceğe dönük planlamaları ortaya koyacaklarını, hem de bilim insanlarıyla istişare etme imkanına sahip olacaklarını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Bilimsel gelişmelere baktığınızda, 3 asgari unsurun mutlaka olmazsa olmaz şart olarak bilimsel gelişmenin önünü açtığını ya da bunların olmayışının bilimsel gelişmeleri engellediğini görüyoruz. Birincisi istikrar; kaosun, kargaşanın, istikrarsızlığın, terör ve şiddetin olduğu alanda her şeyden önce güvenlik konuları bilimsel gelişmelerin önünde gelmeye başlar. İkincisi ise fikir özgürlüğü; fikir özgürlüğünün olmadığı toplumlarda istikrar olsa da bilimsel gelişme olmaz. Üçüncüsü de bilimsel gelişmeleri sosyal hayata yöneltecek ekonomik kalkınma ve gelişmişlik düzeyi. Bunlardan herhangi biri eksik olduğunda, o ülkede bilimsel gelişmenin sağlanabilmesi mümkün olmaz. Türkiye bugün çok kritik bir coğrafyada, kendi istikrarını koruyarak, demokrasisini yaşatarak ve ekonomik kalkınmayla bilimsel gelişmenin önünü açmayı hedefliyor. Son 13 yılda AR-GE çalışmalarında büyük bir ivme kazandık.”

-“HER ŞEYİ TARTIŞABİLMELİYİZ, BİRBİRİMİZE TAHAMMÜL EDEBİLMELİYİZ”-

Davutoğlu, sivil anayasanın gerçekleşmesine büyük önem verdiklerine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Hükümeti kurar kurmaz, siyasi parti liderlerini ziyaret ederek sivil bir anayasanın Meclis tarafından yapılmasını teminen görüşmeler gerçekleştirdik ve bu görüşmeler neticesinde Meclis Başkanımıza yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonu konusunda adım atılmasının vaktinin geldiğini ifade etmiş ve kendisini sürecin başlatılması için teşvik etmiştim. Bizler de her bir partinin eşit sayıda katılımını öngören bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun oluşması için gerekli çalışmaları yapmıştık. Ancak dün yaşadığımız gelişme, bu olumlu atmosferi son derece olumsuz yönde etkileyen bir sonuç doğurdu. Dün ana muhalefet partisinin temsilcileri, belli konuların masada kesinlikle olmayacağını, en başta başkanlık sistemi olmak üzere, komisyon çalışmalarına katılmayacaklarını söylediler. Eğer anayasa, bütün toplumu kuşatan bir mutabakatla gerçekleşecekse her konu masada olabilmelidir. Hiç kimse, bir diğerine ‘Şu konu masada olsun ya da olmasın’ diye bir husus dikte etmemelidir. Biz dünkü gelişmeden sonra yaptığımız değerlendirmeyle bu çalışmaların devamı mahiyetinde AK Parti olarak ekibimizle birlikte komisyonda yer almaya devam edeceğimizi ifade ettik. Buradan da bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyorum; Türkiye’nin en önemli teminatı, özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasinin en önemli ana unsuru sivil, özgürlükçü, katılımcı bir anayasadır. Bir kez daha bütün siyasi partilere bu çalışmanın devamı için çağrıda bulunuyorum ve ön şart olmaksızın, her konunun konuşulabileceği çerçeveyi masada tutmamız gerektiğini ifade ediyorum. Biz Türkiye’de her şeyi tartışabilmeliyiz, birbirimize tahammül edebilmeliyiz. Bu, aynı zamanda bilimsel hayatla da doğrudan irtibatlıdır. Özgürlüklerin genişlediği, geliştiği ve derinleştiği bir ortamda bilim hayatımız da canlılık kazanacaktır.”